Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bir yanılgının, binlerce yenilgiden daha keskin olduğunu gördüğünde eve dönmek isteyeceksin ama ev; kapı duvar olacak. Ve sen, bildiğin denizlerde yeniden boğulacaksın. Aşina yüzler el olacak ve yalnızlığı şah damarında hissedeceksin. Sonra geçecek. Her şey geçer, bilirsin. Ve sonra yolun tam ortasında ayaklarının dermanı kesilecek, dizlerinin üzerine çökeceksin. Düşmekten korkma, düştükçe daha da güçleneceksin. Sonra herkes kaybolacak, gölgen bile seni terk edecek ama bu yenilgi sayılmaz. Yalnızlığı sev. Herkes gitse de o seni bırakmaz, bilirsin. Yine de içindeki uçurumların kenarında otururken dikkat et, her hattını bildiğin bir el sırtına değebilir. Belki sana sarılır, belki seni itebilir. Kırılacaksın, kırıl. Kırıldıkça keskinleş ama kendini daha çok kesme. Insanın kendine açtığı yarayı hiçbir tabip iyi etmez, bilirsin.."
Reklam
Son Sigara Manifestosu ve Varoluşun Gerçekliği Üzerine Bir Sorgulama
- - "Bir nefes çekersen sigarandan her şey düzelecek. Hissedemediğin o bir dalı... öylesi sıkıca tutarsan iki parmağın arasında... titreyen eline aldırmadan... her şey düzelecek." - - Kül olup dağılır belki etrafındaki herkes. Aldığın her solukta, dağılıp dağılıp toplanır belki her biri. Ama her biri... nasıl da bilmiyor. Nasıl
iniyorum maktul minarelerden taraçadan, bahçeden ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte
Aliye
İpsiz sapsız bir yer burası. Ama insanları öyle değil. Görülmeyen iplerle birbirlerine bağlanmış gibi hepsi sanki. Nereye çekersen iplerini, hepsi birden oraya hareket ediyorlar... İplerinin başındaysa televizyon kutularıyla bastırılmış, son kullanma tarihleri geçmiş kokuşmuş zihniyetler var. Karşıdan karşıya dahi üç kere sağa bakıp geçerler yani,
KANAATİN LÜZUMU
Cenâb-ı Hakk’ın kullarına ihsânlarının en büyüklerinden birisi de kanaattir. Takdir-i İlâhî’ye râzı olmak ve Cenâb-ı Hakk’ın taksimine güvenmek kadar bedeni ve ruhu rahatlatan haslet yoktur. Abdullâh bin Ömer (r.anhümâ) şöyle anlattı: Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz, iki omuzumdan tuttu ve buyurdular ki: “Dünyada (vatanından ayrı düşmüş) bir garip
Reklam
youtu.be/2Sfy4Hbz6NY?si=... Hazer kıl! Kırma kalbin kimsenin cânını incitme! Esîr-i gurbet-i nâlân olan insanı incitme! Tarîk-i ışkda bîçâre-i hicrânı incitme! Sabır kıl her belaya, Hâne-yi Rahman'ı incitme! Felekde hâsılı insan isen bir cânı incitme! Günahkâr olma, Fahr-i Âlem-i Zî-şânı incitme! Elini çek meyl-i
Ey Yüceler Yücesi! Balçıktan yarattığın kullarının her haline en yakın tanık senken ve en güçlü şefkat sendeyken biz başkasına nasıl muhtaç olalım? Bizi hiçbir zaman terk etmeyen, hatta bize gizemli ve mucizevi yollarla destek olansın. Seni övmeye ömrüm yetmez, sevgimi kabul et.
*Lâmbalar yanıyor, hafif ve sarı; Gece kar yağacak sabaha kadar. Toprakta et, kemik çıtırtıları… Yarı ölüleri bir korku tutar, Değince bir taşa kafatasları. — Ölüler ki yalnız tırnakları var. Ve yalnız burkulmuş diz kapakları. * Bir lâmba yanıyor, hafif ve sarı lamba. Açıyor elini göğe bir kadın. Uzuyor, uzuyor
Allahu Teala için terk ettiklerin kadarsın.Terk et ki,terkettiğin şeyin daha hayırlısı sana verilsin.
Reklam
Aydınlıklara ulaşmanın yolu karanlığı terk etmektir. Rabbim karanlıkları terk etmede bizleri güçlü kıl, senin rahmet aydınlıklarını görebilmeyi, sana koşabilmeyi nasip et.
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.