SARIL BANA
Bu yaşa geldim içimde bir çocuk hâlâ
Sevgiler bekliyor sürekli benden.
İnsanın bir yanı nedense hep eksik
Ve o eksiği tamamlayayım derken
Var olan aşınıyor azar azar zamanla.
Anamın bıraktığı yerden sarıl bana
Anıların kar topluyor inceden
Bir yorgan gibi geçmişimin üstüne.
Ama yine de unutuş değil bu
Sızlatıyor sensizliği tersine.
Senin kim olduğunu bile bilmezken.
Sevgiden caydığım yerde darıl bana.
Metin Altıok / Anısına saygı ile
Bu yaşa geldim içimde bir çocuk hâlâ
Sevgiler bekliyor sürekli senden.
İnsanın bir yanı nedense hep eksik
Ve o eksiği tamamlayayım derken,
Var olan aşınıyor azar azar zamanla.
Anamın bıraktığı yerden sarıl bana.
Anılarım kar topluyor inceden,
Bir yorgan gibi geçmişimin üstüne.
Ama yine de unutuş değil bu,
Sızlatıyor sensizliği tersine.
Senin kim olduğunu bile bilmezken.
Sevgiden caydığım yerde darıl bana.
ÇOK GÜZEL BİR AŞK HİKAYESİ KESİNLİKLE OKUNMALI....
Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez....
Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
Bu yaşa geldim içimde bir çocuk hâlâ
Sevgiler bekliyor sürekli senden.
İnsanın bir yanı nedense hep eksik
Ve o eksiği tamamlayayım derken,
Var olan aşınıyor azar azar zamanla.
Anamın bıraktığı yerden sarıl bana.
Anılarım kar topluyor inceden,
Bir yorgan gibi geçmişimin üstüne.
Ama yine de unutuş değil bu,
Sızlatıyor sensizliği tersine.
Senin kim olduğunu bile bilmezken.
Sevgiden caydığım yerde darıl bana.
Rahibelerden biri bana sordu:
“Tanrı sana bir şans daha tanısaydı yaptığın her şeyi değiştirir miydin?”
Evet diye karşılık verdim ama aslında emin değilim.
Tek bildiğim, bugün yüreğimin sakinleri tutkular, hevesler,
gururlar, ihanetler, üzüntüler, yalnızlıklar, utançlar olan bir hayalet şehirden
farksız olduğu. Bir türlü kurtulamıyorum
Adalet hiç de yasanın hizmeti değildir: Tersine yasa, insanların çıkar ilişkileri içinde bulunduğu her durumda hak olanın ilanından ve tatbikinden öte bir şey olmamıştır asla.
Entropi kavramının temelini ilk olarak Benjamin Thompson 1854’de attı. Fakat Entropi
Yasası’nı ilk olarak Hermann Von Helmhotz 1856’da keşfetti. Entropi Yasası, termodinamiğin
ikinci yasası olarak da anılır.
Bu yasa, bize, evrenin sonunun her an yaklaştığını ve fizik kuralları açısından bu sonucun
kaçınılmaz olduğunu söyler. Buna sebep olan; ısının tek yönlü, geri çevrilmesi mümkün olmayan
akışıdır. Örneğin bir odanın içinde sıcak su dolu bir kova bıraktığımızı düşünelim. Sıcak su
kütlesindeki ısı enerjisi odaya yayılır, fakat hiçbir zaman için bu ısı akışı aksi yönde olmaz; bir kere
ısı enerjisi odaya yayıldıktan sonra, bu ısı enerjisi dönüp de kovadaki suyu eski sıcaklığına
getirmez. Kapalı bir sistemdeki enerji akışı tek yönlüdür ve bu akış tam bir denge noktasına
ulaşıncaya kadar devam eder. Bu denge noktasına “termodinamik denge” denir ve bu durumda
entropi en yüksek değerine kavuşur. Tersine çevrilmesi mümkün olmayan bu fiziki sürecin varlığı,
evrenin de, tıpkı insanlarda olduğu gibi, asla geri dönüşü olmayan bir yaşlanma sürecine sahip
olduğunu gösterir.
Gerek bizim Güneş’imizde, gerekse evrendeki diğer yıldızlarda, ısının bu tek yönlü hareketine
dayalı termodinamik yasa hüküm sürmektedir. Güneş, soğuk uzaya ısı yayarak entropiyi sürekli
arttırır. Fakat uzaydaki bu ısı toplanıp da Güneş’e geri dönmez. Termodinamik yasa, entropinin
sürekli arttığını ve bu sürecin kesinlikle tek taraflı olduğunu söyler.