Mezar için henüz zaman erken!
Evet, en önemlisi de düşünmek gereksiz! Yaşamın onca gizi, iki kitap forması içine sığdırılmış! Onlara göre her aksaklık, çevrenin bozukluğundan kaynaklanıyor, hepsi bu! En sevdikleri laf bu! Yani eğer toplumsal düzen yoluna konulacak olursa, bir anda bütün suçlar yok oluverecek; çünkü ortada protesto edecek bir şey kalmayacak. Ve herkes bir
Sayfa 427Kitabı okudu
Feci bir dogma
Proletarya, uygar ülkelerin tüm üreticilerini kucaklayan büyük sınıf; kendisi özgürleştikçe insanlığı da kölece çalışmaktan kurtaracak ve insan denen hayvanı özgür bir varlık hâline getirecek sınıf; içgüdülerine ihanet edip, tarihsel misyonunu doğru değerlendirmeyen proletarya, çalışma dogması tarafından yoldan çıkarıldı. Bunun cezası ağır ve korkunç oldu. Tüm bireysel ve toplumsal sefaletler proletaryanın çalışma tutkusundan doğdu..
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sosyalistlerin görüşlerinin tartışılmasından başladı her şey. Bilinen görüş: Suç, toplumsal düzenin bozukluklarına karşı bir protestodur. Onlara göre her aksaklık, çevrenin bozukluğundan kaynaklanıyor, hepsi bu! Yani eğer toplumsal düzen yoluna konulacak olursa, bir anda bütün suçlar yok oluverecek; çünkü orada protesto edecek bir şey kalmayacak. Ve herkes bir anda dürüst olacak... Doğa diye bir şey hiç hesaba katılmıyor, yok sanki öyle bir şey! Doğa kapı dışarı! Onlara göre, tarihsel olarak canlı bir biçimde gelişen ve önünde sonunda düzenli bir toplumsal yapıyı sağlayan insanlık yoktur; tam tersine tarihsel gelişmeden ve canlı süreçlerden önce bütün insanlığı düzenleyen, bütün insanlığı bir anda dürüst, kusursuz bir hâle getiren, matematik bir kafadan doğma bir toplumsal düzen vardır. Onların tarihten bu kadar nefret etmelerinin ve onu "rezillikler ve aptallıklar yığını" olarak nitelemelerinin nedeni budur.
Sayfa 318 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Böyle başlıyor bu kitap
1. Felaket Bir Dogma “Tembellik edelim her konuda; sevmek, içki içmek, bir de tembellik etmek hariç.” Lessing Kapitalist uygarlığın hüküm sürdüğü ulusların işçi sınıfları tuhaf bir deliliğin esiri olmuşlar. Kederli insanlığa yüzyıllardır işkence eden bireysel ve toplumsal sefaletler de bu deliliğin peşinden geliyor. Bu delilik, çalışma aşkıdır; bireyin ve evlatlarının yaşamsal güçlerini tüketmeye dek varan çalışmanın can çekişen tutkusudur. Rahipler, iktisatçılar ve ahlakçılar ise, bu zihniyet sapmasına karşı çıkmak yerine, çalışmayı pek kutsal göstermeyi görev bildiler. Kör ve kıt zekâlı bu insanlar, kendi tanrılarından daha bilge olmak istediler; zayıf ve acınası bu insanlar, tanrılarının lanetlediği şeyi yeniden yapılandırmak istediler. Ben ki ne Hıristiyan olmayı ne de tutumlu ve ahlaklı olmayı savunuyorum, onların yargılarındansa tanrılarınınkine; onların dini, iktisadi, özgür düşünceli ahlak vaazlarındansa kapitalist toplumda çalışmanın korkunç sonuçlarına başvurmayı tercih ediyorum. Kapitalist toplumda çalışma her türlü entelektüel yozlaşmanın, organik deformasyonun nedenidir.
— Evet, doğru, konu pek böyle konmamıştı ortaya, –dedi.– Şimdi, Rodion, dinle ve düşüncelerini söyle bana. Dün anamdan emdiğim süt burnumdan geldi bu baylara laf anlatacağım diye; seni bekledim durdum. Geleceğini onlara da söylemiştim… Sosyalistlerin görüşlerinin tartışılmasından başladı her şey. Bilinen görüş: Suç, toplumsal düzenin
Doğrusu, bizler bugün canlılığın nerede bulunduğunu, ne olduğunu, nasıl adlandırıldığını bile bilmiyoruz. Elimizden kitaplarımızı alsanız bir anda ne yapacağımızı şaşırır kalırız; ne yapacağımızı, kime sığınacağımızı, neye tutunacağımızı, neyi seveceğimizi, neden nefret edeceğimizi, neye saygı duyacağımızı, neyi aşağılayacağımızı bilemeyiz. İnsan olmak, gerçek insan, etiyle kemiğiyle insan olmak bile ağır gelir bize. Utanırız bundan, insan olmayı yüz karası sayarız, benzeri olmayan toplumsal birtakım insanlar olmak için çabalarız. Ölü doğmuş insanlarız biz ve uzun zamandır canlı babaların çocukları değiliz, giderek daha çok hoşlanıyoruz böyle doğmuş olmaktan. Zevk duyuyoruz bundan. Çok yakın bir gelecekte bir şekilde düşüncelerden doğma yolunu bulacağız.
Sayfa 150 - Can Yayınları - Yeraltının Çelişkiler İnsanıKitabı okudu
Reklam
140 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.