Özlediğimiz Nesil
Size bir misalini daha vereyim; feci bir misal... Abdülhamit Hanın büyüklüğüne ait de ayrı bir misal teşkil ediyor. Japonlar bir ara kendilerine din aramaya kalktılar ve Avrupa'yı, her tarafı gezdiler. İslamyeti tetkik için de İstanbul'a geldiler. Bab-ı Fetvadan, yani Şeyhülislamlıktan bir mihmandar veriyorlar bunların yanına... İpekli saray arabaları ile giderken, o sarıklı mihmandar, bir elini burnunun bir tarafına koyup öbür tarafıyla henk diye sümkürüyor sokağa... "-Dur, diyor japonyalı arabacıya; ben bu adamdan din öğrenemem!"... Ve gidiyor memleketine... Ve Abdülhamit de bu adama en büyük cezayı veriyor. Çünkü Osmanlı padışahları içinde en dirayetperver olan, tereddütsüz en de müslüman Abdülhamid, dünyanın en zarif insanıydı.
Sayfa 122Kitabı okudu
Abdulkadir Turan Dış istila daha mı iyi? İslam dünyası, Arap Baharı denen toplumsal hareketlilikten bu yana durulmadı. Kısmen 20. Yüzyılın başında, kısmen ortasında dış güçler tarafından İslam dünyasında Müslüman toplumun aleyhinde bir “üst istikrar” oluşturulmuştu. 2011’de başlayan kıpırdanış, aradan geçen sekiz yıla rağmen toplumların
Reklam
"...din, pratiktir. "Duyduk ve uyduk" ayetinde ifade buyurulan tereddütsüz bir teslimiyet, İslâmı güzel yaşamanın uygulama prensibidir. Zahir bâtın iç- dış uyumu böylece isbat edilebilir. Güzellik işte bu uyumun ürünüdür..."
Sayfa 53 - Türkiye Diyanet Vakfı YayınlarıKitabı okudu
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Selamun aleykum. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; giriş, gelişme, sonuç bölümlerini ve ayrıntılı bir analiz incelemesi yapılmasını doğru bulmuyorum. Daha samimi ve kitaptan ne hissettiğini, ne kazandığını ve insanlara bunu en içten duygularla yansıtan incelemelerin yazılması daha doğru zannımca.. Bu hareketle her okurun tereddütsüz ve doğal bir
Söz Direnişçilerde
Söz DirenişçilerdeAdem Özköse · Pınar Yayınları · 2018381 okunma
Kelime-i tevhid'in şartları Kalplerinde olmayan şeyi dili ile söylüyorlar !
  Değerli kardeşlerim … ! unutmayalım ki la ilahe illallah’a imanın keyfiyeti, ne bu kelimelerin lafızlarını saymak ve ne de onu ezberlemekten ibarettir. Bu, anlamlı bir düsturdur. Bu yüce düstüra iman, sadece kelimelerde kalan ve manasını bilmeden, anlamadan şuursuzca söylemekle meydana gelecek bir iman değildir.  La ilahe illallah, kalplerin
Müctehid Psikolojisinin Nasların Fıkhi
Yorumuna Dinî Açıdan Etkisi a) Müctehidin İnanç Durumu Müctehidin Müslüman olması şarttır. Bu nedenle kâfirin ictihadı geçersizdir. Çünkü İslam’ın temel kaynakları Diğer yandan, Müslüman olmayan bir fıkıh araştırmacısı, nasların ilahi kaynağını kabul etmediği için bu metinleri hiçbir zaman içselleştirip samimi yorumlara ulaşamaz.15 İlginçtir ki dilimizde “Yasada veya örf ve âdet hukukunda uygulanacak kuralın açıkça ve tereddütsüz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın veya hukukçunun düşüncelerinden doğan sonuç” olarak tanımlanan ictihada genel hukuki bir anlam verilmişken; “Bir konuda ayet ve hadislere dayanarak yargıya varan, karar veren din düşünürü” şeklinde tarif edilen müctehid kelimesine ise sadece dinî bir mana yüklenmiştir. Ayrıca müctehidlerin, “Âlimler, peygamberlerin vârisleridir.” hadisinde ifade edilen âlim kavramının kapsamında olduğu açıktır. Dolayısıyla Müslüman olmayan kişilerin ictihadının kabul edilmesi, onların bir yönüyle Hz. Peygamber’e (sav) vâris oldukları yanlış sonucunu doğurur. Müctehid hakkında derin kelâm bilgisinin yerine kişiyi Müslüman kılmaya yetecek ölçüde kesin inancın şart koşulması, akaid konularında mukallid olmanın ictihada engel görülmemesi, müctehidin bid’atçı olmaması,sağlam itikad sahibi olması beklentisiyle de ilintili bir husustur.olan Kitap ve Sünnet’e ait metinlerden hüküm çıkarmak, dinî bir sonuç ortaya koymaktır. Nitekim bu çaba, sevap kazandırıcı bir amel yani ibadet olarak kabul edilmiştir.Müslüman olmayanların ibadetleri ise geçersizdir.
Reklam
104 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.