Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ERKEK TİPOLOJİLERİ Kişilik sorunu, otuz yıllık mücadele tarihimizin en temel sorunu olarak süregelmiştir. Kürt toplumsal gerçekliğinin karmaşıklığı, dış güçlerin baskıcı-asimile yöntemleri ile ortaya çıkan kişilik gerçekle- ri, her boyutuyla içinde bulunduğu çıkmazı derinleştirmiştir. Kürtlük bilincinin kişiliklere parçalı yansıması, ağırlıkta da
“…Ben iyi bir Hegelciyim. Eğer iyi bir teoriniz varsa gerçeği unutun.”
Hegel ile Marx arasındaki farklar ve ortak noktalar 1-Felsefi Yaklaşım: -Hegel, idealist bir perspektiften gelir ve gerçekliği tarihsel süreç içinde gelişen bir ruh veya bilinç olarak görür. -Marx ise materyalist bir bakış açısına sahiptir ve gerçekliği maddi şartlar, ekonomik ilişkiler ve sınıf çatışmaları temelinde açıklar. 2-Diyalektik
Reklam
Sorun teolojik mi Sınıfsal mı?
Son zamanlarda halk düşmanı AKP’giller’in ahlâksızlıkları o kadar ayyuka çıktı ki, artık sayıları bir elin parmağını geçmeyen, AKP’giller’den nemalanmayan, AKP’giller’in günbegün inşa ettikleri Ortaçağcı Faşist Din Devleti için onurunu satmayan, kendilerince insancıl değerleri yaşatma derdinde olan ilahiyatçılar; AKP’giller’in dini kendi
Hegel ve Marx fikirlerinin felsefisi açıdan benzerlikleri ve farklılıkarı: öncelikle Hegel ve Marx, düşünceleriyle önemli etkiler bırakmış olsalar da, birbirlerinden farklı birçok noktada duruş sergilemişlerdir: 1- Diyalektik Yaklaşım: Hegel, idealist bir yaklaşımla gerçekliğin temelini zihindeki kavramlarda bulurken, Marx ise materyalist bir
SİYONİZM VE LGBT Dünya genelinde istikrar ve düzenin bozulmasına öncülük eden Siyonizmin LGBT ajandası 23 Kasım 2023 MESELE meselelgbt.com/haber-mesele-si... Siyon kelimesi, Yahudilerin kutsal kitabında Kudüs şehrini ifade etmekte olup bugünkü anlamı Filistin topraklarının tamamını kapsayacak şekilde
Attilâ İlhan ile söyleşi: Çağdaşlık ile Batıcılık
Attila Bey, sizinle, Batı, Batıcılık, çağdaşlık kavramları, Türkiye yakın tarihinde bu kavramların dönüşümü, bugünkü durum, Batı’yı aşmak mı ya da onun kuyruğuna takılmak mı sorusu; bütün bunları içeren hem kavramsal, hem de tarihsel bir söyleşi yapalım istedik. Bunlar tartışılan, gündemdeki ciddi konular. Benim gündemimde 40 senedir
Reklam
Politik Yorumlar
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
Kadınların Gittikçe Erkekleşmesi ve Feminist Tezin Yanılgısı
bir bölüm kişi "normal çalışma düzeyini" erkekleşme gibi algılayarak tepki göstermiş. sorun istihdam edilen ve düzgün bir hayat yaşayan ve çalışan kadınlar değil; bu, bir erkekleşme değil. sorun: toplumsal algının değiştirilmeye çalışılmasında ve bunu da tam olarak "çalışan kadın" imajı üzerinden gerçekleştirip tepki
-------------------------------------------------------------------------------- 80’ler bir yandan çerçevesini baskının, yasağın, devlet şiddetinin çizdiği bir dönemdi. bir yandan da, bu toplumun daha az tanışık olduğu bir başka iktidar biçiminin, ilk bakışta kendini bir kurumsuzluk olarak sunan, yasaklayıcı değil oluşturucu, kışkırtıcı, içerici
Türkiye'de kentler ve kentliler (1)
Süleyman Seyfi Öğün Kapitalizm, yerel ve geleneksel bağlar üzerinden yaşamaya alışkın büyük nüfusları nasıl yerinden ettiğini bir sosyolojik ezber olarak biliyoruz. Bu, büyük ölçüde tarımın çözülmesiyle bağlantılıdır. Malûm; kapitalizm bir şehir olgusu olmaktan önce kırsal dünyanın dönüşümüyle bağlantılıdır. Tarımsal yapıların hammadde
Reklam
Şark Islahat Planı’ndan Bu Yana Cumhuriyetin Kürtlere Yaklaşımı Üzerine
Osmanlıdan başlayarak Türkiye tarihi hep özel hal yöntemlerine tanık olmuştur. 18 kardeşini bir gecede iktidarın selameti için katleden bir rejimin başka türlü olması da mümkün değildir. Bu özel hal uygulamaları, denetim altına alınan toplumları, halkları, inançları, siyasal düşünce akımlarını, renkleri ezmek, çoğu zaman da başkalaştırmak için hep
Edebiyat
Arapça edeb sözcüğünden türetilen kavram ilk kez Şinasi tarafından günümüzdeki anlamıyla, bir sanat türünün adı olarak kullanılmıştır. (...) Günümüzde edebiyat kavramı şu anlamlarda kullanılmaktadır: 1- Düşünce, duygu, olay ve imgeleri güzel ve etkili bir biçimde anlatan söz sanatı. 2- Bu sanatın ilkelerini, kurallarını ve bu yolda oluşturulmuş
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.