Tolstoy, dünya edebiyatının zirvesindeyken, sıra dışı bir kararla tüm dünyayı şaşırttı. Zenginlik ve şöhretin doruğunda, her şeyi arkasında bırakıp basit bir hayata adım attı. Bu, bir Rus asilzadesinin altın tahttan saman yatağa inanılmaz yolculuğuydu. Sadece kaleminden dökülen karakterler değil, kendi hayatı da bir roman kadar dramatikti. Hayatının son günlerinde, aristokrat kökenlerini ve lüks yaşamını reddederek, basit bir köylü gibi yaşamaya başladı. Tarlasını kendisi sürdü, el emeğiyle yaşadı. Tolstoy, bu radikal dönüşümle, dünyaya mal ve mülkün ötesinde bir gerçeği hatırlattı: Gerçek zenginlik, ruhsal huzur ve basitlikte gizli. Onun bu kararı, bugün bile bize, hayatın gerçek değerleri üzerine düşünmemiz için esin kaynağı olmaya devam ediyor. Tolstoy'un hikayesi, gerçek mutluluğun maddiyatın ötesinde olduğunu gözler önüne seriyor,