Oysa liberal denilen ekonominin o yağmacı ve vahşi kapitalizminin yıkıcı rekabet ortamı içinde bocalayan Turgut Özal'ın zavallı veletlerinde, bu türden bir umut hiç yok. Çok çalışsalar da, üniversiteler bitirseler de, aç kalacakları korkusundan kurtulamıyorlar. Ne yazık ki, çoğunun amacı, bizim kuşağın amacından bambaşka. Bizler, kendimizi her
“İnanıyorum ki, ancak serbest toplumlar, üretici toplumlardır.”
Reklam
“Siyasetçinin bir bayramlık, bir de idamlık gömleği vardır.”
Devlet millet içindir, Millet devlet için değildir.
Türkiye ekonomi tarihinde önemli izler bırakan Turgut Özal, gerçekleştirdiği icraatlarını "Çağ atlayan Türkiye" şeklinde yorumluyordu. Döviz taşımanın suç olmaktan çıkarılması, Türk lirasının konvertibil edilmesi, Keban Barajı gelir ortaklığı senetlerinin satışa sunulması, KDV'ye dayalı hayat, bedelsiz ithalatla vitrinleri dolduran lüks tüketim malları, Özal'ın "Çağ atlayan Türkiye"sinin en önemli düzenlemeleriydi.
Daha çok para, para, paraa!
Aslında yaşımdan ötürü değil (gencecik dinozorlar da vardır zaten), Turgut Özal'ın işportaya sürdüğü "vizyonlar", "transformasyonlara", "yükselen değerlere" hiç inanmadığım için bir dinozorum. Onun "vizyon" dediği, gözünün önüne üs tüste yığılmış paralar gelmesidir. Onun "transformasyon" dediği, o para yığınlarının gerçekten kıymetli şeylerden daha önemli sayılmasıdır. Onun "yükselen değerler" dediği, gerçek değerler değil, serbest rekabet ortamında, herkesin birbirinin gözünü daha rahatça oyarak, daha çok para kazanmalarını sağlamak amacıyla uydurulan alçakça alçalmalardır. Turgut Özal'ın millete aşıladığı zihniyet yüzünden, Türkler hem daha çok para kazanmak istiyor; hem de çok parası olduğunu herkesin bilmesini istiyor artık.
Sayfa 248 - Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık 8.Baskı İstanbul, Mayıs 1998Kitabı okudu
Reklam
871 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.