Yanlışlık, hukukçu aydınların hem kendilerini hem de
başkalarını kandırarak kitaplarında, hükümeti olduğu gibi,
yani başka insanları sömüren bir insan topluluğu değil de
bilimin söylediği gibi yurttaşların tümünü temsil eden bir
topluluk olarak göstermesinden kaynaklanıyor. Bunu o kadar
uzun zaman iddia ettiler ki, en sonunda kendileri de bu
söylediklerine inandılar; ve onlara hükümetlerin adil olmaları
zorunluymuş gibi geldi. Ancak tarih gösteriyor ki Sezar'
dan Napolyon'a, Napolyon'dan Bismark'a kadar hükümet,
özünde hep adaleti ihlal eden güç olarak davranmıştır, başka
türlüsü de olamaz. Şiddet uygulamak üzere kandırılmış ve
yetiştirilmiş ve bu konuda kullanılmaya hazır insanları
-askerleri- emrinde bulunduran ve onlar aracılığıyla başkalarına
egemen olan kişi ya da kişiler için adaletin hiçbir
bağlayıcılığı olamaz.
Yunan mitolojisinde yarı at, yarı insan bir yaratık , vardır : Kentaur ! 21. yüzyılda insan binlerce yıl geriye, yani Kentaur'a gitti.
At yanıyla sürüye karışıp insan yanıyla işitti. Kimi mi: Eski Yunan'ın vicdanı Epiktetos'u :
“At şarkı söyleyemediği için talihsiz midir ?
Hayır, ama koşamazsa talıhsiz olur.
Köpek uçamadığı için talihsiz midir ?
Hayır, fakat koku alamazsa talıhsiz olur.
İnsan aslanları boğamadığı ve olağanüstü işler yapamadığı için bedbaht mıdır ?
Hayır, o bunun için yaratılmış değildir.
Ama temizliği, iyiliği, vefayı ve adaleti kaybettiği ve ruhuna Tanrı'nın işlediği ilahi değerler silindiği vakit bedbahtır.”