Şiiler'de 1978 Aralık ayı tam bir yas tutma, yürüyüş ve dövünme ayı olmuştu. Bu, İmam Hüse­yin'in şehit edildiği gün olan aşure bayramında doruk noktasına ulaşmış ve meşruiyetten yoksun bir zorba hükümdara gösterilen bağışlanmaz direncin sembolü olmuştu. Humeyni halka o ayın bir intikam ve kan seli ayı olacağını vaat etmişti. Şehit sayısını
Acaba Fatiha neden " Ben Allah'a hamdediyorum"şeklinde bir fiil cümlesi ile başlamıyordu da, "Hamd Alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur." şeklindeki bir isim cümlesiyle başlıyordu? Bu sorunun cevabı Razî şöyle vermişti: Eğer insan diliyle "Ben Allah'a hamdediyorum" derken kalbi ve aklı o an Allah'ın azamet ve celaline layık manada gafil ise  bu sözüyle yalan söylemiş olur.Ama isim cümlesiyle "Hamd alemlerin Rabbine ait ve layıktır." dese ve bunu söylerken gaflet içinde olsa yine doğru söylemiş olur. Çünkü gerçekte insanlar farkına varsa da, varmasa da bütün övgülere layık olan sadece Allah'tır.(el-Fahrü'r Râzî, et-Tefsîrü'l Kebir, I, 220, Tahran)
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
71 günde okudu
kitabın PDF ‘i yorumda
‘Benim adım Bahman Nirumand. İranlı bir gazeteci-yazarım. Şah'ın devrilmesinde aktif rol oynayanlardanım. Ve aynı zamanda mollaların, demokrasi ve özgürlük getireceğine inanan milyonlarca solcu, demokrat, liberal ve milliyetçi insandan biriyim. Evet, Humeyni yeryüzünde cenneti vaat etti bize. Demokrasi gelecek, kimse fikirleri ve siyasal görüşleri
İran'da Soluyor Çiçekler
İran'da Soluyor ÇiçeklerBahman Nirumand · Belge Yayınları · 199520 okunma
Geleneğe Göre Diyerek Doğru Söylemiş
Geleneğe göre, Peygamber Islamın yetmiş üç mezhep kapsadığını ve sonunda sadece bir tane kalacağını ileri sürmüştür. Yalnızca -benim bildiklerim bile beni şaşırtmaya yeter; kimi zaman, Islam üzerine ba­zı Batılı söylevler karşısında sinidenir yada bıkkınlık gösteririm. Yekpare bir bütün olarak sunulan lslam, yaşanış biçimiyle, Ceza­yir'den Kuala Lumpur'a, Tahran'dan Akra'ya kadar sonsuz değişiklik gösterir. Değişmeyen tek şey lslam karşısındaki cahilliktir.
318 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
*spoiler*
"Titanic güvertesinde Rubaiyat! Batı'nın gözbebeği Doğu'nun nadide çiçeğini taşıyor!" Semerkant, Tebriz, Tahran, İsfahan, Rey... İran'ın kumlu sokaklarında yürüyecek, Doğu'nun rüzgarlarını yüzünüzde hissedecek, Rubaiyat'ın sayfalarını ellerinizle çevireceksiniz. Kısacası İran'a 318 sayfalık bir seyahate çıkacaksınız. 11. yüzyılda başlayan Hayyam'ın Rubaiyat'ının hikayesi Nizamülmülk'ün, Kumlu Hasan bin Ali Sabbah'ın etrafında gelişiyor ve 19. yüzyılda Seyid Cemaleddin ve Mirza Rıza'yla İran Meşrutiyet Devrimi'ne doğru ilerliyor. İran'daki modernleşme hareketlerine de şahtlik eden Rubaiyat'a Titanic'in güvertesinde rastlıyoruz sulara gömülmeden önce. Pişman olmayacağınız bir kitaba başlıyorsunuz, herkese iyi okumalar :)
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202062bin okunma
Eisenhower Doktrini ve Suriye gerilimi Menderes hükümeti antikomünizmi iç ve dış politikanın temel enstrümanı haline getirmeye çalışırken, Sovyetler ise Stalin-sonrası dönemdeki değişikliklere paralel olarak Türkiye'ye yönelik barışçıl bir politika izlemenin arayışı içerisindedir. Ancak Menderes hükümeti, bu yakınlaşma çabalarına herhangi bir
Reklam
Rückert’in Mevlâna’yı Anlama Tarzı Üzerine
Friedrich Rückert, Mevlâna Celâleddin âşığı bir Alman şairidir. Onu Alman/Batı dünyasına tanıtmak amacıyla Divan"ından ve Mesnevî"sinden çeviriler yapmış, ömrünü bu aktarım faaliyetiyle anlamlandırmıştır. Yaptığı iş, sadece bir çeviri değildir; fakat aynı zamanda bir karşılaştırmalı edebiyat araştırması, bir metinler arasılık
99 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.