Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Herkes kitap satmamalı!
Bana kalırsa, bir "Kitapları Koruma Derneği" kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli. Herkes bu işi yapamaz. Bazı zalim insanlar, binbir itina ile hazırlanan o çiçek gibi kitapları alırlar, hiçbir koruyucu tabakaya sarmadan, evet olduğu gibi, üst üste koyarlar; sonra kalın ve çirkin bir iple bağlarlar. Zavallı kitapların, özellikle en üstte ve en altta kalanları, bu işlem sırasında kurban edilirler; kapaklarının üstünde haç biçimi yaralar meydana gelir. Kaba taşıyıcılar da onları oradan oraya fırlatırlar. Lekeler ve buruşukluklar kitapları incitir. Kapaklar, dizgiler, baskılar için gösterilen bunca itinaya yazık olmaz mı? Satıcılar da gelişigüzel dizerler onları; isimlerini bile öğrenmeden. Onlar için en iyi kitap, en çok satılan kitaptır. Müşterinin ne biçim bir insan olduğuna bakmadan, yalnız en çok satılan kitapları överler onlara. Bu adamları bir imtihandan geçirerek yeterlik belgesi verilmeli Olric. Herkes kitap satmamalı.
Sayfa 576 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
düşünce..
Oysa düşünceler kesinlikle istikrarsızdır. Yanlış kullanılabilmekle kalmaz, yanlış kullanılmaya davetiye çıkartırlar. Ve düşünce ne kadar iyi olursa buharlaşabilme özelliği o kadar çok olur. Nedeni, yalnızca iyi dü­şüncelerin dogmalaşmasıdır. İşte bu süreç sayesinde yeni, teşvik e­dici, insanlık adına yararlı bir düşünce, ölümcül olan robot dogma­ya dönüşür. Düşüncelerin dogmalaşması, tepkime sonucunda ortaya çıkan tehlikeli taşıyıcılar bakımından hidrojenin helyuma, uranyumun kurşuna ya da masumiyetin kokuşmuşluğa dönüşmesiyle yarışır. Neredeyse onlar kadar da amansızdır. .
Sayfa 81 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Reklam
İNSANLIK TARİHİNİ DEĞİŞTİREN 15 SALGIN HASTALIK
1) MÖ 430 - ATİNA: SAVAŞIN ACI BEDELİ Kaydedilen en erken salgın Peloponez Savaşı esnasında meydana geldi. Hastalık Libya, Etiyopya ve Mısır'ı dolaştıktan sonra, Spartalılar tarafın dan kuşatılan Atina sularını da aştı. Nüfusun üçte ikisinin hayatını kaybettiği kaydedilir. Semptomları arasında yüksek ateş, susama, kanlı boğaz ve dil, ten
Uzun ama okumaya değer…
«Tarihsel maddecilik, insanların kendi tarihlerini yaptıkları temel önermesinden yola çıkar. Ama insanların tamamen özgür taşıyıcılar olduklarına dair idealist anlayışın tersine, Marksizm, onların içine doğdukları toplumun gerçek maddi koşulları tarafından sınırlandıklarını açıklar. Bu koşullar, üretici güçlerin gelişme düzeyi tarafından temelden belirlenir ki bu düzey tüm insan kültürünün, siyasetinin ve dininin üzerine oturduğu nihai temeldir.»
Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric. Gelişi güzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel bir itina isteyen varlıklardır. Ne yazık, bu meslekler de artık olur olmaz kimselerin elinde, sattıkları ile ilgileri olmayan kişilerin. Durmadan kitaplara ve çiçeklere eziyet ederler, onlara nasıl davranılacağını bilmezler. Bana kalırsa, bir ‘kitapları koruma derneği' kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli. Herkes bu işi yapamaz. Bazı zalim insanlar, binbir itina ile hazırlanan o çiçek gibi kitaplari alırlar, hiç bir koruyucu tabakaya sarmadan, evet olduğu gibi, üst üste koyarlar; sonra kalın ve çirkin bir iple bağlarlar. Zavallı kitapların, özellikle en üstte ve en altta kalanlari, bu işlem sırasında kurban edilirler: kapaklarının üstünde hac biçimi yaralar meydana gelir. Kaba taşıyıcılar da onları oradan oraya fırlatırlar. Lekeler ve buruşukluklar kitapları incitir. Kapaklar, dizgiler, baskılar için gösterilen bunca itinaya yazık olmaz mı? Satıcılar da gelişi güzel dizerler onları: isimlerini bile öğrenmeden. Onlar için en iyi kitap, en çok satılan kitaptır. Müşterinin ne biçim bir insan olduğuna bakmadan, yalnız en çok satılan kitapları överler onlara. Bu adamları bir imtihandan geçirerek yeterlik belgesi verilmeli Olric. Herkes kitap satamamalı. Cahil kitapçıların, iyi okuyucuları rahatsız etmelerine izin verilmemeli artık. İyi okuyucu az bulunan, ürkek bir kuş gibidir. Kapıdan girer girmez kaçırmamalı onları.
Sayfa 576 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bana kalırsa, bir "Kitapları Koruma Derneği" kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli. Herkes bu işi yapamaz. Bazı zalim insanlar, binbir itina ile hazırlanan o çiçek gibi kitapları alırlar, hiçbir koruyucu tabakaya sarmadan, evet olduğu gibi, üst üste koyarlar; sonra kalın ve çirkin bir iple bağlarlar. Zavallı kitapların, özellikle en üstte ve en altta kalanları, bu işlem sırasında kurban edilirler; kapaklarının üstünde haç biçimi yaralar meydana gelir. Kaba taşıyıcılar da onları oradan oraya fırlatırlar. Lekeler ve buruşukluklar kitapları incitir. Kapaklar, dizgiler, baskılar için gösterilen bunca itinaya yazık olmaz mı? Satıcılar da gelişigüzel dizerler onları; isimlerini bile öğrenmeden. Onlar için en iyi kitap, en çok satılan kitaptır. Müşterinin ne biçim bir insan olduğuna bakmadan, yalnız en çok satılan kitapları överler onlara. Bu adamları bir imtihandan geçirerek yeterlik belgesi verilmeli Olric. Herkes kitap satmamalı..
Reklam
İnsanoğlu gerçekten nedir? Bizler sadece sinir taşıyıcılar ve hormonlar tarafından kontrol edilen bir hücreler grubu muyuz? Duygularımız, düşüncelerimiz ve inançlarımız raslantısal biyokimyasal ve elektro-fizyolojik işaretler midir? Ya da tüm bağlantılarıyla ve etkileşimleriyle, aklımız ve vücudumuz tahmin ettiğimizden daha da mı karmaşıktır? Bizim "Bilinç" olarak tanımadığımız şey, modern bilimsel anlayışın ötesine mi geçiyor? Son iki sorunun cevabının evet olduğuna ve insan aklının kendi karmaşıklığı ve sonsuzluğunu basit bir şekilde, bilinçli olarak algılamasının imkansız olduğuna inanıyorum.
Sayfa 68
Bana kalırsa, bir "Kitapları Koruma Derneği" kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli. Herkes bu işi yapamaz. Bazı zalim insanlar, binbir itina ile hazırlanan o çiçek gibi kitapları alırlar, hiçbir koruyucu tabakaya sarmadan, evet olduğu gibi, üst üste koyarlar; sonra kalın ve çirkin bir iple bağlarlar. Zavallı kitapların, özellikle en üstte ve en altta kalanları, bu işlem sırasında kurban edilirler; kapaklarının üstünde haç biçimi yaralar meydana gelir. Kaba taşıyıcılar da onları oradan oraya fırlatırlar. Lekeler ve buruşukluklar kitapları incitir. Kapaklar, dizgiler, baskılar için gösterilen bunca itinaya yazık olmaz mı? Satıcılar da gelişigüzel dizerler onları; isimlerini bile öğrenmeden. Onlar için en iyi kitap, en çok satılan kitaptır. Müşterinin ne biçim bir insan olduğuna bakmadan, yalnız en çok satılan kitapları överler onlara. Bu adamları bir imtihandan geçirerek yeterlik belgesi verilmeli Olric. Herkes kitap satmamalı.
Führer’in emrini açık açık duyanlar "emir taşıyıcılar" olmaktan çıkıp "sır taşıyıcılar" düzeyine yükseliyorlar ve bu kimselere özel bir yemin ettiriliyordu.
302 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.