1 günde bitebilecek bir kitap. Bu kitap sayesinde bu günlerde odağım tasavvuf felsefesi. Kitabın vurguladığı şeylerden biri Farabi'ye neden eğitim sistemimizde yer vermiyoruz. Haklı bir isyan ilime, eğitime ömür harcamış bir düşünürü eğitim sisteminden soyutluyoruz öğrencileri düşünmeye değil verilen bilgiyi ezberlemeye yönlendiriyoruz ve sonra neden bilinçli bir nesil yetişmiyor diyoruz neden yetişsin? Ve bunu kendim de bir lise(11. Sınıf) öğrencisi olarak söylüyorum!
Bir düşünürü yada eserini anlamak için önce onunla ilgili bir kitap okuyup sonra eseri okumak gerektiğini düşünen biri olarak bu kitabın Farabi okumak isteyenlerin ilk okuması gereken kitap olduğunu düşünüyorum.
"O günler (öyle günlerdir ki) biz onları insanların arasında döndürür dururuz. Allah, iman edenleri (münafıklardan ayırıp) ortaya çıkarmak ve sizden bazılarını şehid edinmek için böyle yaptı. Allah zalimleri sevmez."
Al-i İmran -140
Selamünaleyküm. Muhammed Takî Osmânî günümüz önemli alimlerinden. Bu kitap da sohbetlerinden, yazılarından derleme. Bölüm ve başlıklara ayrılmış. Her başlıkta da kısa kısa yazılar var. Bolca dipnot mevcut. Haliyle okumaya baya zorlaştırıyor. Ama yine de çok değerli yazılar vardı. Yazılar tasavvuf, şeyh mürid ilişkisi, amel, iman ve daha fazlasıyla ilgiliydi. Kitabın bence en önemli yanı klasik konuların güncel şekilde ele alınması. Osmânî günümüzde yaşayan bir alim bu yüzden konuları güncel bir şekilde ele alabiliyor. Zorlansam da severek okudum. Tavsiye ederim.
Ey sevgilim, kaç kez seni çağırdım,
ama sen beni işitmedin
Kaç kez kendimi gösterdim,
ama sen bana bakmadın
Kaç kez kendimi rayiha kıldım,
ama sen beni koklamadın
Kaç kez kendimi gıda kıldım,
ama sen beni tatmadın
Nasıl oluyor da dokunduğun şeylerde
beni hissetmiyorsun,
Beni nasıl görmüyor, nasıl işitmiyorsun.
Ben tatlı olan herşeyden daha tatlıyım
Arzulanır olan herşeyden daha arzulanırım
Güzel olan herşeyden daha güzelim
Ben Cemil ve Melih'im
Sev beni ve başka hiçbir şeyi sevme,
iste beni Bütün endişelerden geç,
ta ki yegane endişen kalayım.
İbn Arabi, Kitabu't-Tecelliyat.
Rabbimiz “dünya hayatının gelip geçici bir avuntu olduğunu” belirtiyor. Yûnus Emre de bu gerçeği: “Dünya bir penceredir, her gelen baktı geçti.” diye dile getiriyor. Bu iki kapılı hana aldanmamak, ona gönül bağlamamak lâzımdır. Efendimiz’in buyurduğu gibi, dünyanın Allah katında bir sineğin kanadı kadar değersiz olduğunu akıldan çıkarmamalıdır.