Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu kuşun başına ne gelmiş olabilir ve profesyonel bir yardım nasıl olurdu?
1-2 gün önce kardeşim bu kuşu bulup bize balkondan verdi. Gözleri ve sırt kısmı dışında her yeri ağda gibi bir yapışkana bulaşmıştı. Görünce şaşırdım ve korktum: tutarken ya zarar verirsem veya ani hareket yapar da korkup ya istemeden bırakırsam vs. diye ama yanimdakilere bakınca benim tutmam gerektiğini anladım ve dikkatli ama seri bir şekilde
İlk çağda tanrıların eğitimine dayanan maarif Yunan’dan bu yana homo sapiens tipini yaşamaktaydı. Ortaçağ Hristiyan idealizmini Aristoculuk’la ifadelendirdikten sonra Rönesans’da Batı’nın yeni maarif dâvası meydana çıktı. Bizde ise, üç asır önce içtihad kapısını kapayan ellerin tüyler ürpertici taassupla çürüttükleri İslâm düşüncesine Aristo’nun mantığını ve kıyas metodunu tatbik etmeleri maarifimizi ruhtan ve realiteden, daha doğrusu insandan ayırdı.
Reklam
İnkılâbın ne olduğunu anlamak için tüyler ürpertici mânasıyle Veda Haccı'nı ele almak yeter. Diyor ki, Allah Resûlü: "- Başınızda burnu halkalı bir Habeşî olsa, lâyıksa, ona itaat etmekle mükellefsiniz." Bütün başlar düşüyor! Kan davasını iptal ediyor. Faiz, "Ayağımın altında çiğniyorum!" tâbiriyle kaldırılıyor. İnkılâp, bu... İnsanı yeniden imâl eden bir inkılâp! Kalıbına yerleştici inkılâp! Mutlak inkılâp...
Yoksunluk içinde doğmuş kişi, bu tehlikeli kaynaklardan yoksun olduğunu görerek, doğduğu durumdan kurtulmak için doğadan aldığı tüm cesareti, tüm yolları kullanacaktır; sizi artık tedirgin etmeyecektir. Bu zavallı yoksulun hovardalığının meyvelerini barındırma yüzsüzlüğünde bulunduğunuz bu iğrenç evleri hiç acımadan yok edin, yıkın! Tek umutlarım sizin cebinize bağlamış olan bu yeni yaratıkların iğrenç sürüsünü topluma her gün kusan tüyler ürpertici çirkef kuyularım yok edin! Soruyorum size, bunca insanı bu kadar özenle korumak neye yarar?
Sayfa 42
Ümit ettiğime, layık değilim Gönül istiyor ki Gökyüzünde kanat çırpayım, Ama heyhat! Cılız tüyler ve Kırık kanatlarla ne yapayım!
Avcı tüfeğini yöneltmiş avcı vurma bu kuşu Bu rengi bozma bu düzeni değiştirme Bu altın tüyler kan görmesin Seni evde beklerken çocuklar Onun da yuvasında bekleyen yavruları var Tüfeğini yere çevir Bu ölüme ancak yer dayanır Bu ölümü ancak yer kabul eder Bu ses göklere uygun ve ayarlı Üstünde kuş uçmayan ağaçları düşün
Sayfa 111 - Diriliş Yayınları, Av EdebiyatıKitabı okuyor
Reklam
1830'ların Dakota kadınları bıçak kın ı n dan, tütün piposu kılıf­ larına kadar her türlü taşıyıcıyı yapmaya ve kullanmaya oldukça alışkındılar. 1835'te bir kadın, bebeğini kırmızı, krem rengi ve siyah işlemeli ahşap taşıma beşiğinde taşıyordu. Bebeğin yüzü dışa dö­nüktü, düz ahşap sırt kısmının alhna bağlı bir parça ahşap üzerinde ayağı duruyordu. Tamamen el yapımı oklu kirpi işiyle kaplı, geyik derisinden iki geniş şerit ham deriden kılıfın içinde bebeği tamamen sarıyordu. En geniş ve en kaba oklar kirpinin sırhndan alınıyordu; dişler arasında işlenerek düzleştiriliyor ve sonra boyanıyordu. Ha­vayı, bulutları ve yağmuru kontrol eden Wakinyan, Gök Gürültüsü Varlıkları görselleri ahşap taşıma beşiğinin yüzeyini süslüyordu. Beşiğin yay şeklindeki tepesinden bebeği eğlendirmek için tüyler, kabuklar ve külahlar sallanıyordu. Aletler arasında bu, Dakota' da kullanımda olan, sağlam, hatta ağır ve kesinlikle en kıymetli anne eşyasıydı. Ahşap taşıma beşiği estetik yaratıcılığı ve manevi refahı, basit taşıma eylemine katıyordu.
Sayfa 276 - Mundi yayınları subat 2023Kitabı okudu
Bir mucize olsun Türkiye yeniden Eurovision'a katılsın.. 🥳 🇹🇷 Sertab Erener 21 Yıl Sonra Yine İlk Gün Gibi Eurovision sahnesinde.. ❤️ "Everyway That I Can" onedio.com/haber/tuyler-di...
344 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
#pennies -PEPPER WİNTERS ️️️️️ “Ve ben onun bedenine sahip olmak istemiyordum. Zihnini istiyordum.” Bence şu alıntıdan bile çıkarılabilecek pek çok şey var. Öyle bir kitap ki bu inanılmaz sarsıcı, tüyler ürpertici ve acı… Gerçekten çok acı. Bir kadının daha doğrusu bir genç kızın kaçırılarak sex kölesi olarak yıllarca harcanmasını okuyoruz. Bu
Pennies
PenniesPepper Winters · Pukka Yayınları · 202455 okunma
Tüm diyarda tiz ve tüyler ürperten bir gong sesi duyuldu. Ve cehennem kraliçesi uyandı.
Reklam
196 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba kitap sever dostlar. Bugün sizlere @kafkayayinevi den çıkan #ölüleridefnetmek kitabı ile geldim. Latin Amerika'nın cesur sesi Karina Sainz Borgo'nun dokunaklı, heyecan verici ilk romanı, bildiğimiz dünyanın ne kadar çabuk parçalanabileceğinin tüyler ürpertici bir hatırlatıcısı. Adelaida'nın annesinin cenazesi karşılıyor bizi ilk sayfalarda. Cenazeden sonra yaşarken ölmüş bir vaziyette araca binmek için giderken birinin ona mezarlıklarda ki soygundan bahsetmesi ile ürperdi ve korkuyla annesinin mezarına baktı. Ve ağlamaya başladı. Annesi ve kendisi için. Artık tek kişilik bir aileydi. Parçalanmış hayatını parçalanmış bir dünya da tek başına yaşamak zorundaydı. Her sokakta, her evde ölüm vardı. Şehre ölü yağıyordu. Aynen öyle, metafor olmaksızın, her yere ölü yağıyordu. Peki Adelaida içinde bulunduğu şartlarda ne kadar ileri gidebilecekti? Kitap Venezüela'nın devrim ve darbe döneminde halkın yaşamış olduğu ağır şartları anlatıyor. Dünyanın ne kadar çabuk parçalanabileceğini, insanların acımasızlığını okurken ruh haliniz de büyük dalgalanmalar yaşatıyor. Kime yerde nefes almakta zorlanırken kini yerde kalbinizin ağrıdığını hissediyorsunuz. Dili biraz ağır olsa da içinde azıcık kasvetli bir hava olsa da vazgeçmeden devam edin derim. Son zamanların en iyi kitabını kesinlikle okumalısınız. Kitapla ve sevgiyle kalın.
Ölüleri Defnetmek
Ölüleri Defnetmek
Karina Sainz Borgo
Karina Sainz Borgo
Ölüleri Defnetmek
Ölüleri DefnetmekKarina Sainz Borgo · Kafka Kitap · 202151 okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Kitapta bir çiftin satın almak istedikleri eve gittikten sonra yaşadıkları gizemli olaylar anlatılıyor. Yeni evli Tricia ve Ethan çifti, hayallerini süsleyen evi aramaktadır. Dört yıl önce sırra kadem basan ünlü psikiyatrist Dr. Adrienne Hale’in şehir dışındaki malikânesine bakmaya gittiklerinde şiddetli kar fırtınası sebebiyle evde mahsur
Sakın Yalan Söyleme
Sakın Yalan SöylemeFreida McFadden · Olimpos Yayınları · 2024506 okunma
Nitekim hafif bir korku tutkuları dizginlese de sürekli, şiddetli, umutsuzluğa yol açan korku en sefil ruhları bile cüret gerektiren eylemlere kışkırtır ve gözlerini bile kırpmadan her şeyi denemelerine neden olur.Öyle ki, ipler ve tüyler vahşi bir hayvanı tutsak etmeye yeter.Fakat bir süvari arkadan gelip onu vurmaya kalkacak olursa, onu korkutan şeyden kaçmaya çalışır ve korkudan ötürü onu çevreleyen ipleri, tüyleri ezip geçer.Hiçbir cesaret, mutlak çaresizlikten doğan gözükaralık kadar korkutucu değildir.
Sayfa 30 - biblos yayıneviKitabı okudu
Ey sefillerin zavallı düşüncesi! Ne yazık! Bu karanlıklarda insan ruhunun yardımına kimse gelmeyecek mi? Onun kaderi zekayı, kurtarıcıyı, başı kartala benzeyen kanatlı atın o muhteşem süvarisini, iki kanadının arasında gökten inen şafak renkli savaşçıyı, geleceğin ışıklar saçan sövalyesini sonsuza dek beklemek midir? Durmadan boşuna bir çabayla idealin o ışıklı mızrağına mı seslenecektir? Uçurumun derinliğinde Kötülük'ün tüyler ürperterek yaklaştığını duymak ve çamurlu suların altında o zorbanın başının, köpük çiğneyen o ağzın, pençelerin, kabarmaların, halkaların o kıvrılan dalgalanmalarının giderek kendisine doğru geldiklerini görür gibi olmaya mahkum mu edilmiştir? Orada kollarını bükerek, titreyerek, karanlıklarda çırılçıplak bekleyen bembeyaz tenli Andromeda gibi umutsuz, ışıksız, kalmış bir halde canavarın yaklaştığını sezinleyerek beklemek zorunda mıdır?
481 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Serenad Alman asıllı profesör Maximilian Wagner'in 59 yıl aradan sonra İstanbul'a gelmesiyle başlayan tüyler ürpertici hikâye... Bu yolculukta profesöre üniversite görevlisi Maya Duran eşlik ediyor ve geçmişin acı tatlı tüm yüzü aralanıyor.Roman bize dolu dolu bir aşk hikâyesi sunmanın yanında Naziler , Yahudi Soykırımı , Struma ve Mavi Alaydan tutun da kültürel toplumsal çözülmeye varana kadar hemen her konuya değinmiştir. Kitap bir başyapıt. Sadece bunu ulusal edebiyatımıza adamak yanlış olur dünya çapında bir yapıt. Bilgilendirici, kan dondurucu , hüzünlendirici , şaşırtıcı enfes bi eser . Hissettirdiği çok fazla ancak yorum yapmaya çalışarak eserin değerinden düşürüyormuşum gibi hissediyorum. Lütfen okuyun, okutturun. Benim puanım 10/10.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,6bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.