Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Yunus Emre
Yaşadığı çağı etkilediği kadar günümüz dünyasında da oldukça etkili olan ilahilerin sahibi, bunalım felsefesini geçersiz kılan hakikat kaynağı Yunus Emre. O bir Hak aşığı.. kendisi Türk-İslam kültürü açısından oldukça önemli bir şahsiyet. Yunus Emre'nin hedefi insanı yeniden ve sağlam bir şekilde yeniden inşa etmek, insanlığın fikirlerini ve hayallerini tekamül ettirmek, insanı ulvi bir makama taşımak, insanı kulluk bilinciyle donatıp Hakka laayik bir kul haline getirmek... Kitabın başlarında Yunus kim bize bunu anlatıyor. Sonrasında ise Nevzat Tarhan'ın usta kaleminden şiirlerin psikolojik temelli yorumlamalari yapılıyor. Yunus Emre bir bir derviş bir mutasavvıf ve aynı zamanda bir sosyal psikoloktur. Nevzat Tarhan eserde başarıyla sonuçlanmiş travma sonrası süreçlerden bahsediyor. Teknikler anlatıyor. Ego ideali, ölüm, sevmek, aşk, can ve ruh ayrımı,akıl, Modernizm, hoşgörü, kibir, popüler kültür bunlar gibi daha pek çok kavramı, once Yunus'un şiirlerinden verip sonrw jse kavramlara ilişkin görüşlerini paylaşmıştır Yer yer konu ile ilişkili Bediüzzaman Said Nursi eserlerinden de alıntılar yapılmıştır. Bizim Yunus Emre'nin şiirlerinden yansıyan bilgeliği çok ihtiyacımız var. Duygulara hitap eden, çok hoş bir eser...
Yunus Terapi
Yunus TerapiNevzat Tarhan · Timaş Yayınları · 2013761 okunma
Emeviler kadar İslam'a zarar veren yoktu
Üç yüzyıllık bir ömre sahip Hazar Kağanlığı farklı dinlere tanıdığı geniş bir hoşgörü ile tanınmıştı.Zamanın iki büyük imparatorluğu Bizans ve İslâm(Emevî ve Abbâsi) imparatorluklarını Kafkaslarda başarı ile durdurmuşlardır.
Reklam
Türk Öğretmeni
(Bende emeği olan hocalarıma ve bu kutlu mesleği severek yapmam vesile olan bütün sevgili Öğrencilerime) Başöğretmen, Mustafa Kemal’in izinde, Sevgi,merhamet, ve hoşgörü vardır, özünde. Türkiyemin kışı, baharı, yazı ve güzünde, Karatahtasının, bilgisayarının başındadır, Türk Öğretmeni. Hayatta en hakiki mürşit, ilimdir, fendir, Uygarlık
64 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
« Herkes İstanbul'u alamaz; ama herkesin alacağı bir İstanbul vardır. Peki senin "İstanbul"un ne? » Kitap İstanbul fatihi olan Fatih Sultan Mehmet'in karakteri, yaşamı ve örnek olan davranışlarını kısaca ele alır. Tarihimizde örnek almamız gereken insanların başında gelen Fatih; zamanını idare etmeyi bilen, özveri sahibi, alçakgönüllü, hoşgörü sahibi, kararlı, saygılı.. gibi birçok özelliğini hayatından misallerle dile getiren bu kitap bir Türk gencine rehber olabilecek bir eser olduğunu düşünüyorum. Keyifli okumalar dilerim..∻
Fatih Sultan Mehmet
Fatih Sultan Mehmetİskender Şahsuvaroğlu · Gülşen Yayınları · 01 okunma
Türk Ortodoks Patrikhanesi, Atatürk'ten sonra gelen hükümetler tarafından hak ettiği ilgi ve itibarı görememiştir. Atatürk, Fener Rum Patrikhanesi'ne karşı oldukça kararlı bir politika izlemiş, ancak daha sonra gelen hükümetler Atatürk'ün direktiflerin dışına bu kuruma hak etmediği kadar taviz vermiş, aşırı hoş görü içinde olmuşlardır. Günümüzde de artarak devam eden bu aşırı hoşgörü, Fener Rum Patrikhanesi'nin Lozan'da yasaklanan siyasi yetkilerini hukuken olmasa bile psikolojik olarak geri almasına neden olmuştur. Patrikhane bugün ekümenik olduğunu girdiği her ortamda açıkça ifade etmekten çekinmemektedir.
Sayfa 378Kitabı okudu
Bunca olumsuz özellik arasında Türklerin ve Osmanlı'nın erdemlerini de atlamıyordu yazarlarımız. "İmparatorluklarının büyüklüğünü, ruhlarının büyüklüğüne bağlıyorum" diyen Blount diğer pek çok nesnel yorumunu iltifat dolu sözlerle destekliyordu. Genel olarak bu tip eserlerde iltifata layık görülen özellikler hoşgörü, cömertlik, misafirperverlik, disiplin ve saygıdır. D'Arvieux Türkleri iyi, dürüst ve Türk (Müslüman) ya da Hıristiyan olduklarına bakmadan dürüstlüğe değer veren insanlar olarak tanımlar. Hıristiyanları kazıklamanın kanuna aykırı olduğunu düşündüklerini, yardımsever, dini bütün, dinlerine saygılı olduklarını ve eğer bir Hıristiyan'ı çok sevecek olurlarsa onu Müslüman yapmak için uğraştıklarını söyler.
Sayfa 334Kitabı okudu
Reklam
Fâtih, Sultanu'l-Berreyn ve Hakanu'l-Bahreyn (İki karanın ve iki denizin hükümdarı, yani Rumeli-Anadolu'nun ve Akdeniz-Karadeniz'in hükümdarı) lakabını kullanıyordu. Dünya hakimiyeti için savaşan, ama aynı zamanda bir hoşgörü ve kültür adamı da olan bir savaşçıydı.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
Moskofçulara müsâmaha mı? Asla! Müsâmaha şuurlu bir gaflettir ve şuurlu olduğu için de gafletten çok ihânete yakındır. Moskofçuların niçin resmi görevlere alındığını sorduğumuz zaman: “Artık tövbekar oldular” diye cevap veriyorlar, inanmak doğru değil dediğimiz zamanda “Vatan çocuklarını kaybedemeyiz” vecizesiyle mukâbele ediyorlardı. Ah, bu tövbekar fahişeleri, ailenin “harim-i ismeti”ne sokan büyük hoşgörü!... Ah bu safça inanış veya umursamayış! Tövbekar olmuş vatan çocuğu (!) Sabahattin Âli’nin âkıbetini gördüler. Üç ay hapse girmemek için Bulgaristan’a kaçıyordu. Marksist düşünceli, fakat vatansever (!) bir Türk (!) şâiri (!) diye kampanya açılarak ve başta büyük vatansever insan (!) Ali Fuat Başgil’inki olmak üzere imzalar toplanarak hapisten çıkarılan Nazım Hikmet’in hemen Rusya’ya kaçarak ve Lehçe bir soyadı alarak geberinceye kadar Türkiye aleyhinde “Bizim Radyo”dan neler söylediği, elbette unutulmamıştır.
Tarihin Barışmaz DüşmanlarıKitabı okudu
Jean Bodin 1576 yılında yayımladığı Les six livres de la république (Cumhuriyetin Altı Kitabı) adlı eserinde, Fransa'daki din savaşlarının en şiddetli zamanında Türklerin diğer dinlere gösterdikleri toleransa övgüler düzüyor, "Avrupa'nın büyük bir kısmına hükmeden Türk hükümdarın dinlerin ayinlerini koruma altına aldığını" yazıyordu. Hoşgörü pek çok defa gündeme getirilen bir konu olmaya devam edecekti. XVI. yüzyılın saygın doğabilimcilerinden Pierra Belon "Türklerin kimseyi kendileri gibi yaşamaya zorlamayıp bütün Hıristiyanlara kendi kanunlarını uygulama hakkı tanımasından” etkilendiğini belirtiyordu. 1522 yılında Luther, "Türk ne kötülük yapıyor ki? Ülkeyi ele geçirip geçici bir süre yönetiyor. Aynı şeyi Papa'dan dolayı da çekmek zorundayız. Üstelik papa ruhumuza ve bedenimize eziyet ediyor, Türk ise bunu yapmıyor. Ayrıca Türkler kimseyi din değiştirmeye zorlamıyor" diyordu. Peki buna rağmen insanlar neden din değiştirip İslam'ı seçiyorlardı? Fakirlik, cehalet, baskı, daha iyi koşullarda yaşam imkânı, hayaller?
Sayfa 284Kitabı okudu
588 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.