Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Gözlerimden kalpler çıkarak okuduğum bir kitap. Bir çocuğun saf ve masum dilinden olması mı beni bu kadar etkiledi bilmilyorum. Adalet, hukuk sistemi, Amerikan tarihi, ergenlik, bağımlılık, arkadaşlık vs. bir sürü konuya çocukça saflığıyla değinen Scot'un dünyası beni çok etkiledi. Onun erkek gibi bir kız çocuğu olması , tulumları, abisiyle olan ilişkisi, öcü Radley'i bir türlü rahat bırakmamaları , Dil'le olan ilişkisi çok güzel detaylardı. Daha sonra yazarı ve geçmişini araştırdım ve meğer Dil de Truman Capote'ymiş. Atticus karakteri ise dürüstlüğü ,iyiliği ve doğruluğu ,adaleti temsil etmesiyle sanırım herkesi kendine hayran bırakan yegane karakter. İyi okumalar
Bazı günler konuşamazdı insan.
Öncelikle söze, hiç Atay okumamış biri, Atay okumaya bu kitapla başlayıp da kitabı yarım bırakma gafletine düşmesin diye başlamak istiyorum.
Atay'ı okumaya başlamadan önce biraz araştırma yapmak gerekiyor. Nasıl bir dönemde yaşamış, kimlerle birlikte olmuş, kimlerden etkilenmiş vs. Tabii bu durum bütün yazarlar ve kitaplar için geçerli ama eğer
Daha net anlatılamazdı.
Tam ilgimi, konsantrasyonumu kaybederken bu kitap çıktı geldi. (iyiki almışım)
Kapak tasarımını eleştirmedim değil, zira her elime alışımda okudukça daha da kinlendiğiniz bir adamın resmi var.
(Ama adam ne resmi koyacaktı ki, kitabın adı Türkeş)
Gelelim kitaba; tabiki şiddetle tavsiye edeceğim. Neden? (O kadar çok sebebi var ki, nerden
Holly Golighytly, 1940'lı yıllarda Newyork'ta yaşayan bir kadın. O dönemin cemiyet yaşamı için Tiffany'de yapılan şampanyalı kahvaltılar çok popüler. Holly küçük dairesinde sürekli partiler veren, zengin insanları tanıyan, eğelenmeyi seven, güzel ve flörtöz, hayatını yüzeysel yaşayan bir kadın. Tiffany'e de hayran. Diğer karakterimiz ise kitabın anlatıcısı ve Holly'nin komşusu olan, genç yazar adayı. Holly, anahtarını her unuttuğunda genç yazarın ziline basmaya başlayınca yolları kesişir. Eğlenceli ve hüzünlü bir kitaptı.
Josef K. kötü bir şey yapmadığı halde bir sabah ansızın tutuklanır. Ama ortada ne suç var ne bir iddianame ne de davanın görülebileceği doğru düzgün bir mahkeme var. Josef işlemediği bir suçtan kendini aklamaya çalışırken aslında bunun mümkün olmadığını ve davanın hiç bitmeyeceğini anlıyor. Sonlara doğru anlıyoruz ki bu dava aslında hepimizin davasıymış, özgür olduğumuzu düşünürken ne kadar bağımlı yaşıyoruz. (İnsanlar özgür doğar ama her yerde zincire vurulmuştur. J.J.Rousseau)
Birçok anlam çıkarılabilecek bu davada bir de şaşırtıcı decerede herkesin bu davanın bilincinde olması ve sonlara doğru rahibin anlattığı bekçi hikayesi var. Okurken tamamen aynı olmasa da aklima The Truman Show filmi geldi. Filmde platonun mağara alegorisi işlenmiş sanırım "içinde bulunduğumuz bu hayat bize sunulmuş yansımalardan mı ibaret?"
Bakalım zincirleri kırıp bu yansimadan (davadan) kim çıkacak kim çıkamayacak?
Merhabalar sevgili kitap dostlarım geçtiğimiz yıl Mercy Kilpatrick serisinin ilk kitabı olan merhametli ölüm kitabını okumuştum. FBI ajanı Mercy, ikinci kitap olan merhametli gerçek kitabında da suçlulara karşı dik duruşuyla ve cesaretiyle bizlere heyecanlı bir okuma sunuyor.
.
Belli bölgelerde çıkarılan yangınlar ve bu yangınlarda zarar gören taşra halkı için işler sıkıntılı bir hal almaya başlar. Ancak bu yangınlara, bir de yangın alanına giden iki polisin öldürülmesi de eklenince işler artık gençlerin eğlence anlayışından çıkar.. Polis şefi Truman Daly ile Mercy hem cinayetleri, hem yangınları aydınlatmaya çalışırken kendilerini ölümle burun buruna bulurlar. Heyecanlı bir polisiye okumak isteyenlere Mercy Kilpatrick serisi tavsiyemdir der hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim Kitapla Kalın Evde Kalın sağlıkla kalın
Gerçek Kesit
Truman Capote, 15 Kasım 1959 tarihinde Kansas Eyaletine bağlı Halcomb kasabasında, Clutter Ailesi'nin dört ferdinin canice öldürülmesi olayının haberini gazetede görüp olayı yerinde incelemeye karar verir ve yazar Harper Lee ile birlikte harekete geçer. Bunun sonucunda "kurguya dayanmayan bir roman" olan "Soğukkanlılıkla" yazılır.
Olayın ana mekanı Halacomb adında bir kasabadır. İnsanlar bu kasabada çiftçilik ve hayvancılıkla geçinirler. Alışkanlıklara dayanan sıradan ve sakin bir hayatları varken 15 Kasım 1959 günü o sıradan ve sakin hayatlarını altüst edecek cinayet olayı yaşanır, kasabanın en sevilen ailelerinden birsinin dört ferdi cinayete kurban giderler. Katiller arkalarında iz bırakmazlar. Artık kasabada komşu komşusundan şüphelenir hale gelir...
Kitap sadece bir polisiye roman değildir. Aynı zamanda psikolojik ve sosyolojik bir romandır. Karakterlerin ve toplumun tahliline de yer verilir.
Yazar kitap boyunca karakterlere adeta mikrofon uzatır ve onlarla olayla ilgili röportaj yapar ki bunlar yazarın gerçek röportajlarına dayanır.
Kitap sürükleyici bir dille yazılmıştır fakat zaman zaman yazar bizle elde ettiği bütün bütün bilgileri paylaşmak ister gibi davranır ve bu da fazla ayrıntıya yer vermesine neden olur.
Romanda anlatılanların gerçekte yaşanmış olmasını bilmemiz kitabın etkileyiciliğini artırmaktadır.
Toprağı bol olsun PKD yine yüksek kafayla döktürmüş. Truman Show tadında bir hikaye olarak başlayıp sonu ay kolonicilerine kadar uzanan, gerçek nedir, zaman nedir, uzam nedir , sözle bir gelgit yaratan okumalara doyulamayan kitap #philipkdick #pkd #çığrındançıkmışzaman
Capote'nin gençlik yıllarında yazdığı on dört öyküden oluşan Ateşteki Güve, yazarın okuduğum ilk kitabı. Yarım bırakmak istemediğimden bitirdim zaten birkaç saatte okunacak bir kitap. Öykülerin sıralaması yazılış tarihine göre mi bilmiyorum ancak sona yaklaştıkça hissettiğim yavanlık biraz olsun azaldı fakat bir daha okuyacağımı sanmıyorum.
