Nereden başlasam nereden girsem konuya, hiç bilmiyorum...
Ulu Hakan, son sultan, son direnişçi, hilafetin son gerçek temsilcisi; Sultan Abdülhamid Han Allah rahmet eylesin.
Öyle biri ki bu Sultan bana göre dünya tarihinin gördüğü en zeki yöneticisi... Ama bu Sultan'ın bir derdi var. İSLAM, ŞERİAT, VATAN, MİLLET, HİLAFET...
Ama kendini aydın
•Belki de tek hatası siyasi hatıratından başka sayfalarca roman yazmamasıdır.
Vefatının 103.senesinde https://1000kitap.com/kitap/ulu-hakan-ii-abdulhamid-han--260477 'ı rahmetle anıyorum. Mekanı cennet olsun.🌺🦋
Sultan II. Abdülhamid Hân'ın Necip Fazıl Kısakürek'in hazırlamış olduğu "Ulu Hakan II. Abdülhamid Han" adlı kitabında geçen duası okuyanları içini titretiyor. İşte Ulu Hakan Sultan Abdülhamid Han'ın zalimlere beddua millete duası:
"Allahım helal etmiyorum!
Şahsımı değil, milletimi bu hale getirenlere, hakkımı helal
Yıllarca bu milletin okullarında, kürsülerinde, amfilerinde "Kızıl Sultan" diyerek hakaret edilen Abdülhamid Han hazretlerine ilk defa Necip Fazıl "Ulu Hakan" demiştir. Yine Üstadın diline mahsus bir ifade : "Abdülhamid'i anlamak her şeyi anlamak olacaktır." Çünkü Abdülhamid Han'ın üzerinden küfür yobazları İslam'la hesaplaştılar, Peygamber Aleyhisselamla hesaplaştılar. Üstad Necip Fazıl, küfrün ördüğü o barikatları imanlı yumruklarıyla dağıtan ilk kahramanın adıdır..
Ulu Hakan İkinci Abdülhamîd Hân'ın âhı da, üstündeki değirmen taşı kaldırılır kaldırılmaz alevlerini püskürten bir yanık gibi, üstüste, Trablus, Balkan ve Birinci Dünya Harpleriyle kendisini gösterecektir.
Doğumunun sene-i devriyesinde, Osmanlı İmparatorluğu'nun 34. Padişahı ve 113. İslâm Halifesi Ulu Hakan II. Abdülhamid Han'ı rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.
Abdülhamîd-i Sâni'ye "Kızıl Sultan" lakabını yakıştıranlara "Ulu Hakan" ismini taşıyan kitabıyla cevap vermişti; tarih ve insan kıyıcı çevrelerce vatan haini ilan edilen Vahidüddin Han'ı "kahraman" olarak abideleştiren bir eser yazmıştı; tarihine sövmesi öğretilen gençliğe, geçmişini sevmesini öğretmek ve tüm bunların ötesinde PAZARLIKSIZ ALLAH VE RESÜLÜ DEMEK gayesiyle hareket etmişti. Bunlar, Necip Fazıl'ın hapislere atılarak susturulması için yeterli sebeplerdi. En yakıcı misallerden biri de Büyük Doğu dergisinin 1944 yılındaki bir ka pağında "Allah'a itaat etmeyene itaat edilmez" mealinde bir hadis-i şerif yayımladığı için derginin Bakanlar Kurulunca kapatılmış olmasıydı.
Evlatlarım öyle kandırılmıştı ki;
"Hem benim getirdiğim Hamidiye suyunu içiyor hemde boğazları kuruyana kadar bana sövüyorlardı."
Ulu Hakan Abdülhamid Han