Hemen o gün, o saatte, elinizden ne geliyorsa işte, onlar için bir şeyler yapmak istersiniz. Aksi takdirde o keder bir daha silinmemek üzere yeryüzünü teslim alacakmışçasına telaşla panikle koşturursunuz. Gelenler yorgundur, açtır ve de korku vardır gözlerinde. Onlar Kürtçe ağıtlar yakar, siz onları Kürtçe avutursunuz, ama yinede uzaya savrulmuş toz zerrecikleri kadar boşlukta, belirsiz, sahipsiz, topraksız hissederler kendilerini öz vatanlarında. Hiçbir beddua, hiçbir dua işe yaramaz Lanet okuyacağınız bir düşmanınız bile yoktur. Cephe gerisidir burası; top sesleri yerine ağlayan çocukların, inleyen kadınların, ağıtların sesi yükselir ki artık çok geçtir.
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sevgi, Saygı ve Özlemle Anıyor, Yolunu Kaybettik; Arıyoruz...
“Ölümün bitmeyen ufkunda yatarken gene sağ, Bir avuç toprak olurken gene yüksek, gene dağ…” *** Dolmabahçe sarayı her zamankinden daha sessizdi, En yakın arkadaşlarının gözleri dolu dolu ona bakıyorlardı, O günün sabahında herkeste bir huzursuzluk vardı, Etrafı kalabalık değildi, Ayağa kalkacak diye umutla bakıyorlardı, Tüm heybetine rağmen,
10 Kasım Yas Günü
10 Kasım Yas GünüKolektif · Yapı Kredi Yayınları · 201766 okunma
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
Çanakkale Kahramanları İlk Türk Hemşire Safiye Hüseyin Elbi..
“Savaş ne kadar acıydı, acılar bitecek mi acaba?” (9. Sayfa) Çanakkale Savaşının 100. Yıl anısı için İsmail Bilgin tarafından hazırlanmış bir çocuk seçkisidir. Bir hemşire öğrencisi ve hemşire adayı olduğum için bu kitabı okumak, incelemesini yapmak istedim. SAFİYE HÜSEYİN KİMDİR? Safiye Hüseyin ilk hasta bakıcı ve dolayısıyla ilk Türk Hemşiresidir. Çanakkale’nin pek tanınmayan isimsiz kahramanlarındandır. Çanakkale’de cepheye giden ilk Türk kadınıdır. Kendisi daha sonra “Elbi” soyadını almıştır. Ömrünü hemşire yetiştirmeye adamış yıllarca bu uğurda çalışmıştır. Bu yüzden hiç evlenmemiş çok sevdiği hemşirelerin kolarında 1964 yılında Temmuz ayında, 82 yaşında ilken vefat etmiştir. Adı ne yazık ki bu güne kadar bir sağlık kuruluşuna hastaneye veya okula verilmemiştir. Kitabımız Safiye Hüseyin’nin hayatını öyküleştirerek anlatmış. Çocuklar için hazırlandığı için sade, anlaşılır ve resimlerle süslenmiş güzel bir kitap. Kitap Safiye Hüseyni tanımamızı sağlarken aslında savaşlarda ne kadar acılar çekildiğini ve azimle savaşan askerlerin öykülerini de paylaşıyor. “Top sesleri hiç eksilmez hemşire hanım, ne gece ne de gündüz.. Düşman bunca top mermisini nerden bulur bilmem ki?” (36. Sayfa) Safiye Hüseyin yine bir gencin, bir fidanın vatan için Çanakkale için şehit oluşuna şahit olmuştu. Bu kucağında ölen kaçıncı neferdi hatırlamıyordu. Bundan sonra kim bilir kimler şehit olacaktı? İçinde koskoca bir boşluk büyürken Akbaş Tepesi’ndeki çamların altında şehit mezarları çoğalıyor, uzaktan hala top sesleri duyuluyordu.. (79. Sayfa) İyi okumalar..
Cesur Hemşire
Cesur Hemşireİsmail Bilgin · Erdem Çocuk · 201523 okunma
1808 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
33 günde okudu
Bu güne kadar yazılan en iyi 10 roman arasında sayılan,yazılması 5 yıldan fazla süren, yazım öncesi alt yapısı için bir kütüphaneyi dolduracak kadar kitap okunan Tolstoy’un muazzam eseri SAVAŞ VE BARIŞ. Kitabın künyesi bu kadar kabarık ve parlak olunca haliyle yorumlanması da zorlaşıyor. Tolstoy’un eserlerini okuma isteyi duyan birine naçizane
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201921,3bin okunma
Deniz ufkunda bu top sesleri nereden geliyor? Barbaros, belki donanmayla seferden geliyor! Adalar’dan mı? Tunus’tan mı, Cezayir’den mi? Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor; O mübarek gemiler hangi seherden geliyor?
Ne biçim dünya bu? Her yanda sefalet, bayağılık, pislik! Doğayı da katletmişler. Güzelim ağaçları tellerle idam etmişler. Dağların ötesinde duman bulutlarından göz gözü görmüyor. Gök gürültüsünün yerini top sesleri almış. Bütün bunlar arasında paçasını kurtarabilen tek kişiye rastlamadık.
Sayfa 145
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.