Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Huzursuzluk
Bir Livaneli klasiği daha.
Müslüman olan Hüseyin ile Ezidi olan Meleknaz’ın hikayesi anlatılıyor. Bütün yaşananlar Hüseyin’in çocukluk arkadaşı İbrahim tarafından aydınlatılıyor.
Harese nedir bilir misin? Develerin çölde çok sevdiği bir diken var. Deve dikeni yedikçe ağzı kanar. Tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doymaz... coğrafyamızda böyledir işte. Zülfü Livaneli kalemiyle Ortadoğu’nun karanlıklarına fener tutuyor.
Bizde bir türkü vardır. Karlı dağları aşamadım, ben yare ulaşamadım diye. Meleknaz’ın aşacağı dağın karlı olmasına gerek yok. O kar, insanın yüreğine yağmış ve bütün yolları kapamış.
Merhamet zulme merhem olmaz. Şifası bulunmayan nadir bir yaradır zulüm. İbrahim bütün samimiyetiyle, merhametiyle yaklaşsa da Meleknaz bir kere zulme uğramıştır insanoğlu tarafından.
Keyifli okumalar...
"Akıldan Kalbe Esintiler" Üzerine Değinmeler
“Akıldan Kalbe Esintiler” Muhammed Işık’ın, Ocak 2022’de KDY Yayınları etiketiyle okurlarıyla buluşturduğu kitabı. On beş fikir yazısının yer aldığı kitap, doksan sayfa hacmindedir. Bu on beş yazı da birbiriyle bağlantılı ve birbirinin tamamlayanı şeklindedir. Sohbet havasında yazılmış, daha
Yıllar önce İstiklal de yürürken dedim ki içimden ;
"yahu şu tatar razaman filmini defalarca izledik bir de kitabını okuyalım". Hani öyle böyle film değil, cezaevi müdürüne;
"kes ulan sesini, beni de mi asacaksın haaa" diye haykıran bir halkın dili var sonuçta ve İzliyoruz hepimize heybet basıyor.İzleyen herkes tatar ramazan
Merhabalar
Bugün sizlere yazarı Firuzana ait olan Akim Sevgilim adlı kitabından bahsedeceğim. Bu kitabı alırken dikkatimi çeken ilk şey yazarın adı oldu diyebilirim. Bu ismi nerede ne zaman duysam hep ilgimi çekmiştir. Kitap üç bölümden oluşmakta olup ilk bölümünde kahramanların olağan üstü mükemmel oluşları ile hikayeyi okuduğunuz andan itibaren, kendinizi bir filmin içinde gibi hissediyorsunuz. Kitabın ilk bölümü olan Akim Sevgilim kısmında, Dikkatimi çeken en anlamlı özel gördüğüm ve üstünde derince düşündüğüm bir yer vardı ki oda şuydu; ‘’Erkeklerin gözünde kadınlar ihtiyaçları için mi yoksa o kadınları gerçekden sevdikleri için mi beraberler?’’ Sorusu oldu. Kitabın diğer bölümün de yer alan; Sesi Olmayan Türkü’ de ise; Güzellik, sevgi, tutku, aşka şahitlik ettim diyebilirim. Ve son bölüm olan; Varoşlarda ise bir babanın bir oğlu için yapabileceği herşeyi denemesi ve onların hayatlarındaki mücadelelerini anlatıyor. Yazar kitabı yazarken hayatın içinde olan tüm o zor, mücadeleci yaşanmışlıkları üzerine kaleme almış olup, Bunları bir o kadar güzellikle de toplamış diyebilirim. Ben kitabı okurken hiç sıkılmadan akıcı ve bir o kadar duru bir şekilde okudum ve eminimki sizlerde okurken hissedeceğiniz çok şey olacak. Kitabı şimdiden alıp okuyacaklara; İyi okumalar dilerim.
Aşk ne renk,ırk,dil,din seçer ne de yaş vb.
Birini sevdin mi sende duruşunu seversin,kalbine denk gelişini.
Belki başkalarına göre sıradandır,sana yakışmayandır.
Ama gönül birini sevdi mi dünya güzelidir ona.
Ve bunun üzerine çokça türkü,şiir dizelenebilir bir kara kaşa bir güzel yüze.
Gelelim kitabımıza diğer okuyucu arkadaşlar gibi bende bu yazarı ilk defa duydum.
Ama şans tanımamak olmazdı.
Merak edip elime alıp ,kitabın arkasındaki özeti okuyup sevebilecegimi düşündüm,öyle ki bir çırpıda okumuşum eşim bile bitirdigime inanmadı,kitap akıyor,zamana inat...
Bir gönüle düşmeye gör kalbe söz geçirmek zor gele.
10/10
·
Puan vermedi
Merhaba PatokurBugün sana benim için çok özel bir kitaptan bahsedeceğim. @ismail_mugla_ - Güneşin esareti
Öncelikle böyle bir kitabi yazarak benimde takip etmeye çalıştığım Doğu Turkistan'da soydaşlarımıza yönelik zulmü duyurmaya çalışan yazara teşekkürü bir borç biliriz.
Kitabımız 2009'dan bu yana Çin'in özerk bölgesi olan Doğu
Yine Sabahattin Ali'nin harika eserlerinden biri olan Ses, diğer bir hikaye kitabı Sırça Köşk'e göre daha bireysel ama yine bizim insanımız, bizim kültürümüzdü. Saz çalan adam da bizdik, çoban da; eşini saklamak için bin türlü cefa çeken kadın da bizdik, ressam da...
Ayrıca kitaba adını veren "Ses" hikayesinde ünlü türkü Leylim Ley de bulunuyor. (Tabi orijinal halinde leylim ley kısmı yok, Zülfü Livaneli eklemiş.)
Sabahattin Ali edebiyatımızda bütün eserleri okunması gereken yazarlardan. Herkese öneririm bu nedenle.
Livaneli 'den okuduğum ikinci kitap.
Oncesinde #serenad i okumuştum.
O kitapta Livaneli'nin mecburiyetten müslüman olmuş gibi haleti ruhiyede olduğunu, müslüman coğrafyasında doğmuş olmaktan utandığını, sürekli kendini çağdaş gösterme çabasına girdiğini hissetmiştim.
Insanın " yahu utandığın dini terk ettim de bizde kurtulalim
Huzunlu bir kitapti; gerçekte yaşanmış olan bir kadının hayat mücadelesi, bu mücadele sonunda her ne kadar ayakları üzerinde durmaya çalışsa da, evladı için yaşam savaşı versede acı ile biten bir yaşam öyküsü ....
TV lerden izlediğimiz kadın cinayetlerinin bir gün bizlerin de yada yakınlarımızın da başına gelebilme ihtimali.... Ki düşüncesi bile korkutucu...
İşte okuduğum bu kitapta, belki aklına dahi gelmeyecek, sadece TV lerden izledigi o üzücü habere en yakını ile şahit olmak .....
Ne denir ki, bu mücadeleye şahit olmak adına 'Lara' ve onun gibi tüm kadınların sesi olmak adına okumanızı tavsiye ederim .....
.
Artık ne bir şiir yazılacaktı, ne de türkü söylenecekti. Tek oldu yalnızlığı. Özgürlük zincirlere vuruldu. Devrim türkülerini ve başkaldırıyı söyleyen dudaklarını artık kimse öpemeyecekti mesela. Serin bir yaz gecesi gibi ürperti oluştu tüm insanlığın kalbinde. Vurdular yüreğini şanlı kavgada. Bilemediler barışın ve özgürlüğün anlamını kahpece.
Sen sus da ben söyleyeyim güzelliğini. Bir de martılar, bir de güvercinler, bir de kelebekler anlatsın…
