Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
180 syf.
·
Puan vermedi
Doğmak ya da doğmamak. Tüm mesele bu değil. İnsan hayatı üç evreden ibarettir. Doğmak, yaşamak ve ölmek. Bizim için doğmak ve ölmek arasındaki o zaman dilimi çok kıymetlidir. Kendimizi gerçekleştirmeye çalışırız. Peki ya bizi dünyaya gelmeden önce bizi birileri eğitmek isteselerdi? Nasıl bir dünyaya geldiğimizi anlama imkanımız olsaydı?
Doğmadı Kutsal Çocuk
Doğmadı Kutsal ÇocukPascal Bruckner · Telos Yayıncılık · 199736 okunma
Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric. Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel bir itina isteyen varlıklardır. Ne yazık, bu meslekler de artık olur olmaz kimselerin elinde, sattıklarıyla ilgileri olmayan kişilerin. Durmadan kitaplara ve çiçeklere eziyet ederler, onlara nasıl davranılacağını bilmezler. Bana kalırsa, bir “kitapları koruma derneği” kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli. Herkes bu işi yapamaz. Bazı zalim insanlar, binbir itinayla hazırlanan o çiçek gibi kitapları alırlar, hiçbir koruyucu tabakaya sarmadan, evet olduğu gibi, üst üste koyarlar; sonra kalın ve çirkin bir iple bağlarlar. Zavallı kitapların, özellikle en üstte ve en altta kalanları, bu işlem sırasında kurban edilirler: kapaklarının üstünde haç biçimi yaralar meydana gelir. Kaba taşıyıcılar da onları oradan oraya fırlatırlar. Lekeler ve buruşukluklar kitapları incitir. Kapaklar, dizgiler, baskılar için gösterilen bunca itinaya yazık olmaz mı? Satıcılar da gelişigüzel dizerler onları: isimlerini bile öğrenmeden. Onlar için en iyi kitap, en çok satılan kitaptır. Müşterinin ne biçim bir insan olduğuna bakmadan, yalnız en çok satılan kitapları överler onlara. Bu adamları bir imtihadan geçirerek yeterlik belgesi verilmeli Olric. Herkes kitap satamamalı. Cahil kitapçıların, iyi okuyucuları rahatsız etmelerine izin verilmemeli artık. İyi okuyucu az bulunan, ürkek bir kuş gibidir. Kapıdan girer girmez kaçırmamalı onları.
Sayfa 45 - İletişim Sinan Yayınları Dördüncü Bölüm
Reklam
Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel bir itina isteyen varlıklardır. Ne yazık ki bu meslekler de artık olur olmaz kimselerin elinde, sattıklarıyla ilgileri olmayan kişilerin. Durmadan kitaplara ve çiçeklere eziyet ederler, onlara nasıl davranılacağını bilmezler. Bana kalırsa, bir "Kitapları Koruma Derneği" kurulmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli. Herkes bu işi yapamaz. Bazı zalim insanlar, binbir itinayla hazırlanan o çiçek gibi kitapları alırlar, hiçbir koruyucu tabakaya sarmadan, evet olduğu gibi, üst üste koyarlar, sonra kalın ve çirkin bir iple bağlarlar. Zavallı kitapların, özellikle en üstte ve en altta kalanları, bu işlem sırasında kurban edilirler: kapaklarının üstünde haç biçimli yaralar meydana gelir. Kaba taşıyıcılar da onları oradan oraya fırlatırlar. Lekeler ve buruşukluklar kitapları incitir.
Sayfa 576Kitabı okudu
20/Taha Suresi
102. O gün, Sur'a üfürülür. O gün, mücrimleri şaşkınlıktan gözleri donuklaşmış olarak toplayacağız. 103. "Dünya hayatınız sadece on gün sürdü değil mi?" diye aralarında fısıldaşırlar. 104. Biz, aralarında ne konuştuklarını çok iyi biliriz. Onlardan isabetli olanı, "Olsa olsa bir gün kaldınız." diyecek. 105. Sana dağlardan soruyorlar. De ki: "Rabb'im onları ufalayıp savuracak." 106. "Onları dümdüz araziye çevirecektir." 107. Orada ne bir çukur ne de bir tümsek göremezsin. 108. O gün, hiçbir tarafa sapmadan, davetçiye uyarlar. Rahman'a karşı sesler kısılmıştır. Fısıltıdan başka bir şey işitemezsin. 109. İzin Günü, şefaat fayda vermez. Rahman'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimse hariç. 110. Onların önlerindekini ve arkalarındakini bilir. Ama onlar, O'nu bilgice kavrayamazlar. 111. Yüzler, Hayy ve Kayyum olanın önünde eğilmiştir. Zulüm taşıyıcılar perişan olmuştur. 112. İnanan biri olarak salihatı yapan kimse ise haksızlığa uğramaktan da hakkının yeneceğinden de korkmaz.
Ben giderken en çok seni götürdüm Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcılar Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı Kutsal kitabım da ziyan edilmiş sevgililer atlası Bense sevmeyi beceremedim Belki de sevilmeyi Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı...
Yılmaz Erdoğan
Yılmaz Erdoğan
Ben giderken en çok seni götürdüm Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcılar Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı Kutsal kitabım da ziyan edilmiş sevgililer atlası Bense sevmeyi beceremedim Belki de sevilmeyi Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı Ben yağmur ağladım... Yılmaz Erdoğan
Reklam
Yağmur
Ben giderken en çok seni götürdüm Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcılar Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı Kutsal kitabım da ziyan edilmiş sevgililer atlası Bense sevmeyi beceremedim Belki de sevilmeyi -Yılmaz Erdoğan
Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric. Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel bir itina isteyen varlıklardır. Ne yazık, bu meslekler de artık olur olmaz kimselerin elinde, sattıklarıyla ilgileri olmayan kişilerin. Durmadan kitaplara ve çiçeklere eziyet ederler, onlara nasıl davranılacağını bilmezler. Bana kalırsa, bir “kitapları koruma derneği” kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli. Herkes bu işi yapamaz. Bazı zalim insanlar, binbir itinayla hazırlanan o çiçek gibi kitapları alırlar, hiçbir koruyucu tabakaya sarmadan, evet olduğu gibi, üst üste koyarlar; sonra kalın ve çirkin bir iple bağlarlar. Zavallı kitapların, özellikle en üstte ve en altta kalanları, bu işlem sırasında kurban edilirler: kapaklarının üstünde haç biçimi yaralar meydana gelir. Kaba taşıyıcılar da onları oradan oraya fırlatırlar. Lekeler ve buruşukluklar kitapları incitir. Kapaklar, dizgiler, baskılar için gösterilen bunca itinaya yazık olmaz mı? Satıcılar da gelişigüzel dizerler onları: isimlerini bile öğrenmeden. Onlar için en iyi kitap, en çok satılan kitaptır. Müşterinin ne biçim bir insan olduğuna bakmadan, yalnız en çok satılan kitapları överler onlara. Bu adamları bir imtihadan geçirerek yeterlik belgesi verilmeli Olric. Herkes kitap satamamalı. Cahil kitapçıların, iyi okuyucuları rahatsız etmelerine izin verilmemeli artık. İyi okuyucu az bulunan, ürkek bir kuş gibidir. Kapıdan girer girmez kaçırmamalı onları.
Sayfa 576 - İletişimKitabı okudu
İnsanlar bir yerden bir yere giderken güdümlü füzeler gibi hedefe kilitlenmez. Kütüphanede bir kitap aramak için evden çıkmış olabiliriz ama çevremizde gördüğümüz başka şeyleri fark etmeyeceğimiz, onlardan keyif almayacağımız anlamına gelmez bu. Yol üzerinde gördüğümüz bir balıkçı tezgâhında buz kalıpları arasına yerleştirilmiş parlak gözlü balıklar, allı güllü bir kumaşla kaplı kanepeyi sırtlamış apartmanın kapısından içeri sokmaya çalışan taşıyıcılar, ilkbahar güneşiyle yeni yeni sürgün veren yapraklar, otobüs durağındaki banka oturmuş kitap okuyan kumral kız... Tüm bu imgeler ruhumuzu okşar.
Sayfa 275 - SEL YAYINCILIKKitabı okudu
340 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Herkese merhabaaa, hemen uyarımı yapıyım. SPOİLER, SPOİLER, SPOİLER. Hemen kısaca anlatıyım. Zamanda yolculuk yapılmasını sağlayan bir gen var. Bu geni taşıyan iki aile var. İki ailede de nadir şekilde bu genin geliceği kişi zamanda rastgele geçmişe gidip gelebiliyor. Kronograf denen sırları olan bir alet olmadan bu zamanda yolculuğun ne zaman
Yakut Kırmızı
Yakut KırmızıKerstin Gier · Pegasus Yayınları · 20122,404 okunma
Reklam
Pompa mekanizmasına sahip bakteriler, ilaç hücre duvarından ve hücre zarından içeri girdiği anda antibiyotiği dışarı atabilirler. Bu bakteriler birden fazla ilaca direnç göstermek için ABC taşıyıcı, yani ATP bağlayan kaset taşıyıcı, adı verilen daha gelişmiş bir yöntem geliştirmişlerdir. (Kaset takım halinde çalışan genler setidir. ATP ise adenozin trifosfatın kısaltılmasıdır. Hücre içindeki biyokimyasal tepkimeler için gereken kimyasal enerjiyi taşımakla görevlidir.) Bakterilerde, arkelerde ve ökaryotlarda ABC taşıyıcılar proteinlerdir, zararlı molekülleri hücreden dışarı pompalarlar. (Kemoterapiye cevap vermeyen kanserler tümör hücrelerinden ilacı ABC taşıyıcılar ile dışarı atarak tedaviye direnç gösterirler.)
“Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric. Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel bir itina isteyen varlıklardır. Ne yazık, bu meslekler de artık olur olmaz kimselerin elinde, sattıklarıyla ilgileri olmayan kişilerin. Durmadan kitaplara ve çiçeklere eziyet ederler, onlara nasıl davranılacağını bilmezler. Bana kalırsa, bir “kitapları koruma derneği” kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli. Herkes bu işi yapamaz. Bazı zalim insanlar, binbir itinayla hazırlanan o çiçek gibi kitapları alırlar, hiçbir koruyucu tabakaya sarmadan, evet olduğu gibi, üst üste koyarlar; sonra kalın ve çirkin bir iple bağlarlar. Zavallı kitapların, özellikle en üstte ve en altta kalanları, bu işlem sırasında kurban edilirler: kapaklarının üstünde haç biçimi yaralar meydana gelir. Kaba taşıyıcılar da onları oradan oraya fırlatırlar. Lekeler ve buruşukluklar kitapları incitir. Kapaklar, dizgiler, baskılar için gösterilen bunca itinaya yazık olmaz mı? Satıcılar da gelişigüzel dizerler onları: isimlerini bile öğrenmeden. Onlar için en iyi kitap, en çok satılan kitaptır. Müşterinin ne biçim bir insan olduğuna bakmadan, yalnız en çok satılan kitapları överler onlara. Bu adamları bir imtihadan geçirerek yeterlik belgesi verilmeli Olric. Herkes kitap satamamalı. Cahil kitapçıların, iyi okuyucuları rahatsız etmelerine izin verilmemeli artık. İyi okuyucu az bulunan, ürkek bir kuş gibidir. Kapıdan girer girmez kaçırmamalı onları. ”
302 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.