“Allâh’a emanet edilmek, Yaradanın rahmet yağmuruna şemsiyesiz bırakılmak, onun vereceği derde de, kedere de, ihlasa da, sınava da, huzura da layık olunabilecek sıfatta olmak demekti.
Biri sen de bu sıfatı görebilmişse, sen o sıfatta görülmüş olmanın hakkını vereceksin, tefekkür edeceksin.
Rabb’ine teslim olacaksın. Biri seni Allâh’a emanet etmişse seni görmeden ölmez. Biri seni Allâh’a emanet etmişse kimse seni çalamaz. Bir insanın emanet edebileceği en güvenli yer arşıâlâdır. Biri Allâh’a emanet edildiğinde eksiksiz ve bozulmadan bırakıldığı gibi geri alınır.”
'Kimin sözü ki hikmet değil, o söz bâtıldır.
Kimin susması ki tefekkür değil, o hatâdadır.
Kimin bakışı ki ibret almak için değil, o bir eğlencedir.'
Hasan-ı Basrî (Ra)
Biz Tanzimat'tan beri hazır elbiseye meraklıyız, hazır elbiseye ve hazır medeniyete. Tefekkür kılıçla fethedilmez. Bir parça kendi kafamızla düşünmek ne kadar güç!
"Uçmayı kuşlara münhasır sanmayın. Kapatın gözlerinizi, açın ellerinizi, düşünün olabildiğince. Tefekkür bir insanı kuşlardan da daha yükseklere uçurur."