Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Özellikle Doğu’dan getirttiğim Kürt kilimlerinden epeyi şey edindiğim de doğru. Kazanmasam, kazandırmasam nasıl ayakta kalabilirdim? Sorun da bu değil mi? O kilimleri dokuyanlar... Başlama o masallara!.. Ne olmuş dokuyanlara? Ya hiçbir şey dokumayanlar? Evet, onlar da... Milyonlarca işsiz, milyonlarca aç... Soyup soğana çeviriyorlar ülkeyi yabancı ortaklarla. Bunları bilmeyen mi var? Ben mi kurtaracağım bütün bu açları, işsizleri? Böyle gider bu iş. Yıllar yılı gider. Rönesans’ta açlar yok muydu? Tıkabasa yiyen çatlayası zenginler, soylular, katil, iğrenç Borjia’lar? Giotto da orda çıktı, Massaccio da, Leonardo da... Onlar kaldı, ötekiler silinip gitti. Biraz yüzeyde yaklaşıyor olabilirim bu çağa. Derinine nasıl ineceğiz? İnen var mı? Doğru nerde? Tek doğruları Stalin söylüyordu, değişmez doğruları! Ne oldu sonra? Kendinle barışık olabilmen için geçmişin pisliklerine sığınman mı gerekli ille de? Ben barışığım kendimle. O pislikler ortaya dökülünce kaç komünist çıktı yanıldığım söyleyen, yüreğinde gerçekte acı duyan?
MUSTAFA KEMAL/TKP İLİŞKİSİ-2
Şefik Hüsnü'nün Moskova'da Komintern'de, Vedat Nedim'in Türkiye'de TKP sekreteri olduğu günlerde partide işler yüzüstü beklemeye bırakılmıştır! Şefik Hüsnü, sekreterden hesap sormak, işleri yoluna koymak göreviyle gizlice ülkeye gelir. Toplantıya Şevket Süreyya, Nâzım da katılır. Doktor görür ki genel sekreter Vedat Nedim değil de Şevket
Sayfa 175 - AyrıntıKitabı okudu
Reklam
Ayaz, büyük fatih, Put Kıran Gazne Hükümdarı Mahmut’un ahbabı ve kuluydu... Bu kıssada kullanılan her kelimenin üzerinde dur. İslam putlara inanmaz ama bu Müslümanlar tarafından yanlış anlaşılmıştır. Putlara inanmamak başka bir şey, kalkıp başkalarının putlarını yok etmeye başlamak başka. Aslında birinin putunu kırmak demek, olumsuz yönde de
Nazım'ın dizelerindeki gibi. ''Nereden ,nasıl geleceğini bilmeden gelecek dehşetli güzel günlere inanıyorduk!..''
Sayfa 146Kitabı okudu
Niye bu evecenliğiniz?Biz yapsak hadi neyse;vakitleri yok,derler.Sizin önünüzde koskoca bir yaşam var... Aynı alaylı soğuklukla baktı Levent. ''Peki,önünde koskoca bir yaşam olduğu yıllar ne yapıldı Türkiye'de?'' dedi.''Korkuyla sinmekten başka. Sesini alçaltıp evlerde gizli gizli devrimci marş söylemeyi yiğitlik sandı en kabadayısı!''
Sayfa 145Kitabı okudu
İnsanlar doğruları işlerine yaramadan görmezler
Sayfa 226 - Everest
Reklam
Sevgiye de, sevgisizliğe de, istemenize karşın ara veremiyorsanız yitirilen sevgi oluyor sonunda.
Sayfa 192 - Everest
Dünyaya gelişimiz farenin kapana takılması gibi. Güzellikler bu dünyanın yemi. Doyamadan çekip gideceksin; başkaları düşecek kapana...
Sayfa 115 - Everest
Yüreksiz devrimci kanatsız kuş gibi; uçamaz bir türlü! Uçanı da vururlar bu ülkede.
Bir yere ulaşmanın çeşitli yolları var; onursuzunu seçmek de yürek işidir. Kafasına yükselmeyi koymuşsa etini de sunar, beynini de. Güçlük onurlu yürümekte.
41 öğeden 31 ile 41 arasındakiler gösteriliyor.