Senden entelektüel olmaz!
"Üniversitede, en çok sevdiğim hocanın odasındaydım. Bana, “Ne olmak istiyorsun?"dedi. “Entelektüel olmak istiyorum.” dedim. “Senden entelektüel olmaz” dedi. Şaşırmıştım, sonra, kırılgan bir ses tonuyla; “Dersinizi geçmeme rağmen, sürekli dersinizdeyim. Okulda en çok okuyan, araştıran ve tartışmalara giren, hep benim?" dedim. “Senden Entelektüel olmaz”dedi. Çok kızmıştım! "Doçent tezlerin konularını bile ben öneriyorum" dedim. Prof. gülümseyerek geriye yaslandı. "Senden çok iyi bir araştırmacı olur. Ama entelektüel olmaz. Nedenine gelince, sana entelektüel olamazsın dediğimde, bana bir Entelektüel gibi 'Niçin olmaz?' diye sormadın, aksine alındın ve hiddetlendin. Yazarlık bilgi işidir. Entelektüellik bilgi değil,davranış biçimidir. Bir insanın entelektüel olması için en az 3 kuşak ailesinin okuması gerekir. Okulun önüne bak. Hepsi son model araç dolu ve hocalara ait. Her sene model yenilerler. Gerçekten böyle bir yenilenmeye ihtiyaçları var mı?Niçin bu şekilde yaşıyorlar. Çünkü o ünvanlarla gördüğün hocalarının kariyerleri ne kadar yüksek olursa olsun, ruhları feodal bir köylü. Güçlerini topluma kabul ettirmek için böyle hava atmak zorundalar. Gerçek bir entelektüel asla bu güdüyle hareket etmez. Entel feodal köylülere, artık diploma ve ünvan da yetmez. Tıpkı paranın yetmediği gibi." Prof. Dr.İlber Ortayli
NE ÇIKAR ATEŞ BÖCEĞİ SANSALAR BİZİ... Düşünüyorum da, Sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek. Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi, Naif yönlerimizin keşfedilmesi, Cesaretsizliğimizin anlaşılması, Korkularımızın paylaşılması, Sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti. Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız. Ve
Reklam
“Kırk yıl cevap almasan benden, gene yaz…” … “Dünya dünya olalı kimselerin benim gibi sevdiğini ve sevebileceğini sanmıyorum. İnandığım en kesin gerçek bu canım.” Dönem şairlerinin aşkı büyük olur ama Ahmed Arif’in Leyla Erbil’e duyduğu aşk bir başka; çok daha derin! Aşkının karşılığını alamamış, Leyla Erbil onun aşkını dost olarak cevaplamış
Selamünaleyküm:)
Bugün tesettür konusuna değinmek istiyorum. Önce minik bir hatıradan başlayalım: Küçükken hep tesettürlü ablalara bir hayranlığım olurdu. Giydikleri o örtü adeta ben güçlüyüm, korunaklıyım.. izlenimi veriyordu bana. Tıpkı namaz gibi huzur veriyor mudur, diye düşünürdüm. Yaşadım, giydim, taktım ve evet öyle gerçekten. Bir bayram günü köye
ᴀɴɴᴇʟᴇʀ ɢᴜ̈ɴᴜ̈ɴᴇ ɪɴᴀɴᴍıʏᴏʀᴜᴍ!!!
Can Yücel’e ‘ neden hep babana şiir yazarsın?’ Sorusunu yönelttiklerinde, ‘ Ben anneme şiir yazacak kadar şair değilim.’ der. Başka anneleri bilmem ama bu söz sende var olup, her bir alın kırışıklığına tesir ediyor. En ama en çok sana yakışıyor. En çok sen de anlam buluyor. Şimdi sana bu dünyanın kirinden arınmış bir ben yani o 12 yaşındaki
Okumak
Okumak Ve Tüketmek-1 Hangi kitabı, neden, nasıl, ne sürede okumalıyız soruları, her birimizin zaman zaman zihninde gezinen sorulardır. Çoğumuz tam anlamıyla aç kurtlarız. Hem o kadar açız ki, elimizden gelse, sürahiden süt döker gibi, kafatasımızı açıp içine kitapları aktaracağız. Ama bu mümkün olmadığı için, biz de bari gözümüzü doyuralım diye
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.