Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ne tuhaf değil mi..? Bir zamanlar gönüllerimizi onarıp yüreklerimizdeki en büyük boşluğu dolduranlar, bizleri o boşluğa elleriyle bırakanlar oldular.. Ne sevmeyi bildiler ne seveni anladılar. Anlattıkça anlattık yine anlamadılar. Sustuk sonra..! Sustuk çünkü konuşsak kıracaktık, biliyorduk.. Ama bir yerden sonra birikir içindeki suskunluk ve sığmaz olur içine, taşmak için yol arar kendine.. İşte biz o anda bile taşmasın diye direndik durduk. Yormamak için yorulduk, kırmamak için kırıldık, yıkıldıkça yıkıldık.. Çaresiz yol aldık, nereye olduğunu bile bilmeden. Velhasıl gittik işte..! Geride bıraktığımız gözlerle önümüze baktık ve yürüdük uzun uzun.. Gidişimiz kalbimizi bırakıp gidecek kadar asildi. Anlamadılar..! Korkup kaçtığımızı sandılar, bizi kaybetti saydılar.. Oysa bir kazananı yoktu bu oyunun. Bir tek kaybedeni vardı o da onlara olan hislerimizdi.. Bir gün anlayacaklar ve o son pişmanlığı yaşayacaklar ama geldiklerinde hiçbir şeyi bıraktıkları gibi bulamayacaklar. Ne acı değil mi..? ◇ Mehmet Zeki İçer ◇
Oysa Gençlik
Ne tuhaf değil mi? Hayatın içinde, kendi varlığını unutacak kadar kaybolmak. İşte böyle bir yolculukta buldum kendimi. Çocukluğumun kaybolup gittiği, gençliğimin ise adeta birer gölge gibi yanımdan süzüldüğü bir hayatın içinde kayboldum. Bir zamanlar, hayatın ne kadar karmaşık olabileceğini hayal bile edemezdim. Çocukluğumun o masum günlerinde,
Reklam
TAŞLARA VURAN ACI
Hatice, dedim. Ben Leyla’yım, dedi. Ürperdim. Yol kayboldu. Ay sustu. Rüzgâr bütün yapraklardan çekildi. Yalnızlık işte, dedim. Yok, dedi, sevmek arzusu. Bir tek ölüler yalnızdır. Bir daha ürperdim. Gülümsedi. Su gülümsedi. Kedi kalbime yürüdü. İnsanlar, dedim, konuşmuyor, dinlemiyor Herkes bir top pıtrak ötekinin ağzında. Korku, dedi.
UZAYLI KOCAKARI (Ursula K. Le Guin - 1976) Menapoz, akla gelebilecek en cazibesiz konu herhalde; bu da ilginç, çünkü menopoz hâlâ bir tür tabu kırıntısına sahip olan pek az konudan biri. Menopozdan ciddi bir biçimde söz etmek, genellikle huzursuz bir sessizlikle karşılanır; alaycı bir atıf ise rahatlamış kıkırdamalarla. Sessizlik ve kıkırdama;
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Hayatın Anlamı
1.kısım Hayatın anlamı nedir?" sorusu hakiki bir soru mu yoksa yalnızca hakiki gibi görünen bir soru mudur? Tanrı, stratejik bir amaçla dünyayı yaratmış göksel bir mühendis değildir. O, dünyayı yalnızca kendi memnuniyeti ve yaratma hazzı uyarınca yaratmış bir sanatçıdır. Philosophical Investigations" gibi bir çalışmada
Reklam
27 Mart 2024 Uluslararası Tiyatro Bildirisi
SANAT BARIŞTIR... Yazan: Jon FOSSE, Norveç, oyun yazarı Her insan benzersizdir ve yine de diğer herkese benzer. Elbette dış görünüşümüz başkalarından farklıdır, bu tabii ki iyidir, ancak içimizde, her birimizin sadece kendisine ait olan bir şey vardır -kişiye özgü olan. Bunu kişilerin özü ya da ruhu olarak adlandırabiliriz. Ya da kelimelerle hiç
DEPRESYONUN PSİKANALİTİK TEDAVİSİ Depresif bir hastayla nasıl uygun şekilde davranılacağını tartışmanın zamanı geldi. Öncelikle depresif bir hastanın depresyonunun narsisistik bir nevrozun yetmezliği olduğunu düşünüyorsanız ya da tam tersine depresyonun başlı başına bir varlık olduğunu düşünüyorsanız bunlara aynı şekilde davranmayacağınızı kabul
Şimdi Binlerce oldu:)
Amerikanın Oyunu Zeytinyağlı Yiyemem Aman' Türküsünün Tuhaf Hikayesi Halk arasında en çok bilinen ve eskiden beri söylenen türkülerden biridir. Oysa hikayesi ise çok ilginç. Sözlük yazarı "amator king" paylaşıyor. 'Zeytinyağlı Yiyemem Aman' Türküsünün Tuhaf Hikayesi zeytinyağlı yiyemem aman, basma da fistan giyemem aman.
💞Günaydın. İnsan ne tuhaf, nelere sahip oluyor neler neler yapıyor da en uzak en alakasız bir rastlantı, gününü gecesini değiştiriyor. Sabahattin Ali, "Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim." diyor ve ekliyor: "Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin." İnsan, yaşadığını hissetmek için küçük tesadüflere hasret: Ama uzak bir ülkede ama şuracıkta bir sokakta ama bir kitabevinde ama bir yol kenarı istasyonunda...
Reklam
İnsan ne tuhaf, nelere sahip oluyor neler neler yapıyor da en uzak en alakasız bir rastlantı, gününü gecesini değiştiriyor. Sabahattin Ali, “Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim.” diyor ve ekliyor: “Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.” İnsan, yaşadığını hissetmek için küçük tesadüflere hasret: Ama uzak bir ülkede ama şuracıkta bir sokakta ama bir kitabevinde ama bir yol kenarı istasyonunda... (Alıntı)
İnsan ne tuhaf, nelere sahip oluyor neler neler yapıyor da en uzak en alakasız bir rastlantı, gününü gecesini değiştiriyor. Sabahattin Ali, "Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim." diyor ve ekliyor: "Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin." İnsan, sevgili okur, yaşadığını hissetmek için küçük tesadüflere hasret: Ama uzak bir ülkede ama şuracıkta bir sokakta ama bir kitabevinde ama bir yol kenarı istasyonunda... Var olun.
Anne Ben Narsist Oldum... :)))
Günümüzde her köşe başında karşımıza çıkan, adeta moda haline gelen bir akıl hastalığıyla tanışın: Narsistlik! Tıp dünyasında "Ben Dünyanın Merkeziyim Sendromu" olarak da bilinen bu garip durum, kişinin kendini birinci sınıf dağ gibi görmesi ve sürekli olarak "Ben
872 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.