Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Sadece bir kere okuyarak Risale-i Nur'dan Sözler kitabını eleştirmek ne haddime ? Aşağıdaki konferansı okursanız şayet, Üstad ve Risale-i Nurlar hakkında genel bir bilgi edinmiş olacaksınız. Kendinize bir şans verin. Bu kitap okuduğunuz kitaplar gibi değildir. Okuyarak zaman kaybetmiş olduğunuz tüm kitaplara lanet okutur,
“ Leyla “ arkadaşımın hediyesi olarak okuduğum bir kitap. Kitap 92 – 95 yılları arasında yaşanan Bosna iç savaşını, kadınların başından geçen onurlarını inciten olayları anlatıyor. Yakın tarihte cereyan eden bir olay olduğu ve daha önceden de bu savaş ile ilgili araştırma yaptığım için kitabı çok hızlı okudum. Kitabın bazı bölümlerinde şunu kendime söylemeden edemedim, insan en vahşi yaratık. Toplu tecavüzlere maruz kalan kadınların haykıran dili idi Leyla. Kadınlar Müslüman oldukları için sistemli bir şekilde tecavüze maruz kaldı, çeşitli işkencelere tutuldular. Güya medeniydi Avrupa; ama sağır, dilsiz ve kördü. Çünkü Avrupa’nın göbeğinde katledilen, onurları zedelenen basit Müslümanlardı alt tarafı. Akif diyor ya İstiklal marşın da “ Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar “ Evet tek dişi kalmış ama o dişi ile de bedenleri, ruhları parçalayan bir canavar.
Bosna savaşındaki Hırvat ve Sırpların neden Boşnaklara düşman olduğu soykırımı yapan komutanlardan Ratko Mladıç’in “ Türklerden intikam almaya geldik “ sözlerinden anlaya bilirsiniz.
Bugün savaş suçlularının Uluslararası Lahey Adalet divanında yargılamalar yapılmasına rağmen pek büyük cezalar verilmedi suçlulara.
Bundan 10 yıl kadar önce okuduğumda, 1984 benim için sadece ütopik bir romandı. O tarihte en çok "Türkçemize sahip çıkalım" sloganının ne kadar önemli olduğunu kavrayabilmiştim. Bir sözcüğü kullanımdan kaldırınca, o kelimenin anlamının da ortadan kalkıyor olması beni dehşete düşürmüştü. Bugün; kısmen daha bilinçli bir okur ve kendimce daha duyarlı bir vatandaş olarak okuduğumda ise çıldıracak gibi oluyorum; hangi kategoriye koyacağımı bulamıyorum. Bu kitap sanki kötü niyetli tanrılar tarafından yeryüzüne gönderilen bir çeşit kitle kullanma kılavuzu. umutcalisan.com/2018/02/bin-dok...
Bugün bizim için muasırlaşmak demek, Avrupalılar gibi zırhlı gemiler, otomobiller, uçaklar yapıp kullanabilmektir. Avrupalılara yaşayışça benzemek değildir. Bir filozof milletim insanlık vatanım tüm yeryüzü desede ülkesi diğer ülkeler tarafından zulüme uğradığı, amansız bir savaşa girdiği zaman tamamen milliyetçi olur. Tarihte bunun birçok örneği vardır.
354 syf.
10/10 puan verdi
Bu kitabı okuyalı 2 yıl olmasına rağmen hala unutmadığımı içtenlikle ifade edebilirim. Çünkü bir halkın, bir coğrafyanın, bir kültürün tarihi ancak bu kadar güzel anlatılabilir. Bugün hala varlığını devam ettiren Drina Köprüsü'nün yüzyıllara yayılan perspektifinden müthiş bir anlatım tarzının da yardımıyla harika bir eser ortaya çıkmış. Şuan belki de hayatımda yapmayı en çok istediğim 5 şeyden birisi İvo Andriç'in bu harika eserini bir gün Bosna'ya gidip Drina Köprüsü üzerinde okumak. Zaten Bosna'ya gitmem için onlarca sebep varken buna yakın tarihte bir de bu müthiş eserin anlattıkları eklendi. Sokullu Mehmet Paşa, Mimar Sinan, Bosna ve Vişegrad der, susarım.
'Das Parfum
" On sekizinci yüzyılda Fransa'da, dâhi ve iğrenç kişiler yönünden hiç de yoksul olmayan bu dönemin en dâhi ve en iğrenç kişilerinden biri sayılması gereken bir adam yaşadı. Burada onun hikâyesi anlatılacak. Adı Jean Baptiste GRENOUILLE; eğer bu ad, de Sade, Saint-Just, Fouche, Bonaparte vb. mendebur dâhi adlarının tersine bugün
