”Bir elmanın bir meyve olduğu, bir babanın baba, bir savaşın savaş olduğu, bir gerçeğin gerçek olduğu, bir yalanın yalan olduğu, bir aşkın aşk olduğu, bir bıkmanın bıkma olduğu, bir başkaldırmanın başkaldırma olduğu, bir sessizliğin bir sessizlik olduğu, bir haksızlığın bir haksızlık olduğu, bir düzenin bir düzen ve bir evliliğin bir evlilik olduğu, olacağı günler gelecekti, inanıyordu Tante Rosa.”
Gecenin Sonuna Yolculuk, Kapıların Dışında ve Ziyan gibi kitaplarda militarizm ile askerlik gibi erkeklerin daha çok içselleştirebileceği; Kendine Ait Bir Oda, Tante Rosa ve Pulbiber Mahallesi gibi kitapların da içeriğinde kadınların çok daha iyi anlayabileceği ve zorluklar yaşadığı durumları okuyunca aklıma böyle bir soru geldi:
"Bazı kitapların daha çok hitap ettiği bir cinsiyet var mıdır ve bir kitabı bir erkeğin okumasıyla bir kadının okuması arasında nasıl içselleştirme farkları bulunur?"
Video linki: youtu.be/w__C-TQgTNk
Türk edebiyatında yeni gerçeklik akımının öncü yazarlarından, Tante Rosa ve Yenişehir'de Bir Öğle Vakti gibi iz bırakan kitaplarıyla hala güncelliğini koruyan Sevgi Soysal'ı keşfetme haftası!
bit.ly/3dpP63k