Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türkiye'de yılda akarsularla birlikte alandan taşınan toprak; ABD'nin 7, Avrupa'nın 17 ve Afrika'nın 22 katıdır. Fırat Nehri 108 milyon ton, Yeşilırmak 55 milyon ton toprak taşıyor! Her yıl Keban Barajı'nda 32 milyon, Karakaya Barajı'nda 31 milyon ton toprak birikiyor. Erozyonla yılda 90 milyon ton bitki besin mad­desi toprakla yitip gidiyor. İktidarlar seyrediyor... Dillerinden vatan sevgisi düşmüyor...
Somon, çeşit olarak dünyada en çok kültür balıkçılığı yapılan ürün. Yetiştirilmesi çevreyi çok kir­ letmekle beraber kirlenen ırmak ve denizlerdeki cıvayı (ya da kan­ sere neden olduğu için 1976 yılında ABD'de yasaklanan "PCBs" adlı kimyasal maddeyi) vücudunda bulundurmasıyla insan sağlı­ ğı açısından son derece tehlikeli sonuçlara sebep olduğu biliniyor. Sadece yetiştirildikleri sular değil, verilen yemlerden antibiyotiklere ve bulundukları kafeslerden depolara kadar çok etmen somonların sağlıksızlığına sebep oluyor. Medya ise sürekli haber yapıyor; "yağ birikiminizi önlemek için somon yiyin!" Yahu... İstanbul'un güzelim uskumru balığı vardı; Omega 3 kaynağıydı. Yok ettiler. Şimdi. Alarko-Löroy or­ taklığıyla ithal edilen somon peşindeyiz! Somon için yazdıkla­rım orkinos balığı için de geçerli... Türkiye'de orkinos çiftliklerindeki yemlerin yüzde 90'ı ithal!
Reklam
Çin tuzu" adını duymuşsunuzdur; "monosodyum glutamat (MSG)". Maddenin tadı, ne acı, ne tatlı, ne ekşi, ne tuzlu. "Beşinci tat" olarak nitelendiriliyor. Yiyeceklerin lezzetini artırmak için kullamlan "Çin tuzu­na" hemen her yiyecekte rastlamak mümkün: Et suyu tabletler, hazır köfte harçları, hamburger, hazır çorbalar, kuruyemiş, sa­ kız, cipsler, dondurmalar, renkli yoğurtlar, salata sosu, çiğköfte ve benzeri birçok üründe var. Gıda ambalajının üzerinde "MSG" ya da E-621 yazıyorsa bilin ki içinde "Çin tuzu" var. Neye yarıyor? "Çin tuzu", yiyeceklerin lezzetini arlırıyor, insana yedikçe yediriyor. Bu sebeple yapılan araşhrmalara göre yol açlığı en bilinen sorun obezite. Ayrıca. . . Sinir hücrelerine zarar veriyor, buna bağlı olarak alzheimer, parkinson, epilepsi, pankreas, diyabet, böbrek ve karaciğerde soruna sebep oluyor. Hamile kadınlar "Çin tuzunu" aldıklarında direkt olarak bu madde cenine geçip kalıcı tahribat verdiği ileri sürülüyor. Özellikle bebeklerin ve hamile kadınların bu maddeden uzak durması gere­ kiyor. AB ülkelerinde üç aylığa kadar olan bebeklerin gıdalarında kullanımı yasak. Aralarında ABD'nin bile bulunduğu yaklaşık 50 ülkede kullanımı sınırlandırıldı. Türkiye'de ise kullanımı serbest! Şaşırmıyoruz arhk. Bunlar AKP'nin size yedirdiği haltlar!
ABD'li gazeteci Eric Schlosser'in yazdığı Hamburger Cumhuri­yeti kitabında; ABD ve AB ülkelerinde ucuz yem üretme uğruna domuz, at, eşek, kedi, köpek ölülerinin artıklarının ve mezba­ hadan toplanan kanların, küçükbaş ve büyükbaş hayvan yemi üretiminde kullanıldığı, Türkiye'ye de ithal yolu ile bu ürünlerin yıllarca giriş yaptığı çarpıcı bir şekilde anlatılıyor.
Kampanya: Atsız Affedilmelidir! Atsız'ın hapse atılmasıyla ilgili ilk protesto bir Alman bilim adamından gelmiştir: Dr. Heinrich Georg Baum. 20 Kasım 1973'te Bon'daki Türkiye Büyükelçisi Vahit Halefoğlu'na yazdığı bir dilekçede olayı protesto ettiğini ifade ediyor, Cumhurbaşkanı'na da bir dilekçe yazdığını belirtiyor ve
Abdullah Öcalan'la Atina günlerinde Amerika'da ABD başkanı'na çok imzalı bir mektup bir yazılarak Türkiye yönetiminin Yunanistanı haksız yere şiddetle suçladığı ve silahlı bir çatışma ortamı oluşturduğu anlatılıyordu ayrıca Türkiye'nin Kıbrıs ı işgal ederek uluslararası hukuku ve anlaşmalara ihlal ettiği de ekleniyordu
Reklam
Netanyahu feci şekilde köşeye sıkışmış durumda. UCM Netanyahu'yu tutuklamak istediğini belirtti. Netanyahu bu konuda büyük panik içindeymiş. Ülke içinde zaten durumu zor. Rehine aileleri sokakta. Hamas ile anlaşma yapılmasını talep ediyorlar. Dünyanın dört bir yanında milyonlar sokaklarda. Üniversite öğrencileri bütün baskılara rağmen ateşkes için eylemlerine devam ediyor. Türkiye'nin böyle bir süreçte İsrail ile ticari ilişkilerini kesmesi de tesadüf değildi tabii ki. Bu konuda öncü olup İsrail'i daha da yalnızlaştırmayı amaçlıyor. Başka ülkeler de Türkiye'yi takip edecektir. İsrail zaten bunu çok iyi bildiği için panikle Türkiye'yi ABD ve OECD'ye şikayet etti. Şimdi Netanyahu kuyruğu dik tutmak için Refah'taki operasyona devam etme kararından vazgeçmeyerek kendi sonunu garantilemiş oldu. Gazze değilse bile Refah sonu olacak. Artık sona çok yakınız.
Pakistan sınır polisi, Schengen ve ABD vizelerimi görünce, 32 dolar karşılığında pasaportuma bir mühür bastı. Vizesiz olarak kapısına dayandığım, Türkiye dostu Pakistan’a, ancak Avrupa ve ABD’nin kefaletiyle girebildim. Doğaldır, diye düşündüm… Doğaldır…
222 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
‘Düzen’den memnundu halk… Hala öyle. Kurtarılma talebi yoktu.... Hiçbir zaman olmadı. Oysa senin derdin onun insanca yaşamasıydı. Savaşın onun içindi. Sen onun için savaşırken o ne yaptı? Seni aradı dağ-taş jandarmaya teslim etmek için. Hala faşizmden yana onlar. Hala düşmanlar güzel olan her şeye. Hala çirkinden yanalar. Hala iyilerle savaşıyorlar. Bu halk için mi öldün sen çocuk? Değdi mi?
Birhan Eroğlu
Birhan Eroğlu
'nun dizeleriyle başlıyayım tarıhın bu kara lekeli durumuna.. "1968'ler. Yazılı tarihin en barbar asrının en umutlu, en ışıklı, en cesur günleriydi. Coşkun bir devrimci dalganın bütün dünyayı sarstığı, onlarca ülkede milyonlarca insanın ayağa kalkarak, "Gerçekçi ol, imkansızı iste," diye haykırdığı günlerdi... Böyle bir dünyada, Denizler de özgürlük bayrağını Türkiye'de yükseklere taşıdılar. ABD'ye, NATO'ya, yurtlarını yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekmek isteyenlere en iyi cevabı eylemleriyle, yürüyüşleriyle, cesaretleriyle verdiler." "acılardan zevk alan insanlar mı çoğalmış?.. (S:210)
Darağacında Üç Fidan
Darağacında Üç Fidan
"Somut hiçbir yasal dayanak olmadan Deniz'i, Yusuf'u, Hüseyin'i ve nice arkadaşlarını idamla yargılayıp, "Asalım, asalım!" çığlıklarıyla darağacına göndererek özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini boğmaya çalıştılar..."
Nihat Behram
Nihat Behram
'ın kalemınden üç fifandan geriye kalan acıyı hüznü okuduk, yüreğimiz yandı bır kere daha.. "Biz şahsi hiçbir çıkar gözetmeden, halkımızın bağımsızlığı ve mutluluğu için savaştık!""
Darağacında Üç Fidan
Darağacında Üç FidanNihat Behram · Everest Yayınları · 201911,9bin okunma
Batıl davası olan zelil olmaya mahkûmdur!
Turkon isimli ticaret gemisi, Erdoğan'ın ambargo açıklamasından 2 gün sonra israile gitti! Geminin varış noktası başta Mısır olarak verilip, yolda israil olarak değiştirildi! Aslında ambargo kararıyla aynı süreçte ABD ve AB fonlarından yaptırım yerine para geleceği ve kredi derecelendirme kuruluşlarından Türkiye için pozitif kararlarının çıkması, bu ambargo kararının bizzat Amerika tarafından Erdoğan’a yaptırıldığını gösterir. Fakat görünüşe göre Erdoğan’ın ambargo kararına rağmen perde arkasından israille ticaret yine tam gaz devam edecek! Yani İslâm’a ve Müslümanlara yapılan ihanet kaldığı yerden devam edecek!.. “(Bu münâfıklar) mü’minlerle karşılaştıkları zaman, “Biz de sizin gibi iman ettik” derler. Halbuki şeytanlarıyla (yandaşlarıyla/dostlarıyla) baş başa kaldıklarında, “Şüphesiz biz sizinle beraberiz (sizin inandığınız gibi inanıyoruz), biz ancak onlarla (mü’minlerle) alay edicileriz!” derler.” (Bakara: 14) twitter.com/hacikaya25/stat...
Reklam
Erken öten horozun kellesini aldılar..
Bakan Güçlü 3 Kasım 2002'de AKP milletvekili seçildi. İki hafta sonra kurulan kabinede, Tarım ve Köyişleri Bakanı yapıldı. Ve... Yerli üreticiyi korumak için 2004 yılında "yerli ürün alana ithalat izni" uygulamak istedi. ABD, "uluslararası ticaret yasalarıyla uyuşmadığı" gerekçe­ siyle Türkiye'yi Dünya Ticaret Örgütü'ne şikayet etti. Yetmedi dava açtı. Sonuç? Başbakan Erdoğan kararı kaldırdı ve Bakan Güçlü'yü koltuğundan aldı! ABD ile "başını belaya sokmayacak" Mehdi Eker'i Tarım ve Köyişleri Bakanı yaptı.
Kesintisiz İlişki İçin Kesilen Ticaret
Türkiye “İsrail”le ticareti durdurdu! Bakanlığın duyuru metninde; ticaretin, “ateşkes gerçekleşinceye ve insani yardımların geçişine izin verilinceye kadar” kısıtlı bir durdurma kararı olduğu da vurgulanıyor… Buraya döneceğiz. Önce katliamın sekizinci ayına girerken bu karar nasıl ve neden geldi, buna bakalım… Katar, Mısır ve ABD
Vietnam Savaşı yenilgisi ve ardından petrol krizi ABD ekonomisini durgunluğa/stagflasyona soktu. Sovyetler Birliği ile yarışta ABD geride kaldı Diğer yandan ABD'nin en en korktuğu şey gerçekleşti Üçüncü dünya ülkelerinde milli uyanışlar başladı. Kimi bağımsızlığına kavuşuyor, kimi toprak reformu gibi talepleri yüksek sesle dile getiriyordu. ABD, özellikle Hindistan, Mısır, Nijerya, Endonezya, Filipinler, Bangladeş, Pakistan gibi 30 ülke de "siyasal endişe" tespit etti. Bu ülkelerden biri de Türkiye idi!
Nelson Rockefeller'in ABD başkanına yazdığı mektuptaki gibi"Türkiye oltaya yakalanmış balıktır ve yeme gereksinimi yoktur"denilebilir mi belki eskiden öyleydi. Türkiye olta iğnesinden uzun yıllar çırpındıktan sonra şimdilerde karaya fırlatırmış ,oradan yakalandığı için derin WEB'in yani örümcek ağının içinde zar zor soluklanarak yaşam kavgası verirken üstüne çullanan her türlü sürüngenin ve orta zamanında gölgesinin en küçük hücresine denk yerleştirilmiş bakterilerin saldırısıyla baş etmeye çalışıyordu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.