Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayatı belli şartlar altında yaşamaya buyur ediliriz. Hayat boyu böyledir bu. Doğduğumuz andan ölümümüze değin hep bu şartlar topluluğu bir şartlar topluluğu ile çevrelenmişizdir. Kimimizin babası sert, kimimizin ki fazla yumuşak, kimimizin annesi ilgisiz, kimimizin ki ise insanı boğacak kadar ilgilidir. İçinde yaşatıldığımız şartlar ilk olarak
"Huzûz-ı nefsi terk et, ver hukûku, Hakk perest ol ki, Dû âlemdir haram ol şahsa ki, ol olmuş hakkanî.” "Nefse hakkından fazla vermeyi terk et. Hakkını ver ve Hakk'a ibadet edici ol. Hakk'a mensup olanlara iki âlem (dünya ve âhiret) haram olmuştur."
Reklam
Risale-i Kudsiyye: 35.
Verâdan kimseyi kadh etme sabret, Seni zem itse afv et nefsi kahr et Umûru Hakk'a terk it sadrı bahr et, Kanaat mevcuda kıl fakrı fahr et! Ümidin Hakk'a tut Hakk'a gidelim, Cemâl-i bâ kemâle seyr idelim.
"Zira şüphe duymayan sorgulamaz, sorgulamayan göremez, görmeyen kişi ise kör ve şaşkın kalmaya mahkûmdur. Gördüğüne tutun, işittiğini terk et. Güneş varken Zühal'e ne hacet.'
Sayfa 12 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Köklerini kurutma; iyi olanı al, kötü olanı terk et.
"Bir milletin tarihine ilişkin resmi, tasavvuru bilgiye değil de yalnızca övgü ya da sövgü içerikli duyguya dayanırsa o millet, tarihteki yönünü bulamaz."
Evim “Beni terk etme, burada geçmişim yaşıyor,” der. Yol ise “Gel ve beni takip et, ben senin geleceğinim!” Ve ben hem evime hem yola derim ki, “Ne geçmişim ne de geleceğim var benim. Kalırsam, kalışımda bir gidiş, gidersem, gidişimde bir kalış olacaktır. Sadece sevgi ve ölüm her şeyi değiştirir. Halil Cibran
Reklam
Ugandalı Maymun Çocuk, Aveyronlu Victor, Kamala ve Amala, Vahşi Peter; bu isimleri hiç duydunuz mu? Doğduğu zaman ya da yaşamının erken dönemlerinde ormana terk edilen ve vahşi yaşamda yalnız başına hayatta kalan çocuklardan bazılarının isimleri bunlar. Bu çocukların ortak özelliklerine baktığımızda hayatlarının en kritik, beyin gelişiminin en hızlı olduğu dönemde ormanda, insanlarla etkileşimden uzak, hayvanlarla yaşadıklarını görüyoruz. Ormana bırakılan, kaçan, aileleri tarafından terk edilen bu çocuklar bulunduklarında ya dört ayak üzerinde giderler ya konuşamazlar (ulurlar) ya çiğ et yerler ya gece uyumazlar (avlanmak için) ya da dilleriyle su içerler. Bu çocuklar, beyin gelişimi için o kritik evreyi (0-6 yaş) kaçırdıklarından dili tam olarak öğrenemezler.
Hikayemi dinle; dinledikten sonra neyi hak ettiğime karar ver: Beni terk et ya da acımı paylaş. Ama dinle beni. İnsan kanunlarına göre, en kanlı suçluların bile hüküm giymeden önce savunma yapmak için konuşmaya hakları vardır.
' Baba cennetin orta kapısıdır . Dilersen bu kapıyı terk et dilersen muhafaza et. ' Hadisi şerif
Sende kalanın
dön geri bul kendini nerede gün kaybettiysen hangi izler geçmişse senden dön geri al sonra terk et istersen başarısız aşklar bile bir sonrakiyle giderilir edilebilirse eğer sende kalanın sonrası bende gel beni bul bulabilirsen ya da yolumdan çekil zamanla azalır kaybedilecek günler.
Sayfa 28 - Aralık 1998Kitabı okudu
Reklam
Eğer korkularının ve endişelerinin zihninde yol açtığı kısır döngüyü terk etmeyi başaramıyorsan, seni bu titreşimde tutan mekanı, kısa bir süre için, fiziksel olarak terk et. Bazen güç depolamak için birkaç saat bile yeter.
Yürü ey sâyih-i âvâre yürü, durma yürü Koymasın râh-ı visâlden seni ezvâk-ı misâl Bu bedâyi bu letâif heme ru'yâ vü hayâl Yürü ey zâir-i bîçâre, yürü, durma yürü Yürü ki nüzhet-i vuslatta teâlî göresin Yürü aslında fenâ bul, budur etvâr-ı kemâl Yürü âlâyişi terk et içesin ke's-i visâl Yürü ki sâhayı hîçîde tecelli göresin
Evet, sen hürsün ve ben de bu yüzden geldim. Sen, istersen kaçabilirsin. O artık hür değil, diyordu çingene. Sonsuza kadar bağlı o ... uzakta..... Korkunç bir şeye. Onun için bütün ilmim yetersiz kalıyor. Onu bekliyorlar. Onu tutamazsın . Eğer denersen, henüz büyük olan kuvvetlerini kırarsın, güçlü kadın kuvvetlerini evet... Ama ötekinin yanında, bir deve karşı sıkılmış küçük çocuk yumrukları kalır bunlar. Terk et bu adamı ! Çünkü insanüstü bir bel dolaşıyor üstünde.
Sayfa 111 - Kalipso YayınlarıKitabı okudu
İnsan neden sıkılır? İnsan sıkılır çünkü başkaları tarafından empoze edilmiş ölü kalıplara göre yaşamaktadır. Bu kalıpları terk et, o kalıplardan çık! Kendi hayatını yaşamaya başla.
Kendi belirsizliğimizi kabul etmek büyük bir cesarettir. Öfke bizi genellikle, üzerinde iyi düşünmediğimiz ya da üstlenmeye hazır olmadığımız konumları benimsemeye yöneltir. Başkalarının önerileri bize pek yararlı olmayabilir: “O adamı hemen terk et!” “Patronuna, bu işi yapmayacağını söyle.” “Onun sana böyle davranmasına izin veremezsin.” “Bunu bir daha yaparsa onunla arkadaşlığını sürdürmeyeceğini söyle.” “Ona kesinlikle hayır de!” Biraz yavaşlayın! Bir konuda henüz emin olmadığımızı ve bununla mücadeleye devam etmenin bize düştüğünü görmemizi sağladığı sürece öfkemiz, kişisel gelişim ve değişim için güçlü bir araç olabilir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.