192 syf.
·
Puan vermedi
Suat Derviş & Gönül Gibi
Bazı kaynaklarda sevgili Suat Derviş'ten "Cumhuriyet Dönemi- acıların kadını-" olarak bahsedilmiş ki bence hanımefendinin yaşamı gözönünde bulundurulduğunda, her ne kadar üzücü olsa da, oldukça yerinde bir tabir bu. Suat Derviş; Ülkemizde, gazetelerde hususi kadın sayfası düzenleyen ilk kadın yazarımızdır. (1926 / İlkdam) Resmi
Gönül Gibi
Gönül GibiSuat Derviş · İthaki Yayınları · 2016149 okunma
Osmanlı da Kadın
14. yy sonunda Türkiye'den geçen Alman Protestan Papazı Salomon Schweiger, "Türkler dünyaya, kadınları da onlara hükmeder. Türk kadını kadar gezen, eğleneni yoktur."
Reklam
Ataerkil ve Müslüman Osmanlı toplumunda, bilin­diği gibi, kadın hakları yok denecek kadar azdı. Kız çocuk­ların öğrenimi mahalle okullarında başlar ve biterdi. Evlen­mede kadın söz sahibi değildi; evlilik yasaları da onun aley­hineydi. Erkek istediği zaman karısını boşayabilir ya da bir­den fazla kadın alabilirdi.
231 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kadın Üzerine...
Eski Türklerde kutsal kılındı, Peygamber övgüsüne mazhar oldu. Millî mücadele de ise, kahraman… Tarih; hep onun, mücadeleci ruhunu yazdı. Hatun, Ana… Kısaca Kadın! İslam öncesi Türklerdeki Gök Tanrı inancına göre, Han ile Hatun; gök ile yerin evlatları olarak adlandırılır. Türk töresine göre kadının yeri, yedi kat göktedir ve kadın; kutsiyeti
İslam Devletlerinde Türk Naibeler ve Kadın Hükümdarlar
İslam Devletlerinde Türk Naibeler ve Kadın HükümdarlarBahriye Üçok · Kültür Bakanlığı Yayınları · 199347 okunma
ESKİ TÜRKLERDE KADIN (Arapları Tanımadan Önce) Tarihte hiçbir toplum, kadını Türkler kadar erkekle eşit saymamış ve hak tanımamıştır. Her iki cinsin kendilerine ait, karşı cinsin yerine getirmek zorunda olmadığı görev ve sorumlulukları vardı. Her cins aynı eğitimden geçer; cinsler arasında ayrım, toplumun tüm kesimlerinde yadsınırdı. Eski
Osmanlı toplumunda kadın, bütün yükü omuzlarında taşımasına rağmen her anlamda erkeğini birkaç adım arkadan takip etmiş, onuruyla ve iffetiyle yaşamasına rağmen, ezik, boynu bükük, başı önde, suçlu gibi davranmak zorunda bırakılmıştır. İşte Atatürk, Müslüman Türk kadınının bu ezilmişliğine, bu dışlanmışlığına ve bu tutsaklığına isyan etmiştir. Genç Mustafa Kemal, bir gün eline fırsat geçerse Türk kadınını bu bataklıktan kurtarmayı kafasına koymuştur. Atatürk, kadın konusuyla ilgilenmeye başladığında Türk kadınının toplumsal hayattan dışlanmasının temelinde, İslam dininin kadınlarla ilgili hükümlerinin yanlış yorumu ve yüzlerce yıllık eskimiş gelenekler olduğunu görmüştür.
Sayfa 595
Reklam
208 öğeden 181 ile 190 arasındakiler gösteriliyor.