Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Dil ve anlatım olarak gerçekten etkileyici bir kitap okumaya başladığınız anda bir çırpıda bitebilecek kitaplardan. Yazar farklı bir dünyanın kapılarını açıyor anlatılanlar mitolojik gibi gelse de şüphe duyup benim gibi google dan bakacak olursa hiçte öyle mitolojik durmuyor.
Kitap da tanrının içimizde ki ruh da mı yoksa dışarı da mı olduğu ve varlığı üzerinde ki şüpheler alt mesaj gibi. Ama asıl konu cennetten kovulan günah işleyen meleklerin ve insanlığın savaşı... Bu konu bana aslında harut ile marut'u hatırlattı. Araştırmam nefilim ırkıyla ilgili oldu aslında acaba dedirtecek bir konu olmuş anlatım bütünlüğü sorduğu sorular çok iyiydi puanı tek kırdığım yer yazar bu kitabın ikisini kesinlikle yazmalı hatta keşfedilmeli çünkü layık olduğu yerde değil ve film olacak kriterde kitaplardan . Gotik tarz seven okuyuculara tavsiyem :)
Alışveriş yapmayı sevdiğimiz kitapçılar, rastlaştığımız kitaplar, hoşlaştığımız yazarlar, ölgün hayatlarımızın en büyük şansları, hele de bu aralar..
Hele de 'gerçek' olunca..
Nasıl iyi geldi bu çaresiz aşk ve aynı kitaptaki çokça yan konu..
John Berger demiş bu mektuplaşan aşıklara ; her neredeyseniz, ölü ya da diri, Tanrı gölgelerinizi korusun! Bunca samimi sevme, bunca derinlik, bunca gerçeklik .. hayran kalmamak mümkün değil..
Çok beğendim, çok dokundu kitap.. çoğu yerde tebessüm ettirdi, nasıl naif bir anlatım.. nasıl güzel sözcük seçimleri onlar. Kitabın içerisindeki Can Yücel alıntısı, Türkler ve Türkiye bahsi, ayrıca gurur verici.
Okuduğum en iyi mektup derlemesiydi sanki..
Tavsiyem olsun, harikaydı.
Oldukça sürükleyici bir romandı. Okumayı düşünen arkadaşlara tavsiyem fazla geç kalmadan okuyun.
Kitap ailesini küçük yaşta kaybeden "Yusuf"un hikayesini anlatıyor. Yusuf merhametli bir kaymakamın evine getiriliyor, bu evde büyüyor ve kitap böyle devam ediyor. Daha fazla teferruata yer vermeyeyim, kitabın tadı kaçmasın. ;)
728 syf.
·
Puan vermedi
Yazarı çok da iyi niyetli görmüyorum. Ülkemizin tarihine ve sıkıntılarına, birçok siyaset yöneticilerimizden daha hakim, bu bir gerçek!
Örneklerle işi bulandırmak istemiyorum ama yine de bir şeyler deyip ve bir örnekle de incelememi bitireceğim;
Yazarın, Türkiye'nin özgür olan (dış etkilerden bağımsız) bir iki ülkeden biri olduğunu sıklıkla vurgulaması, okuyucuyu uyutmaktan başka bir şey değil. Mustafa Kemal hayranlığı örtüsü altında, bizlere -alttan alttan- başka şeyler pompalıyor gibi.
Özgür bir ülke olmadığımızı Mustafa Kemal, büyük harflerle şöyle demiş "TAM BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE..." Evet, ülkeyi kurduk ama tam bağımsızlığımız için mücadele vermeliyiz demiştir. Hem yakın çevresine hem de ara ara Ulusa Seslenişte! Buna rağmen, Yazarın, ülkenin tam bağımsız olduğunu söyleme nedeni; ya dünyayı yönetenlerin korkusundandır ya da dünyayı yönetenlerin kalemşorü olduğundandır...
Naçizane tavsiyem;
Oryantalistlerin kitaplarına aldanmayın. Okuyun ama hep işkilli ve temkinli olun.
Onlar bizleri, ya aşağılar, yerden yere vurur ve bizi tahrik eder ya da koltuğumuzu şişirip bizi, pasivize eder ve uyutur.
SAYGILAR...
Daha önceden bildiğim bir kısmını okuduğum kitaptı. Okuyacaklarımın arasındaydı. Benim ve arkadaşım için çok değerli bir büyüğümüz Simyacı'yı okumamamızı yadırgamıştı. O kitabı biliyordum ama henüz neler içerdiğini bilmiyordum. O yüzden kitabı okulun kütüphanesinden aldım yazın okumak için. Ve okudum.
Kitabın her cümlesi okuyucusuna bir şey demek istiyor. Saklı bir şey var o cümlelerde. Bizden kendimizden bir şey çıkartmamızı istiyor sanki yazar. Öyle olay değildi önemli olan olayın özüydü. Üzerinde düşünülmesi, yorumlanılması gereken bir kitap. Cümlelerinde hayata tutunmayı, hayattan ve yapacaklarından zevk alınması gerektiğini öğütlüyor. Beğendiğim o kadar yeri vardı ki hangi birinden bahsedecegimi bilmiyorum.
Okuyacaklara tavsiyem: Kitabı cümlelerin üzerinde düşünerek okuyun.
Şahsen kitap bana ait olsaydı her daim okuyacağım bir kitap olurdu. Ama kendime de alacağım kitabı tabii ki.
kitap mesaj olarak çok güzel şeyler verse de, içinde işlendiği konu bana çok sıkıcı geldi. Mahkemeler, davalar, dosyalar, mahkumlar, savcılar,hakimler,mahkumlar ve hapishaneler.. Genelde bu etrafta işlendi. Çok sıkılsamda verdiği güzel mesaj ,bozuk düzene baş kaldırış,yeniden insan olabilme gayesi hoşuma gitti.Kitabı yarıda bırakmak istemediğim için okuma süremi hızlandırdım, aksi taktirde hem isimler ,hem de konular karışacak kitaptan hiç bir şey anlaşilmayacakti.Yazar Dünya Edebiyatındaki en sevdiğim isim olduğu için, beklentimi çok yüksek tutmuştum.Bu beklentimi karşılamayınca biraz hayal kırıklığı yaşadım doğrusu.. Nacizane tavsiyem, Mutlaka Dünya klasikleri okunmalı, fakat belli bir sırayla.. O yüzden ilk defa Tolstoy okuyacaklar için ,bu kitapla başlamamalarini öneriyorum. Eğer konusu ilginizi çekiyorsa o ayrı tabi.. Söyleyeceklerim bu kadar, daha guzel bir eseriyle daha güzel okumalar ve daha güzel incelemelerle görüşmek dileğiyle.. Keyifli okumalar :)
