Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Şerif İzgören bu kitabında kurucusu olduğu iki firmanın(Elma Yayınevi ve İzgören Akademi) 5 ilkesini yurdumuzdan örneklerle anlatıyor. Yurt sevgisi, hoşgörü, girişimcilik, iş kalitesi ve dürüstlük başlıklarını belki de tanıdığınız ve duyduğunuz bir yakınınızın örnekleriyle okumak isterseniz. İşimi ve ülkemi nasıl daha yaşanır ve kaliteli bir hale getirebilirim düşüncesindeyseniz okumanızı tavsiye ederim :)
Süpermen Türk Olsaydı Pelerinini Annesi Bağlardı
Süpermen Türk Olsaydı Pelerinini Annesi BağlardıAhmet Şerif İzgören · Elma Yayınevi · 20195,2bin okunma
202 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Beyaz Mantolu Adam- Bir öykü içinde belki 45-50 kişiyle karşılaşıyoruz, kahramanımız karşılaşıyor. Onların içinde sadece bir iki kişi bu garip, tuhaf, konuşmayan adama hoşgörü gösteriyor. İnsanlar hırpalıyorlar bu beyaz mantoyla dolaşan adamı. Alaycılıkla, küçümseyerek, yok sayarak, döverek, söverek öfke kusma hali. Sanki intikam alır gibi.
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,5bin okunma
Reklam
“Bu kitabı kişisel gelişmeyin diye yazdım, toplumsal gelişin. Etrafa da gram katkınız olsun.” Ahmet Şerif İzgören, bu kitabında diğer kitaplarından farklı olarak okuru toplumsal gelişime davet ediyor Girişimcilik, iş kalitesi, dürüstlük, yurt sevgisi ve hoşgörü değerlerini vurgularken topluma nasıl daha yararlı olabileceğimizi yaşanmış hikâyeler eşliğinde okura sunuyor. “Noel Baba yalan, Mustafa Amca ise gerçek. Geyikler yerine eşeği var. Eşek de daha gerçek, Mustafa Amca da.” Okurken pelerininizi kendiniz bağlayabildiğiniz sürece gerçek bir süpermen olabileceğinizi göreceksiniz. Ayaklarınızın yere bastığından emin olun. Gerçekten uçabilirsiniz.
1/10 puan verdi
Diyarbakırd Ermeni Soykırımı varmış . Yıl 1908 Kürt ve Türk ayrımı yapıyormuşuz hiç haberimiz yok. ermeni soykırımı olduğuna dair sonuçlanan bir söyleşi varda bizim mi haberimiz yok ? Yıl 1908 vatanımızı savunuyoruz insanımızı korumaya çalışıyoruz diye soykırım yaptı denilmiş. Madem öyle ne işi vardı ermenilerin TÜRK TOPRAKLARINDA ? Savaşta öldürmek mübahtır. Kendimizi savunduğumuz için mi soykırım yanlısı olduk ? İslam hoşgörü dinidir. Osmanlı torunlarıyız. Soyumuz yıllar öncesine dayanır. Bir hatamızı göremediniz ki bir soykırım iddiasıyla karşımıza gelirsiniz. Lakin yanılırsınız eğer bir soykırım varsa bunu Türkler değil onlar yapmıştır. Hemde bizim toprağımızda bize ! Bundan başkasını söyleyende belgeleriyle gelsin. Ki bizim elimiz yeterince sağlam. Soykırım yaptığımızı söyleyende yanlısı olanda kanımca bizden değildir. Yıl 1908 Hepimiz TÜRKÜZ dediğimiz zamanlarda kitabın tanıtım yazısında Kürt Türk ayrımı yapmış adam. Senin kitabın TÜRK olana kitap olamaz.
Diyarbakır’da Ermeni Kıyımı
Diyarbakır’da Ermeni KıyımıHilmar Kaiser · İstanbul Bilgi Üniversitesi · 20150 okunma
‘’ Ah, bu tövbekar fahişeleri, ailenin “harim-i ismeti”ne sokan büyük hoşgörü!... Ah bu safça inanış veya umursamayış! Tövbekar olmuş vatan çocuğu (!) Sabahattin Ali’nin akıbetini gördüler. Üç ay hapse girmemek için Bulgaristan’a kaçıyordu. Marksist düşünceli, fakat vatansever (!) bir Türk (!) şairi (!) diye kampanya açılarak ve başta büyük vatansever insan (!) Ali Fuat Başgil’inki olmak üzere imzalar toplanarak hapisten çıkarılan Nazım Hikmet’in hemen Rusya’ya kaçarak ve Lehçe bir soyadı alarak geberinceye kadar Türkiye aleyhinde “Bizim Radyo”dan neler söylediği, elbette unutulmamıştır.’’
252 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Halen daha Macaristan’ın bir yerlerinde “Burada kahraman düşmanımız Türkler yatmaktadır” yazısı olan yerler bulunuyorsa bunun tek sebebi ecdadımızın ufkunun genişliğidir. Köse Kadı işte bu ufkun genişliğinin serhat boylarında bulunan, öz torunları tarafından unutulmuş, Macarların kahraman düşmanlarını anlatmaktadır. Kitapta ecdadın bu topraklarda tutunabilmesini sağlayan mükemmel istihbarat teşkilatı, en basit köylüsünden en soylusuna kadar Macarlara gösterilen adalet ve hoşgörü ve en önemlisi Milletimizin üstün özelliği olan Kahramanlık anlatılmaktadır. Öyle ki Milletimizin kahramanlığı Macarlara “Sizin askerinizin yaşamak arzusundan çok bizim askerimizin ölmek arzusu vardır.” Şeklinde kitapta aktarılmıştır. Kitapta Macar halkı ile Türk halkının şaşılacak kadar çok olan benzerliklerinden ve her türlü karşı propagandaya rağmen Türk safına gecen Macarlar anlatılmıştır. Bahaeddin Özkişi tarafından akıcı bir dille yazılan kitap, neslimizin unutulmuş atsız kahramanlarına bir dua niteliği taşımaktadır. Umarım ki bizden sonra ki nesil bu unutulmuş değerlere bizden daha çok sahip çıkar…
Köse Kadı
Köse KadıBahaeddin Özkişi · Ötüken Neşriyat · 20191,093 okunma
Reklam
"Efendiler! Türk milleti, kendini ve memleketin yüksek menfaatleri aleyhine çalışmak isteyen bozguncu, alçak, vatansız ve milliyetsiz beyinsizlerin saçmalamalarındaki gizli ve kirli emelleri anlamayacak ve onlara hoşgörü gösterecek bir toplum değildir." Mustafa Kemal ATATÜRK
MARDİN KÜLTÜRÜ Bir grup öğretmenle Mardin'de eğitimdeyim. İzniyle öğretmen Mehmet Nur Esendemir'in bir öyküsünü paylaşıyorum. Binlerce yıldır birçok medeniyete ev sahipliği yapan Mardin'in hoşgörü anlayışını başımdan geçen bir hadiseyle anlatmak istiyorum. Dedem 1999'da vefat etti. Tabii taziyelere her türlü milletten insan gelmişti. Mahallede bir Süryani teyzemiz vardı. Bu teyzemiz itikadı güçlü bir Ortadoks, millet olarak Süryanilere bağlı Ermeni ve Keldoni dost ve akrabaları olan biriydi. Babaanneme taziyesini şu şekilde iletti: "Aramızdaki tek fark Fatiha'dır, benim yerime bir fatiha oku." Bu sözleri Arapça dile getirmişti. Mardin Ulu Cami'de okunan ezanı huşuyla dinleyen Kırklar Klisesi'nin çanıdır. Mardin, Paslalya Bayramını kutlayan bir Müslüman, Kurban Bayramını kutlayan bir Hristiyandır. Mardin, Kürtlerin Arap komşularına "tirşik" yolladığı, Arapların da gönderilen tabakla "lebeniye" gönderdikleri bir diyardır. Mardin, Sultan Şeyhmus'la Mor Gabriel'in semaya yöneldiği yerdir. Mardin, Kürt'ün halayını çeken bir Arap, Arap'ın reyhanisini oynayan bir Keldani, Süryani'nin ikliçesini (çörek) yiyen bir Türk'tür. Dünyayı Mardin'leştirmek lazım. Adımız Mardin, soyadımız Barıştır! Alıntı..
1000Kitap,Hoşgörülü Hoşgörüsüzlük
Gözünü ideolojik körlük bürüyenler,kendini kafdağının zirvesinde görenler,kendini Türk Dil Kurumu Müfettişi sananlar,Siteyi prim amaçlı kullananlar,başımıza entelektüel bilgin kesilenler bu yazıyı okumasın.Çünkü yazdığım şeyler onlar için hiçbir şey ifade etmeyecek.Ama ben yine de yazacağım,içimde kaldıkça sinirlerim bozuluyor. Tam 4 senedir
Yunus Emre
Yunus Bir Söz Söylemiş... Zaman ilerledikçe her şey iyiye gitmez. Hatta bazen zaman olarak geride kalsa bile bazı fikirlerin, yorumların, uygulamaların çağının çok daha ötesinde olup, bugünü de aştığını görebiliriz. Bugünün ise dünden kötü olduğunu… Yunus Emre, tahmini 1240-1320 yılları arasında yaşamış bir Türk mutasavvıfıdır. Emre, şair
Reklam
360 syf.
·
Puan vermedi
Nasıl Müslüman olduk? Türklerin Müslüman olma süreçleri okullarda öğretildiği gibi Talas Savaşı'yla kolay bit şekilde olmuyor. Arapların, İslamiyet'i yayma kisvesiyle yaptıkları onca istila, talan, katliam... Ve sıra Orta Asya coğrafyasına, Türklere gelir. Türkler, İslamiyete geçmeme adına çok direnirler, savaşırlar. Türklerin İslamiyete geçişi zorlamayla, cebren, mecbur bırakılarak oluyor. Ve İslamiyete geçişle birlikte Türk kültürünün de nasıl değişme gösterdiğini güzel örneklerle anlatıyor. Artık Türk kültürüne ait özellikler yok oluyor, kadına verilen önem ortadan kalkıyor, kölecilik geliyor, dini hoşgörü ortadan kalkıyor, farklı inançlara kafirlik damgası vuruluyor..
Nasıl Müslüman Olduk
Nasıl Müslüman OldukErdoğan Aydın · Literatür Yayıncılık · 2021317 okunma
588 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.