Tahattur
[Alnımdaki bıçak yarası Senin yüzünden;]' Tabakam senin yadigârın; "İki elin kanda olsa gel" diyor Telgrafın; Nasıl unuturum seni ben, Vesikalı yârim?
Sayfa 40 - YkyKitabı okudu
Tahattur
Bize bir zevk-i tahattur kaldı Bu sönen, gölgelenen dünyâda
Ahmet Haşim
Ahmet Haşim
Reklam
Yeşilçam Artistleri
Sadri Bey'le (Alışık) Belgin hanım, Yeşilçam emekçilerinin Anadolu'daki sinema perdelerine öğrenilmemiş bir ustalıkla yapıştırıverdiği güzel insan sûretlerinin en manidar örnekleriydi.O pırıltılı illüzyon gösterisinin delikanlı ve genç kız çehrelerinden ancak pek azı vaktiyle çizdikleri beşeri imaja sadık kalabildiler.Cüneyt Arkın bir ticari buzdolabına tekme atarken hafızamızdaki Malkoçoğlu'nu da derinden yaraladı.Ekrem Bora ile Fikret Hakan ağız ağıza verip "Banker bilmemne" diye bağırmamalıydı."Vesikalı Yarim'in" yakışıklı manavı İzzet Günay saçlarına dökülen aklardan bu kadar nefret etmemeli, (çünkü Mithat Cemal Bey'in ada vapurunda Lüsyen Hanım'a hitaben verdiği ince cevabı tahattur etmelidir.Lüsyen Hanım, uzaklardan hayal meyal görünen Uludağ'ın tepesindeki karlara bakarak ve Mithat Cemal Bey'in erken ağarmış saçlarını ima ederek "Uludağ'ın başı ağarmış" dediğinde şair, "öyledir hanımefendi, mübarek yüksek yerlere vakitsiz düşer" dememişmiydi.) Sema Özcan bir çorap fabrikatörü ile yuva kurup sinemayı vaktinden önce terketmemeliydi.
Sayfa 59 - Ötüken Yayınları 1.baskı
Güzel Değil...
Güzel değil batmakla kaybolan bir mahbup. Çünkü zevâle mahkûm, hakikî güzel olamaz. Aşk-ı ebedî için yaratılan ve âyine-i Samed olan kalb ile sevilmez ve sevilmemeli. ( Sözler, 17. Söz, 2. Makam, Kalbe Farisi Olarak Tahattur Eden Bir Münacat )
Zevâl-i lezzet elem olduğu gibi, zevâl-i elem dahi lezzettir. Evet; herkes, geçmiş lezzetli, safâlı günlerini düşünse, teessüf ve tahassür elem-i mànevîsini hissedip "Eyvah!" der; ve geçmiş musibetli, elemli günlerini tahattur etse, zevâlinden bir mànevî lezzet hisseder ki: "Elhamdülillâh şükür, o belâ sevabını bıraktı, gitti" der. Ferah ile teneffüs eder. Demek bir saat muvakkat elem, ruhta bir mànevî lezzet bırakır. Ve lezzetli saat, bilâkis elem bırakır.
Sayfa 144 - Sözler Neşriyyat. San. Tic. A.Ş.Kitabı okudu
Ey nefis! Az bir ömürde hadsiz bir amel-i uhrevî istersen ve her bir dakika-i ömrünü bir ömür kadar faydalı görmek istersen ve âdetini ibadete ve gafletini huzura kalbetmeyi seversen sünnet-i seniyeye ittiba et. Çünkü bir muamele-i şer'iyeye tatbik-i amel ettiğin vakit, bir nevi huzur veriyor. Bir nevi ibadet oluyor. Uhrevî çok meyveler veriyor. Mesela, bir şeyi satın aldın. İcab ve kabul-ü şer'iyeyi tatbik ettiğin dakikada, o âdi alışverişin bir ibadet hükmünü alır. O tahattur-u hükm-ü şer'î bir tasavvur-u vahiy verir. O dahi Şâri'i düşünmekle bir teveccüh-ü İlahî verir. O dahi bir huzur verir. Demek, sünnet-i seniyeye tatbik-i amel etmekle bu fâni ömür, bâki meyveler verecek ve bir hayat-ı ebediyeye medar olacak olan faydalar elde edilir. İman ve Küfür Muvazeneleri
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
685 öğeden 621 ile 630 arasındakiler gösteriliyor.