Tevbe Suresi
İndiği yer Medine, iniş sırası 113, âyet sayısı 129'dur. Müfessirlerin hakim kanaatine göre son iki ayeti Mekke'de inmiştir. 113. ayetinin de Mekke'de indiğine dair bir rivayet bulunmaktadır. Hicretin 9. yılında nazil olmaya başlayan bu sûrenin Kur'an'ın en son inen sûresi olduğu yönünde bir rivayet de vardır. Büyük bir bölümü Tebük Seferi sırasında vahyedilen sûrenin baş kısmı Tebük Seferi'ni takiben yani kronolojik sıra itibariyle diğer kısımlarından sonra inmiştir. 104. âyetinde tevbe kelimesi geçtiği için sûre bu adı almıştır. İlk kelimesi "berâe" olduğu için Berâe sûresi diye de meşhur olmuştur. Başında "besmele"nin olmaması, genellikle, sûrenin müşriklere ağır bir ihtarla başlaması sebebine bağlanır. Bunu Enfâl sûresinin devamı olma ihtimaliyle açıklayanlar da vardır.
Sayfa 186
Müslüman için en muteber ve en kıymetli olan, iman ve İslâmî meselelerinde küfür şüphesi olabilecek şeylerden sakınmalarını din kardeşlerimize tavsiye eder ve "Dilediğinizi işleyiniz, Allah amelinizi görüyür.” (Tevbe: 105) âyetinin yüce manasına müslüman kardeşlerimizin dikkatini çekerim.
Reklam
"Kullarının tevbesini ancak Allah'ın kabul ettiğini ve sadakaları aldığını onlar bilmiyorlar mı? Hiç şüphesiz o, tövbeleri kabul eden ve acıyandır." Tevbe Suresi, 104. Ayet
Tevbe Sûresi 108,109,110. Âyetler
108. Orada asla namaza durma! Daha ilk günden takvâ temeli üzerine kurulan mescid ise namaz kılman için elbette daha uygundur; burada gerçekten arınmak isteyen adamlar vardır. Allah da arınmaya çalışanları sever. 109. Binasını Allah'a saygı ve O'nun hoşnutluğunu kazanma temeli üzerine kuran mı daha iyidir yoksa binasını kaymak üzere
Sayfa 203
﴾100﴿ De ki: "Rabbimin rahmet hazinelerine eğer siz sahip olsaydınız, harcanır korkusuyla kıstıkça kısardınız. İnsan oğlu pek eli sıkıdır!" (İsra Suresi, 17/100) Kur’an’a göre insan; kan dökücüdür, Mala ve dünya hayatına düşkündür, zayıf yaratılışlıdır, vefasızdır, nankördür, şımarıktır, düşmandır, cimridir, acelecidir, ümitsizdir, zalim ve cahildir, tartışmayı sevendir. Kur’an’a göre insan; eşyaya isim koyma kabiliyetine sahiptir, sorumluluk sahibidir, iyilik yapmayı seven bir, Allah’tan hakkıyla korkandır, tövbe eden ve pişmanlık duyandır, sabreden direnendir, Haksızlığa karşı Yardımlaşandır, iyiliği emreden, kötülükten alıkoyandır, ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunandır, affetmeyi seven, kusurları bağışlayandır. Kişi kendi kimliğini ilahi kelamdan öğrenecek, kendine ait malumatlara bu kitapla kavuşacaktır. Kendini ilahi kelamdan tanımaya başlayan muhatap, artık çevresindeki tüm insanları da kitapta anlatılan özellikleri ile tanımaya çalışacaktır. “İnsan bu, satar da vurur da ihanet de eder, yarı yolda da bırakır.” “ İnsana yalnız Allah tahammül edebilir.” Diyerek vahiyden okuduğu insan kimlikleri ile hayatını daha doğru bir düzlem üzerine bina edecektir. “ Ağaca yaslanma kurur insana yaslanma ölür!” diyerek, yaslanacak ama ölmeyecek bir kapı aramaya başlayacaktır.
Sayfa 155Kitabı okudu
Tevbe 67."Onlar Allah'ı unuttular. Allah da onları unuttu!" 70."Allah onlara zulmedecek değildi, fakat onlar kendi kendilerine zulmetmekte idiler." 101."Sen onları bilmezsin, biz biliriz onları." Hûd 121. Elinizden geleni yapın! Biz de(gerekeni) yapmaktayız. 122."Bekleyin! Şüphesiz biz de beklemekteyiz."
Reklam
554 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.