Stabilize yaşam mağdurlarına ;
Hergünümüz birbirinin aynısını benzeyip, hayatin akışına yine de umutla bakan bizlere !
Drago askeri okuldan mezun olan ,mesleğini yapmak için can atan ideal bir gençtir.
Peki sizce Dragonun hayatı nasıl geçmiştir?
Darago uçsuz bucaksız, yıllardır adı olan lakin işlevini kimsenin bilmediği, bir gün o atlılar gelecektir denilen yere tayini (zorunlu görevi çıkar. )
Tamamı ile hayal kırıklığıdır .
Başta gitmek isteyecek sonra bir umut o da Tatarları bekler .
Bu arada zorunlu görevi biter bitmesine lakin fakat o umut onu tekrar oraya götürür.
Sonra aylar ayları, yıllar yılları derken bir ömür tükenir bir umut uğruna.
Hepimiz aslında birer Dragoyuz
Umutla her günü beklerken birbirinin ardı geçen tekdüze yıllar.
Yaşam bir kez sunulurken çoğumuz stabilize yaşamın içinde eriyip gitmekteyizdir.Dünyaya gel büyü oku evlen ,çocuk büyüt, mesleğini yap emekliye ayrıl, torun büyüt ve yaşamını bitir .
Belki de hayatı sıradan kılan herkesin aynı sıradan yaşamı yaşarken nasıl yaşadığımızďır.
Mutlu muyuz?
Gerçekten yaşadığımızı hissediyor muyuz?
Yoksa sorumluluk, görev bilinci derken tükenip gidiyor muyuz ?
Sizce Drago 30 yıl sonunda umduğunu buldu mu ?
İyi okumalar...