Herkese koştum. Herkesin halinden anlamaya çalıştım. Sonra farkettim ki kimse benim ne kıymetimi biliyor, ne de halimden anlıyor. Kimse benim için ince düşünmemiş. Bu acı suratıma kapı gibi çarptı.
“(…) saygı görmek adına alt tabaka insanlarından kendini uzak tutmak gerektiğine inanan kişi, yenilgiden korktuğu için düşmanından saklanan bir korkak kadar eleştiriyi hak eder.”
Beş on sayfada yine de edebi bir şekilde aktarılacak hikayeyi elli sayfaya yayan Fransız yazarımızın gereksiz sayıdaki fazla karakterler ve gereksiz uzun betimlemeleri ile beni bunalttığı hikayesi. İçinde kayboluyorsunuz, kötü anlamda. Güzel işlenebilecek bir hikayeyi çöp etmiş elinde. Kesinlikle tavsiye etmem.
Perde ArkasıBarbey d'Aurevilly · Can Yayınları · 2021219 okunma
Birbirinden farklı, okuması güzel beş kısa hikayeyle karşılaştım bu kitapta. Ne zamandır hikaye okurken böylesine eğlendiğimi hatırlamıyorum. Tavsiye ederim.
Genç bir doktorun anılarından derleme üç hikayeyi bir oturuşta bitirdim. Aslında uzun süre okumuş, kitapları yalayıp yutmuş birinin işe başladığında nasıl sıfırdan başlıyormuş gibi hissettiğini görmek hiç de yabancı hissettirmedi. Bir öğretmen olarak her sonbaharda sanki ilk defa başlıyormuş gibi hissedip paniğe kapılırım. Genç doktorumuzun da deneyimi olmamasından ötürü yaşadığı yoğun kaygı bozuklukları ve endişeler. Görüyoruz ki bilgiler asla bir yere gitmiyor, onları hatırlayamasak bile bilinçaltımızdan bir şekilde bizi yönlendiriyor.
Çelik BoğazMihail Bulgakov · Can Yayınları · 2021397 okunma