Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir.
Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
"Tanrı kötülüğü yaratmadı aslında.
İnsanlar iyiliği unuttuğu için kötülük çıktı ortaya. Hep büyük bir şeyler olmasını bekler insanlar kötülüğün yok olması için... Oturdukları yerden kötülüğün bitmesini bekler dururlar... Dünyanın çirkinliklerinden dem vurup, narin popolarını kaldırıp da hiçbir şey yapmazlar fakat... Oysa ki dünyayı güzelleştirmek için büyük şeylere gerek yoktur. Tam tersi, küçük şeylerdir dünyayı güzelleştiren. Sabah yolda gördüğün birine günaydın demek, evinin önünü süpürmek, masum bir yavrucağın başını okşamak, insanlara gülümsemek... İşte bu küçük şeylerdir dünyayı güzel, yaşanacak bir yer yapan..."
Ve nihayet benim bebeğim doğdu. Her ne kadar üvey anne olsam dahi onu dünyaya getiren kadar büyüten de bir annedir.
İki sene süren bir emek vardı daha doğrusu eziyet. Çünkü bir roman yazma fikrinin böyle elle tutulur bir kitap haline gelme süreci çok sancılı geçiyor. Halbuki ben bir kalem kağıt alıp yazıp basıyorlar bizler okuyoruz
Metehan ile Oğuzhan kardeş gibi büyümüş, Balıkesir’de yaşayan iki yakın arkadaştırlar. Her ikisi de 11 yaşındadırlar. Metehan sarı saçlı, mavi gözlü, kalın kaşlı, uzun boylu ve sıska bir çocuktur. Oğuzhan ise onun tam tersi fiziksel özelliklere sahiptir. Oğuzhan esmer, kahverengi gözlü, ince kaşlı, kısa boylu ve hafif tombul bir çocuktur.
Günaydın değerli dostlarım :) Goriot baba,tüm hayatını,servetini ve kendisini kızlarına... diye başlayarak giden bir yorum maalesef yapmayacağım.Çünkü #arkakapakyazısı yeterli Çok üzücü ve düşündürücü nitelikte olan bu romanı okurken yaşadığım duygusal geçişlerin haddi hesabı yok.Tek bildiğim bir insanlık komedisi olarak adlandırılan kitaplardan
Bazen rüyalar yanıltır değil mi? Kötü rüyalarla sabaha başladığımızda o günün hep kötü geçeceğine inanırız. Etkiler bizi rüyalar.. Belki de tam tersi olacaktır güzel şeylerle karșılașcağımız anlamına geliyordur..Rüyalar tersinedir derler hep.Mor ve Ötesi - Son Sabah şarkısında "Belki son sabahtır.. Belki de bahardır.. Al, aklımı al da yerine koy zamanı.. Başka bir karanlık istemem ki artık, rüyadan güzelse ah bu aşktır, aşktır" diyor.. Güzel günlere yelken açmak, güzel şeylerin olması dileğiyle...
Günaydın. İnsan ne yapacağını bilmez derler ya, bazen tam tersi olur. Ne yapacağımızı ne söyleyeceğimizi biliriz de, başlamak mümkün olmaz. Sonra, "Beyaz Kalp"i hatırlarız: "Başlamak yeter sonra kelimeler çorap söküğü gibi gelir." Kendinize eziyet etmeyin sevgili okur. Var olun.
"Bre evladım tanrı kötülüğü yaratmadı aslında. İnsanlar iyiliği unuttuğu için kötülük çıktı ortaya. Hep büyük bir şeyler olmasını bekler insanlar kötülüğün yok olması için... Oturdukları yerden kötülüğün bitmesini bekler dururlar... Dünyanın çirkinliklerinden dem vurup, narin popolarını kaldırıp da hiçbir şey yapamazlar fakat... Oysa dünyayı güzelleştirmek için büyük şeylere gerek yoktur. Tam tersi, küçük şeylerdir dünyayı güzelleştiren. Sabah yolda gördüğün birine günaydın demek, evinin önünü süpürmek, masum bir yavrucağın başını okşamak, insanlara gülümsemek... İşte bu küçük şeylerdir dünyayı güzel, yaşanacak bir yer yapan..."
YOL VE YORGUN GÖVDE
"Eğer talihsizliklere saygı duymayı öğrenemeyeceksen, ne diye yollardasın? Ülkene dön ve modern insanlar gibi, yaşamın risklerine karşı maddi manevi tüm varlığını bir sigorta şirketine sigortalattır."
Nerdeyse üç gündür bir yük kamyonunun kasasında süren yolculuğum, gün doğumuyla Jakarta'da sonlanmış, işlek