İnanılmaz bir yolculuktu..
İlk kısımlarında o kadar karanlıktı, o kadar acıydı ki bir çocuğun böyle düşüncelere sahip olabileceği fikri tüyler ürpertiyordu. Asıl olaysa bu düşüncelere, bu zihniyete sebep olan yaşamdı.
Kısımlar 4 Rönesans resim tekniğiyle adlandırılmış ve bunlara anlamlar yüklenmişti. Bu detaya kalbimi bıraktım.
Gaza'nın karanlık içinde büyüğünü ve bu karanlığın bir parçası olduğunu görmek çok yaralıyordu. Sonrasında bir umut yeşeriyordu içimde, zeki çocuk hak ettiğini bulacak sonunda diye. Lakin ne zaman olumlu bir sonuç oldu ki hayatta.
Delirmenin eşiğindeki bu gencin düşünceleri, ölüm ile yüz yüzeyken kendisi ile verdiği savaş... Kitabın içinden bir el çıkıyor ve sizi tokatlıyor, bunu ispatlayabilirim. Çünkü ben de okuduğum her an, karanlık gerçeklerin yüzüme vurulduğunu hissettim.
Diyecek sözümse çok yok, Hakan Günday'ın diğer eserlerine de en kısa zaman içinde el atmalıyım diyebilirim sadece