Türk olmanın tanımının evrildiği günümüzde, geçmişte babanın Türk olma şartı artık eski özelliğini yitirmiştir. Nüfus sayımızın artmasıyla birlikte, sadece soy bağlantısı üzerinden Türklük tanımının daralması, Türk milliyetinin eksilmesine neden olmuştur. Bu durum, sadece biyolojik bir bağlantıdan öte, kültürel, tarihsel ve toplumsal bir bağlamda Türk olma gerekliliğini ortaya koymaktadır. Babanın Türk olma şartının sadece Türk vatandaşlığına hak kazandırmakla sınırlı olduğu bir dönemden, Türk olmanın daha derin bir anlam taşıdığı bir döneme geçiş yaşanmıştır. Artık Türk olmak, salt kimlik kartına sahip olmak değil, Türk kültürünü anlamak, geleneklerini benimsemek, törelerine saygı göstermek ve en önemlisi Kadim Türk tarihini bilmektir. Aynı zamanda bu değerleri içselleştirmeyi gerektirmektedir. Türk olabilmek için sadece bilgi sahibi olmak yetmez, aynı zamanda bu değerleri yaşam tarzı haline getirmek ve günlük hayatta uygulamak gerekir. Sonuç olarak, Türk olmak artık sadece biyolojik bir bağlantıdan çok daha fazlasını ifade etmektedir. Türklük, soydan ziyade kültüre, geleneklere ve tarihe duyulan bağlılıkla şekillenmiş bir kimliktir. Bu bağlamda, Türk olabilmek için Türk harsını, töresini, tarihini içselleştirmek ve yaşam biçimi haline getirmek gerekmektedir.