Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türk kadını ve İslam kadını arasında güç farkı vardır (!)
Türk kadını devlet idare eder (Sakalar, Tomris Hatun), İslâm kadını ilim neşrederken bir çok sorumluluk ve şartlara bağlıydılar.
Sayfa 172 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
"İsparga Tigin devleti yönetecek çağa gelene dek tahta oturmalıdır. Tomris Hatun, Saka hanı olmalıdır. " Saka Töresi bir kadının Han olmasına izin veriyordu. Geçmişte Alp Er Tunga'nın kızı olan Kaz Kız da hanlık etmişti. Tomris gibi bir Han'ın başta olması Güven verirdi buduna. Karar verildi " Tomris Hatun, han olacak, İsparga Tigin'in yaşı erene dek, Tomris Han Devleti yönetecek. Bu değişimin ne zaman olacağını İsparga Tigin'in tek başına ne zaman tahta geçeceğine Tomris Han karar verecek. "
Sayfa 156 - Efsus Yayınları - 11. BaskıKitabı okudu
Reklam
Ülkeyi yöneten sahip olan kağan/hakan seferde, avda veya başka bir nedenden dolayı kurultayın başına olmadığı zamanlarda kurultayı yönetme yetkisi eşi hatuna verilmiştir. Bunun dışında hatun savaşlara önderlik edebilir, hatta ülkeyi yöneten kadın yöneticilere bile rastlamak mümkündür.(Tomris Hatun ilk Türk kadın hükümdardır)Bu durum diğer Türk kadınları için de geçerlidir. Ülke yönetiminde yer almasalar da savaşa katılabilir, toplumda meslek sahibi olabilir veya belli bir toplumsal statüye erişebilirler. Kadınlar, toplumun çoğalmasını sağladıkları, çocukların büyümesinden o dönemde birincil derecede sorumlu oldukları ve ocağın düzenini sağladıkları için de ayrıca saygı görmüşlerdir. Hatta şöyle ki düzenli devletler kurulmadan evvel Türklerin bir anaerkil dönemden geçtiğine inanılmaktadır. Kadınların doğurması, evrene bir yaşam sunması, regl olması o dönem için büyük mucizevi özellikleri olan ve kutsanacak unsurlar olarak nitelendirilmiştir. Mağaralarda yaşayan insanlar nasıl ki mağarayı insanı dışarıdaki kötülüklerden koruyan bir unsur olarak görüyorduysa, Türkler de bebeği koruyup kollayan ve dünyaya getiren kadını öyle mecizevi bir varlık olarak görmüşlerdir. Özellikle bebeğin doğumu için kadın erkek birlikteliğinin olması gerektiğini bilmeyen oldukça ilkel kavimlerde anaerkil bir düzenin olması normaldir. Ama zamanla anaerkil Türk toplumu ataerkil bir topluma dönüşmüştür. En nihayetinde ise İslamiyet’ le tanıştıktan sonra kadın kimliği geri plana itilmiştir...
... ama kini onun toparlanmasını sağladı.
Tomris Hatun savaş sonrası savaş meydanında oğlundan önce Kyros un cesedini arar. Nitekim çok sürmeden Kyros un cesedi gösterilir. Tomris Hatun kan dolu bir fıçı getirilmesini emreder. Fıçı derhâl getirilir. Pers kanıyla dolu bir fıçı! Daha sonra Tomris Hatun Kyros un başını tutup hançeriyle yavaş yavaş keşer. Bu sahneyi herkes kanı donmuş bir şekilde öylece bakarak izlemektedir. Ardından Tomris Hatun kopardığı Kyros un başını eline alıp “ Hayatında kan içmeye doymayan adam şimdi kana kana iç..! ” der ve kafasını kan dolu fıçıya atar.
Eski Türklerde kadın...
Yaratılış'ta yaratmak ilhamını veren Akana, Dede Korkut'ta Beyrek'le kıran kırana mücadeleye tutuşan Banu Çiçek, Alper Tunga'da vatanını korumak için ordunun başına geçen Tomris, namus timsali Ayzıt... İşte bu kültürel kodları taşıyan Türk tefekkürüne göre ""Hakan"nın temsilcisi olan Ay Ata göğün altıncı katındayken, "Hatun"un temsilcisi olan Güneş Ana'nın yedinci katta bulunması kadının değeri, kutsallığı ve yüksekliğinin işaretidir. Cemlerde olduğu gibi Şaman törenleri de kadınlara açıktır. Hatta kadın Şamanların erkeklerden daha keramet sahibi olduğuna inanılır..
Reklam
"Unutma Tomris Hatun, Tanrı verir, Tanrı alır."
Sadece Türk tarihinde değil dünya tarihinde de devlet yöneten ilk kadın hükümdar unvanı taşıyan Tomris Hatun,cesareti,savaşçılığı ve adil yönetimi ile Türk tarihinde hak ettiği yeri almış ve bu muhteşem tarihe damgasını vurmuştur.
ne aşk be
Biz seninle hem kadaş oluruz hem de töremiz için birlikte pusat sallarız. Yüreğinde bana yer aç hatun.
Tomris Hatun'un düşmanlarıyla mücadelesi, cesareti ve kendi milletine örnek bir hükümdar olması gerçekten Türk tarihinin en zengin yönlerindedir.
Reklam
Türk Kadını
Tomris Hatun'un düşmanlarıyla mücadelesi, cesareti ve kendi milletine örnek bir hükümdar olması gerçekten Türk tarihinin en zengin yönlerindedir.
Kirus başına yediği bir Saka topuzu ile hareketsiz yüzükoyun uzanmıştı sahiplenmek istediği Saka topraklarına. "Kirus öldü! Kirus öldü!" ... "Bana Kirus'u gösterin!" Hâlâ nefes alıyor hanım ... "Seni yendim Kirus" dedi seslice, "Bak ben ayaktayım sen ise kendinde değilsin. Seni, o çok övündüğün ordunu yendim. Perişan ettim. Hani bana diz çöktürecektin? Hani bana ayaklarının dibinde secde ettirecektin? Hani beni kendine hatun edecektin? Bekliyorum, kalk ve yap dediklerini. Senden öcümü aldım Kirus. Bütün acunun, zalimlik ettiğin bütün mazlum budunların öcünü aldım. Ama seninle işim daha bitmedi Kirus. Andım var! En yüce değerlere and içtim! Dedim ki 'Kirus'u kana doyuracağım. Onu kanda boğacağım!' duydun mu beni Kirus?
Sayfa 325 - Efsus Yayınları - 11. BaskıKitabı okudu
hissettiği duygular günbegün azalacağı yerde artıyordu. Hasret çöküyordu bazen ansızın. Ne dayanılmaz bir sızıydı bu. Farkındaydı, Hatun aydı, o da güneş. Ay ve güneş kavuşamazdı. Ama kendine yineledi: "Beni yükseğe çıkaran arkama aldığım rüzgar değil, karşıma aldığım rüzgârdır. Ben seni rüzgâr bildim, sen beni fırtına say...
Ama yiğit Türk kadınları topraklarını bırakmayarak, Saka Devleti’ nin varlığına devam etmesini sağladı. Devletin başına da acunun ilk kadın hükümdarı annen Tomris Hatun, han oldu.
Sayfa 158
Tek yaratıcı olan Tanrı’yı anlatan savacı, ayrıca onun yasalarını savunuyordu. Öte Acun’u, Uçmağ’ı, Tamu’yu ve yapılmaması gereken yazukları anlatıyordu.
102 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.