Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

rümeysa

çocuk oyuncağı kalır kendini asma'lar, over dose'lar, 68 yıllık intiharların yanında.
Reklam
üstadın ölümü doğduğunda başlamış ve dünyada görülmüş en uzun intihar olarak tarihe geçmiştir. bugüne kadar yaşamış insanların arasında ölümü en acılı olanıdır. çünkü yaşayarak ölmüştür. yaşayarak intihar etmiştir.
bir zamanlar, insanlar düşünme işini makinelere devretmiş, böylece özgürleşmeyi umut etmişlerdi; ama bu, makinelere sahip başka insanların onları köleleştirmesine yol açtı sadece.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
her şeyle zenginleşiyoruz. aşklarımızla, inançlarımızla, yenilgilerimizle, ölümlerle ve çocuklarımızla; acı tatlı her şeyle zenginleşiyoruz.
kendimi otuz dokuz kez öldürdüm ki insanlar bunun çok fazla olduğunu düşünürler. ama aslında düşündüğünüz zaman gayet düşük bir sayı. yani kendimi öldürmediğim birçok gün var. öldürdüğüm günlerdense denemekten vazgeçtiğim gün sayısı çok daha fazla.
Reklam
evren bir deneydi. tanrı'nın bir deneyi. ancak her şey yolunda gitmedi. tanrı patladı ve parçaları her yere yayıldı. buna big bang adı verildi. bizim yapmamız gereken, her şeyi birleştirmek. her şeyi ve kendimizi bir araya getirmek. o zaman tanrı yeniden tek parça olacak. şimdiki zayıflığımız bundan kaynaklanıyor. iyiliğin ne olduğunu biliyoruz ama iyi olamıyoruz. çünkü içimizde tanrı'nın sadece küçük bir parçasını taşıyoruz. iyilik ve kötülük çelişkisi buradan geliyor. gücümüzün asla yetmeyeceği hayallerimiz var: erdem, yüksek değerler, sonsuz kardeşlik, insanlık barışı gibi. ama birleşmediğimiz sürece ne yazık ki hiçbiri gerçekleşmeyecek.
kozan, odadaki halini o kadar anlamadı ki herkesi öldürüp tanrı'yla yalnız kalmak istedi. böylece her şeyi öğrenebilecekti...zaten bir tanrı varsa, herkesin ve her şeyindi. insanları öldürmek yetmeyecek, hayvanları, bitkileri toprağı, havayı da yok etmek gerekecekti. bunun bir adı bile vardı: kıyamet.
hayal kırıklığı, varoluş uykusuzluğu ya da sadece merak kurbanı olan insan, yeryüzündeki benzerlerini öldürüp tanrı'yla yalnız kalmak isteyebilir. eğer oralarda bir yerdeyse, tanrı'yla konuşmak için en yüksek dağın zirvesine çıkıp "neden?" diye sorabilir. "artık yalnızız. ne mucizelerden korkacak yığınlar var ne de cennet ve cehennemine yollayabileceğin iki ayaklı hesap makineleri. sadece sen ve ben. anlat şimdi. neden?"
insanın en zor dayanabildiği çalışma koşulu olan tekrar, sağlıklı bir aklın ani ölümüne neden olur.
turizm bir serabı tram karşılığı izletmektir.
Reklam
burası topaz. burada sarraflık gerekmez. burada işletme diploması gerekmez. ne kadar bildiğin değil, ne kadar sattığın önemlidir. bu bir meslek değil, bir para kazanma yöntemidir. kim olduğun, nereden geldiğin, nasıl sattığın beni ilgilendirmez. ben vitrine malı koyar, müşteriyi önüne getiririm. sen de satarsın... satarsan, istediğin her şeyi satın alırsın. bu kadar basit.
gökyüzünde uzun rüzgar izleri, beyaz çizgiler vardı, gece karanlıkta yıldızların gerisinde görülen ışık çizgilerine benziyorlardı. ertesi gün viale corsica'da olacağımı düşünürken, denizde de akıntıların böyle çizgiler oluşturdukları aklıma geldi ve daha çocukken bulutlara, yıldız kümelerine bakarken, ben bilmeden yolculuklarımın başlamış olduğunu anladım.
daha o gün baban bilgisizlerin hep bilgisiz kalacaklarını, çünkü gücün, insanların bilgisiz kalmasında çıkarı olanların ellerinde, hükümetin, kara cüppelilerin, sermaye sahiplerinin ellerinde olduğunu söylerdi.
1918 savaşında da böyle olduğunu söylüyordu, patronlar yönetimde kalmak için bir sürü köpeğin ipini çözmüşlerdi, birbirlerini boğsunlar diye. 'Dünyanın köpek saldırtan patronlarla dolu olduğunu anlamak için gazeteleri okumak yeter.' diyordu.
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.