Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Batı toplumlarında kanunları, emirleri çiğneyenlere halkın nasıl tepki gösterdiğini anlatıyordum. Yine bir tarihte, yirmi yıldan çok oldu, Almanya’nın bir kentinde görevliyim, geçmiş gün, şimdi hatırlayamıyorum; ya Hamburger, ya Berlinger, işte öyle bir yer... Yanıma yine Türkçe bilen bir rehber vermişler. Acele işim olduğundan dalmışım, bu yandan karşı kaldırıma geçerken yaşlı bir Alman kadını koluma yapışıp geçiş lambasını gösterdi. Kırmızı lamba yanıyormuş. Rehberin dediğine göre bana çok ağır bir laf söylemiş. Bakın Avrupalınm tepkisine... Belediyenin nizamına, hükümetin emrine, devletin kanununa uymadın mı, hemen tepkisini gösteriyor. Araba maraba yok ki, kırmızı yanarken geçsem ne olur... Hayır, olmaz! Ben tabii kadına “Çok pardon madam” dedim. İşte o gün bugün ben, kırmızı lamba yanarken karşıya geçmem.
Sayfa 103 - Muasır Medeniyet SeviyesiKitabı okudu
Bir üniversite öğrencisi sorunsalı
Hiç çalışmayan üniversite öğren­cileri arasından rastgele seçilmiş onuna sorular yöneltin; itirafları aşağı yukarı şöyle özetlenecektir: Dün lisedeyken her gün, hatta her saat yerine getirmemiz gereken vazifeyi öğretmen tespit ediyordu. Uygulanacak emir net ve kesin­di: Tarihte şu bölümü, şu geometri teoremini çalışmamız, şu ödevi yapmamız, şu bölümü çevirmemiz gerekiyordu. Destekleniyor , teşvik ediliyor veya azarlanıyorduk; ilerle­me yarışmasının harareti korunuyor, ustaca sürdürülüyor­du. Bugün ise buna benzer hiçbir şey yok. Tespit edilmiş hiçbir kesin vazife yok. Zamanımızı istediğimiz gibi kul­lanıyoruz. Çalışmamızın dağılımı konusunda asla hiçbir inisiyatif kullanmadığımız, ayrıca bu zaafımıza uygun hiç­ bir yöntem de bize öğretilmediği için, can yeleği giydiri­lip yüzme öğretildikten sonra yeleği çıkarılıp suya atılan insanlar gibiyiz. Söylemeye gerek yok, boğuluyoruz. Ne çalışmayı ne irade kullanmayı biliyoruz; dahası irade eği­timimizi kendi kendimize yapabilme araçları konusunda nereden bilgi alabileceğimizi de bilmiyoruz. Bu konuda hiçbir pratik kitap yok. O zaman boyun eğiyoruz ve bu vazgeçiş hakkında düşünmemeye çalışıyoruz.
Reklam
Türkiye Cumhuriyeti'nin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap edi­yorum: Batı senden, Türk'ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün Batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmali­nin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin!.. Bu belli. Fakat zekanı unut!.. Daima çalışkan ol...
118 syf.
8/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Rusya sadece yabancı devletlerin değil, şair ve yazarların da bir şekilde dikkatini çekmeyi başarabilmiş bir ülke. Almanya, Rusya ve Japonya gibi ülkelerin en önemli ortak özelliği nedir? Cevap çok basit: Hepsinin de dünya savaşlarında çok büyük kayıplar vermeleri, yerle bir olmaları. “Bir Gün Yine Allı Turnam” Erdal Öz’ün Rusya ziyaretinden
Bir Gün Yine Allı Turnam
Bir Gün Yine Allı TurnamErdal Öz · Can Yayınları · 200653 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kibele Edebiyat Antolojisi -1- // Dünyada ve Türkiye'de İlkler
#kitaptanalıntı "...İlkler, sonlardır da aynı zamanda. Bazen bir devrin, bazen bir geleneğin, bazen ise bir duygunun sonudur, ilkler. "Yaşam" adını verdiğimiz yolculuk süresince tarihin, teknolojinin, duyguların değişimine defalarca kez tanıklık ettik ve etmeye de devam edeceğiz. Tanıklık ettiğimiz bu değişimlerin merkezinde bulunan
Dünyada ve Türkiye'de İlkler
Dünyada ve Türkiye'de İlklerKolektif · Kibele Yayınları · 20239 okunma
448 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.