Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
296 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
İkinci kitap ilkinden daha kısa fakat son derece sürükleyici. Dikkatimi çeken şey; Terminator, Star Wars, Game of Thrones, X-men, Mad Max gibi pek çok yapımda bu kitaptan etkilenmeler olduğu. Kitabın yazıldığı tarihe dikkat ederseniz bilimkurgu filmlerine ve dizilerine yön veren bir eser haline geldiğini fark edebilirsiniz. Yapay zeka ve çip teknolojilerinin moda haline geldiği çağımızda, kitaptaki Butleryan Savaşı ve onun etkileri son derece ilgi çekici. Yazarın hayal gücü ve ön sezileri muhteşem! Paul'ün güç ve iktidar karşısındaki tutumu, gelecek görüleri, evrende değiştirilebilecek ve değiştirilemeyecek şeyler üzerine yapılan felsefe bir kitap serisi daha yazdırabilir.
Dune Mesihi
Dune MesihiFrank Herbert · İthaki Yayınları · 20216,3bin okunma
Ancak, Muhammed, yine bu aynı Kur’an’ı, batıl inançlara yer veren hükümlerle doldurmuştur. Verilebilecek örnekler pek çok; bunlardan birkaçına göz atmakla yetinelim: Kur’an’da, puta tapmanın “batıl” olarak tanımlanmasıyla ilgili ayetlerden biri şöyledir: “...Allah ‘Hak’kın ta kendisidir. Onun dışında taptıkları ise, batılın ta kendisidir. Gerçek şu ki, Allah, evet o, uludur, büyüktür” (Hac Suresi, ayet 62). “Put” denen şey, bir tahta ya da taş parçası olabilir. Nitekim Muhammed’in “cahiliye” diye adlandırdığı dönemde Arapların tapar oldukları putlar arasında “al-Lat”, “al-Uzza” ve “al-Menat” adıyla bilinenleri ve daha niceleri vardı; bunlardan “Lat” dört köşe bir taş, “Menat” ise Mekke ile Medine arasında bulunan el-Kudeyd mevkiindeki siyah bir kaya parçasıydı. Muhammed, kendisini “peygamber” olarak ilan ettiği tarihe (kırk yaşına) gelinceye kadar, Arap geleneği gereğince, bu putları (özellikle “Uzza”yı) ve ayrıca Kabe’deki Kara Taş’ı (Hacer-i Esved’i) kutsal bilir ve bunlara tapardı. Hatta İbn Kelbi gibi kaynaklardan öğrenmekteyiz ki, “Uzza” putuna kurban adadığı olurdu. Ancak, putlara tapma geleneğini engellemeden Arapları tek bir Tanrı’ya ve dolayısıyla Tanrı’nın “elçisi” olarak kendisine baş eğdirtmenin mümkün olamayacağını düşündüğü içindir ki, putlara tapıp saygı göstermenin “batıl” nitelikte şeyler olduğunu söyleyerek Kur’an’a. ayetler koymuştur (örneğin, Necm Suresi, ayet 19-23)
Reklam
288 syf.
4/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Öncelikle kitap beklentilerimin altında bir kitaptı. İlber Hocamız' ın sürekli bir şeylerden şikayet ettiği bir kitap olmuş. Özellikle Türk milletinden aşırı şikayetçi bir insan. Sürekli eskileri övmüş. Kendisinin bir İtalya hayranı olduğunu bu kitapla öğrenmiş oldum . Yabancılara da aşırı bir hayranlığı var. Kitabı okurken bunaldım gerçekten. İlber Hoca kitapta dil öğrenme işinin çok önemli olduğunu sürekli vurgulamış. Yurtdışına mutlaka çıkılmasını tavsiye etmiş. Gezilecek yerler hakkında güzel bilgiler verilmiş.Lakin bu ekonomide gerçekten hayal bir şey benim için bu kitap. Yani realist olmak istersek kitap pratiğe tam dökülebilecek tarzda bir kitap olmamış. Teorik tarzda güzel diyebiliriz. Kendisi operaya, edebiyata, sanata, sinemaya, tarihe önem veren gerçekten önemli bir insan. Ömrüne çok şey sığdırmış gerçekten takdir edilesi. İnsanlar çoğu zaman fikirlerine saygı duymadığı için terk etmek zorunda kaldığı yerler olmuş. Bende olsam bende öyle yapardım. Akademik hayatı hakkında bir şey söyleyemem ama kişisel olarak gerçekten bir kibir içerisinde gibi gördüm. Yaşlılığında etkisiyle daha bariz görülüyor. Atatürk hakkındaki düşüncelerini de sevdim. Bazı görüşleri gerçekten dar perspektifte bakıyor. Örneğin: insan 15 yaşından sonra bir şeyi öğrense de tam anlamıyla öğrenemez diye bir düşüncesi var. İnsan her yaşta her şeyi öğrenebilir yeter ki istesin. Yaşa oranla biraz daha uzun sürede öğrenebilir lakin yine de öğrenir. O yüzden bu düşüncesine katılmıyorum. Peki kitabı beğendim mi? Maalesef pek memnun olamadım. Kendisi çok değerli bir insan ama kendisine bu kitabı yakıştıramadım maalesef.
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 202055,5bin okunma
Tarihe not: 08.04.2024
Kendine de saygı duymak zorundasın. O yüzden herşeyi affedemezsin.
“İslam hariç her dine, Arapça hariç her dile, Kur'an-ı Kerim hariç her kitaba, Osmanlı hariç her tarihe, Tesettür hariç her kıyafete, saygı duyuyorlar. Bu konulara saygı göstereni dışlayıp küçümsüyorlar. Mevcut kutuplaşmanın en büyük nedeni de bu problemlerdir.”
Nevzat Tarhan
Nevzat Tarhan
312 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Kurt Kanunu
Cumhuriyetin en bunalımlı dönemlerinden biri olarak değerlendirilen İzmir Suikasti olayına karışan ve karıştırılanların dramını ele alan romanda karakterlerin diyalogları yoluyla dönemin siyasi güç dengelerini, İttihatçılar arasındaki iktidar kavgalarını ve bu konuda Osmanlıdan itibaren ittihatçıların eylemlerinin öz eleştirisini gözler önüne
Kurt Kanunu
Kurt KanunuKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20184,481 okunma
Reklam
200 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
" Filozoflar doğayı mümkün olduğu kadar detaylı bir şekilde yorumlama çabalarını sürdürmelidirler. Amaç, bu çabaların ışığında doğayı insan rahat ve emniyeti ile uyumlu olabilecek bir şekilde mümkün olduğunca değiştirmemeye çalışmaktır." " Kendi konusundaki gelişmeleri yalnızca bilimsel dergileri okuyarak izlemek zorunda kalanlar
Newton Neden Türk Değildi?
Newton Neden Türk Değildi?Celal Şengör · İnkılap Kitabevi · 2024283 okunma
23 MART 1960
Tarihe şerefler veren erler anılırken, Yükselmede ruh en geniş âlemlere yerden, Bin rayihanın feyzi sarar ruhu derinden, Geçmiş gibi cennetteki gül bahçelerinden. Vefatının sene-i devriyesinde Rahmet ve saygı ve özlemle, bir gün değil hergün anıyoruz seni aziz Üstadım… ✨
224 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
1950 yılında Ermeni bir baba ve Fransız anneden Fransa’da dünyaya gelen araştırmacı-yazar, uzun yıllardan beri değişik yayınevlerinde yöneticilik yapmaktadır. Roman oldukça kısa ve güzel bir araştırma ürünü. Adana’da yaşayan Atom Papazyan ve Şair Diran Melikyan ailesinin merkezinde, Müslüman nüfus ve Ermeni toplumu arasında 1 Nisan 1909 da başlayan ve yaklaşık 20-25 gün süren üzücü olayları anlatmakta olup olaylara karışan gerçek kişilerin bulunduğu bir araştırma romanı. Birbirleriyle barış içinde sevgiyle yaşayan, birbirlerinin inançlarına saygı gösteren, cenazelerinde gözyaşı döken ve birbirlerini teselli eden, düğünlerinde birlikte halay çeken barışçı insanların, o tarihte vali olan Cevat bey ve yine o dönem İttihat dergisinin baş yazarı ve Jöntürk derneğinin başkanı olan İhsan Fikri’nin zehirli dilleri ve kışkırtmalarıyla birbirlerini nasıl acımasızca boğazladıklarını ibretle okudum. Bu konular üzerinde bir çok kitap ( hem döküman hemde roman olmak üzere )okumuştum daha öncede. Roman tarzında okuyup Franz Werfel’in Musa Dağ’da 40 gün adlı kitabından sonra etkilendiğim ve üzüldüğüm 2. roman oldu Adana’da 1 Nisan. Baskısını bulabilirlerse yakın tarihe meraklı olanların seveceğine inanarak tavsiye ederim….
Adana'da Bir Nisan
Adana'da Bir NisanDaniel Arsand · Doğan Kitap · 20158 okunma
763 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.