İki şekilde uyanık olalım: Auschwitz’ten(nazi toplama kampı) beridir insanın neler yapabileceğini biliyoruz. Hiroşima’dan bu yana ise neyin tehlikede olduğunu.
Sayfa 155Kitabı okudu
Siyasi sürgün
❝ Belki ülkende kaldığında da gene bunlar olacaktır. Ya bir işkence tezgahıdır seni bekleyen ya toplama kampı, ya sinsi bir kurşun, ya da darağacı. Yakalanmadığın sürece kaç göçten, her gün kalacak bir yer aramaktan bitkin, başka bir kimlikle o gizlenme yerinden diğerine koşarken ya gizli bildirileri, yayınları taşıyacak ya da takırtısı duyulmasın diye altına havlu koyduğun daktiloda yazacaksındır. Yaşananlar hayatı büsbütün parçalamış, darmadağın etmiştir. Bunları bilmek, gene de bir teselli olmaz, olamaz siyasi sürgüne. ❞
Reklam
Bir toplama kampı sakininin tipik özelliklerine dair sunmaya çalıştığım bu psikolojik tablo ve yapmaya çalıştığım psikopatolojik açıklamalarla, insanın tamamen ve kaçınılmaz olarak çevresinde olup bitenlerin etkisi altında olduğu izlenimini vermiş olabilirim. Peki ya insanın özgürlüğü? Herhangi bir çevrede davranış ve tepkilerin tinsel özgürlüğü söz konusu değil midir? İnsanın birçok koşulun ve çevresel faktörün ürününden başka bir şey olmadığını söyleyen o teori doğru mudur? İnsan bunların tesadüfi bir sonucu mudur? Daha da önemlisi tutsakların toplama kampının tekil yaşamına yönelik tepkileri, çevrenin etkilerinden kaçılamayacağını mı gösterir? İnsan bu koşullarla karşı karşıyayken hiçbir eylem seçeneğine sahip değil midir? Bu soruları ilkesel olarak olduğu gibi deneysel olarak da yanıtlayabiliriz. Kamp yaşamı deneyimleri insanların eylem seçeneği olduğunu gösterir. *** Biz toplama kampında yaşamış olanlar, barakalar arasında gezerek diğerlerini teselli etmeye çalışan ve elindeki son ekmeği paylaşanları hatırlayabiliriz. Sayı olarak az olabilirler ama her şeyi elinden alınmış bir insandan alınamayacak bir şey olduğunun yeterli kanıtını oluştururlar: İnsan özgürlüğünün son kalıntısı olan, koşullar ne olursa olsun kendi yolunu seçme tutumunu.
temerküz kampı ► toplama kampı.
Toplama Kampı Deneyimleri
1944’ün son haftasıyla 1945’in ilk günleri arasındaki Noel döneminde kamptaki ölüm oranı önceki deneyimlerin çok çok ötesinde bir artış göstermiş. Ona göre bu artışın açıklaması, ağır çalışma şartlarında, yiyecek kaynaklarının bozulmasında,hava şartlarının değişmesinde ya da yeni bir salgında yatmıyordu. Bunun nedeni kısaca, tutukluların çoğunun, yılbaşına kadar tekrar evlerinde olacağı yolunda safça bir umutla yaşamış olmalarıydı. Yeni yıl yaklaştıkça gelen haberler cesaret verici olmadığı için, tutuklular cesaretlerini yitirmiş ve hayal kırıklığına yenik düşmüşlerdi. Bu da direnme güçleri üzerinde tehlikeli bir etki yaratmış ve bir çoğu ölmüştü.
Sayfa 91 - Okuyan UsKitabı okudu
Toplama Kampı Deneyimleri
Eğer yaşamda gerçekten bir anlam varsa, acıda da bir anlam olmalıdır. Acı da yaşamın kader ve ölüm kadar silinmez bir parçasıdır. Acı ve ölüm olmaksızın, insan yaşamı tamamlanmış olmaz.
Sayfa 82 - Okuyan UsKitabı okudu
Reklam
746 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.