Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuğçe Turan

Tuğçe Turan
@tugceturann
youtube kanalıma bakabilirsiniz
Sanıyorum,sevgi de öğreniliyordu,sevmek! Bağırmanıza gerek kalmıyor. Söylemek bile fazlalık! Seven, sevilen seziyor sevginizi, görüyor, onun için saklayıp sundugunuz güzelliğin ışığında. Biz de öyle olmuştuk. Birbirimizi görünce o kadar çok anlatacak şeyimiz oluyordu ki… Nasıl anlatsam? Gördüğüm, onun da göreceği olsun, diye düşünüyordum. Yaşadığım her güzel zaman dilimi, sevdiğim ayselin de yaşayacağı olsun istiyordum.
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
“Jake.” “Efendim hayatım?” Gülümsedi. “ Ne güzel dans ettik!”
Sayfa 720Kitabı okudu
“Beni bu halde bile istiyor olamazsın!“ dedi neredeyse fısıldayarak. “Ama istiyorum.” Umut etmekten korkan gözlerle, kendine rağmen umut ederek, bana baktı. “Niçin?“ “Çünkü sen benim başıma gelen harika şeysin.“
Sayfa 581Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ev, ayın yükselişini ve uyuyan toprakları seyretmek istediğinizde, manzarayı paylaşmak için yanınıza çağırabileceğiniz birine sahip olmaktır. Ev başkalarıyla dans ettiniz yerdir. Ve dans etmek hayattır.
Sayfa 392Kitabı okudu
…çocuklar her şeyi unutur ve sonsuza kadar yaşayacaklarını sanırlar.
Sayfa 264Kitabı okudu
Reklam
Başlangıcından bugüne ve bugünden, tayin edilen ömrünün sonuna kadar, insanlık, sürekli olarak kendi iç dünyasında ve dışında, hakikat savaşını yaşadı, yaşıyor ve yaşayacak. Bir bakıma, bu dünya hayatı, insan için, hakikat savaşını vermekten ibaret.
Rönesans temelinde iki eksiği taşıyordu. Bunlardan birincisi, her yeni oluşta bulunması gereken yeterli orijinal özün bulunmayışıydı. Yani yeni bir insan oluşmasındaki büyük yenilik sükûneti veya tazeliği Rönesans akımında bulunmuyordu. İkincisi, Rönesans’ın İslam’ı gereği gibi değerlendirmeyişiydi. İslama olan ilgisinin zayıflığı, Rönesans akımının metafizik temelini zayıf bıraktığı gibi insana ve dünyaya sağlıklı bir bakıştan da onu mahrum etti. Bu ilahi ve insani öz yoksunluğunu insanlık bugüne kadar hissetmemişti.
…insanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkûmdurlar.
Modern dönemin insanı, zihnini bu dönemin maddi gereksinimleri için o kadar çok yoruyor ve oyalıyor ki, bu istekler gerçekleştiğinde ise, o neredeyse hafızasını yitiriyor.
-Hasta oluyorum senin yüzüne baktıkça. -Bense sana bakmadığım zaman hastalanıyorum.
Reklam
Hemen hemen hiçbir köşe, bir tek taş, bir karışçık toprak yoktu Paris’teki insan kokusu sinmemiş olsun.