Bu kitabı yalnız Dostoyevski için almıştım ve diğer yazarları öğrenmekte biraz önyargılıydım. Ama Zweig'ın biyografi el yazısıyla tanış olduktan sonra önyargımı geri çektim. Dickens ve Balzac'ın hiç bir kitabını okumama rağmen Zweig bana onları çok iyi tanıttı.
Kitabın bir yerinden sonra Zweig Dostoyevski'ni anlatmaya başlıyor, bu konuda onun hem başarılı, hem başarısız olduğunu söylemek zorundayım. Kitabın yüzden çok sayfası Dostoyevskiyle alakalı ve bu sayfalarda Zweig Dostoyevski'nin hayatını,dış görünüşünü,ailesini,edebiyatını,felsefesini,psikolojisini,kitaplarını,dinini,karakterlerini ve en önemlisi düşüncelerini anlatmış yoksa anlatamaya çalışmış? Dostoyevski'ni yüzden çok sayfayla anlatmağı geç, bin sayfayla tam anlatamaz kimse. Çünkü onun çektiği acıları,Tanrı'nın ona verdiği acıları ve Dostoyevski'nin Tanrıyla ilişkisini anlatıcak kelimeler yok. Bu alıntıdaki kelimeler bile onun hayatının bir dakikasını anlatmaz. Bu puanı Zweig sonuna kadar hak ediyor. İyi okumalar.