Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
-DAVAM-
İlk Olarak Prof.Dr.Necmettin Erbakan'a Rahmet Diliyorum.Kitap da 'bilimin batıdan alınmış olduğu' yanlışını kıran, Rasyonel(akılcı) bakış açıları,mantığa dayandırılarak açıklanılan konular,milli görüşün nasıl olması gerektiğini ve daha bir çok ufuk açıcı konuları içeren bir kitap.Okunması ve okutulması gereken değerli bir eser olduğunu düşünüyor ve yazımı kitapta ki şu cümlelerle bitirmek istiyorum;"Herhangi bir kimse Malazgirt'te inanışının şahlanışını yaşamadan, Kosova'da, Niğbolu'da bir kılıç olup parlamadan, Ulubatlı Hasan olup İstanbul'u fethetmeden, Sultan Fatih olup atını denize sürmeden, Kanuni olup şanlı ordularıyla Avrupa'nın içlerine yürümeden,Seyit Çavuş olup '250' kiloluk mermiyi "Ya Allah!" deyip namluya sürmeden,Sakarya'nın siperlerine girmeden ve Kıbrıs'ta düşman tahkimatının arasından geçmeden Milli Görüşü'ün ne olduğunu anlayamaz."
248 syf.
10/10 puan verdi
“Tarihin en kadim milletleri sıralansa hiç şüphe yok ki Türkler en ön safta yer alacaklardır. İzledikleri yollar, vardıkları coğrafyalar, söyledikleri şiirler, savaş stratejileri ve daha nice konularıyla Türk tarihinin kendine has birçok bilinmeyeni vardır.Tarihi ekranlar vasıtasıyla her yaşa yeniden sevdiren Cansu Canan Özgen, Türklerin izini
Şair Mahmut Topbaşlı'nın Şiir / Gönül Dünyası
“Gönül Bu” Şair Mahmut Topbaşlı’nın, Yüzakı Yayıncılık etiketiyle okurlarıyla buluşturduğu şiir kitabı. “Sevgi Irmağı, Açık Dilekçe ve Sevinçlerin Ardında” bölümlerinden oluşmaktadır. Yüz seksen dört sayfa hacmindeki eserde, yüz on üç şiir yer almaktadır. Gerek M. Ali Eşmeli’nin takdim yazısı
Alim, yazar Dr. İhsan Şenocak'ın kaleminden!
Bu eserinde İslam'ın kızı diye andığı, yani Müslüman kızların nasıl İslama uygun yaşaması gerektiğini anlatıyor. Tabi bu anlattıklarının hepsi Allah ve Resûlünün söylediği şeyler. Müslüman hanımların elinden geldiğince uyması gereken şeyler bunlar. Ve buradaki şeylerin hepsi 'MÜSLÜMAN'lara söylenmiştir. Ve biz tebliğ yaparken kırmadan, üzmeden ve incitmeden yaparız. Kendi kız kardeşim var ve nasıl olması gerektiğini biliyorum. Tedbir bizden, taktir Allah'tan.
-Yavrusuna hizmet eden anne yorulmaz, usanmaz, “Gecenin bu saatinde niçin uyandırdın beni?!” diye hayıflanmaz. Uyurken de, uyanıkken de çocuğunun başını okşayan merhametli kadının/annenin elleri hep sıcacıktır.
-İmamlar camiyi çocuklara sevdirir, babalar çocuklarını alıp camiye götürür, ihtiyarlar da onları oyunlarından dolayı azarlamazsa; Allah Azze ve Celle yeniden ümmetin önünü açacak, Kudüs’e fatih olacak Selahaddinler camilerden çıkacaktır.
-Eğer anneler kızlarını dizlerine oturtur, onlara Hz.
Hatice’yi, Âişe’yi, Esmayı anlatır; babalar da Akşemseddin rolünü alır, zühd ve takvasıyla oğullarına üs- ve-i hasene olursa, çocuklar da Nene Hatun, Ulubatlı Haşan olacaktır
Çanakkale
Bir Devrin bittiği yer, Bir devrinde başladığı yerdir Çanakkale. Türkiye Cumhuriyeti bugün varsa Çanakkale savaşının kazanılmasının etkisinin büyük olduğunu bilmeliyiz. Yavuz Bahadıroğlu'nun tarihi anlatım şekli yaklaşımı ile toplumumuz büyük bir kısmına hitap eden en önemli tarih yazarıdır bence. Biz millet olarak tarihte en çok dikkatimizi çeken kısımlar o tarihteki kahramanlardır. Mesela İstanbul'un fethinde Ulubatlı Hasan gibi. Yazarımız bu kitapta Çanakkale savaşının tarih ve olay örgüsünü anlatırken ara ara da örgü içindeki kahramanlıkları anlatması beni kitaba daha çok bağladı. Kitabın yalın ve duru anlatımı ile çok kolay okunması ve bir çırpıda okunabilmesi de insanı kitaba bağlayan ayrı bir konu.
Keyifli okumalar.
Dikkat spoiler içerir.
Araştırmacı yazardan güzel bir tarihi eser. Aslında bildiğimizi sandığımız bazı şeylerin göründüğü gibi olmadığını bize sunan bir eser. İstanbul fethinde bayrağı dikenin Ulubatlı Hasan olup olmadığı, sanılanın aksine gemileri karadan yürütme olayının bir günde olmadığı, Osmanlı Viyana ve Roma'yı alsa da pek bir şey değişmeyeceği, çünkü bilim insanlarının başka yerlere kaçacağı, Kara Kuvvetleri kuruluşunu Hunlara, Deniz kuvvetleri kuruluşunu Çaka Bey'e bağlamanın doğru olmayacağı, sanılanın aksine sürekli yedi düvel ile savaşmadığımız, Batının kendi menfaatine uygun olduğu zaman bizimle iyi ilişkiler kurduğu, en azından İran'a yaptıklarını bize yapmadıkları, Amerika'nın nasıl bulunduğu ve Osmanlı istese de bu tür okyanus ötesi keşifler nasıl yapamayacağı, matbaanın dini Kitaplar sebebiyle mi gelişmediği yoksa zaten okuma oranı düşük olduğu için mi böyle olduğu, Yeniçeri ocağının sürekli öcü gibi gösterilmesinin yanlış olduğu, yönetici olarak kadınlar yok sayıldığı halde Avrupa'da pek çok kadın kraliçe vb olduğu, Cervantes'in İstanbul'da inşaatta çalışmadığı, ama Uluç Hasan Paşa zamanında esirken bir çok kez kaçmaya kalktığı, Marco Polo, Evliya Çelebi gibi isimlerin yazdığı kitapları, Don Volga projesinin zaten olmayacak bir proje olduğu ve yapımına hiç başlanmadığı gibi pek çok konu detaylıca anlatılıyor. Pek çok konuda farklı bir bakış açısı sunan güzel ve bilgilendirici bir kitap.
Bunu Herkes Bilir de doğru mu bilir acaba?
Ulubatlı Hasan gerçekten var mıydı?
Osmanlı Coğrafi Keşiflere katılsaydı ne olurdu?
Biz mi geri kaldık yoksa Avrupa mı ileri gitti?
İstanbul'un Fethi çağ açıp çağ kapatmış mıdır?
Müslümanlar neden ticaret yapmaz?
Cervantes İstanbul'a geldi mi?
Osmanlı neden yıkıldı? Devşirmeler ? Yeniçeriler ? Yoksa Kadınlar yüzünde mi?
Bu konularda hemen herkesin söyleyecek bir kaç cümlesi vardır. Peki doğru mu biliyoruz. Yoksa kulaktan dolma bilgilerle, kurgulanmış tarihi dizilerden öğrendiklerimizle (!) bildiğimizi mi sanıyoruz.
Emrah Safa Gürkan bu kitabında bu yanlış bilgileri düzeltiyor. Tanıyanlar bilir harika bir üslubu vardır. Ele aldığı konuları mizah ile harmanlaması sıkılmanıza engel oluyor.
Tanımayanlar da tanısın isterim. Tarih okumayı sevmiyorsanız bile mutlaka YouTube da videolarını izlemelisiniz.
Bu videoları hatim etmiş biri olarak kitabı onun sesi ve tarzıyla okudum desem yeridir. O yüzden çok keyif aldım. Yer yer yabancı kelimelerin köklerini anlatması bazı okuyucuları zorlamış -ya da sıkmış diyelim- olsa da tarihe farklı bir bakışla bakmak isteyen herkesin okumasını dilerim. Ben hiç sıkılmadım ama bu bilgi bombardımanı karşısında biraz yoruldum diyebilirim. Keyifli bir yorgunluk olduğunu belirtmek isterim. Her sayfası, her satırı dolu dolu bir kitap.
Tarih sevenlerin mutlaka okuması, kitaplığında olması gereken bir kitap.
Tarih sevmiyorum, okuyamıyorum diyenler de şans vermeli. Yanlış bilgileri doğruları ile değiştirmeli. Sosyal ortamlarda konusu gelince onun aslı öyle değilmiş böyleymiş diye hava atarsınız.
Akanoglu mahlasıyla şiirlerini kaleme döken şairimiz bu kitabında şiirini yanlış anlamadınız kitapta bir siir var 152 sayfalık bir şiiri coşkun duygulariyla sayfalara dökmüş.
Mazisi şan ve şerefle dolu bütün dünya medeniyetlerini etkilemiş sayısız milletin tarihini ve kaderini değiştirmiş şanlı ve onurlu Türk Milleti'nin gelmiş geçmiş adını tarihe altın harflerle yazdıran beylikler devletler hakanlar kaganlar sultanlar komutanlar ulemalara varana kadar tarihi bu sayfalara kronolojik olarak yazmış.Hun imparatorluğundan bilge kagana tonyukuktan kursada yeseviden Yunus Emre'ye atilladan bağa tarkana Satuk bugra handan tamgac Buğra gaznelilere tolunogullarina fatihe kanuniye yavuz sultan selime 36 padişah denizcilerimize barborasa Ulubatlı Hasan a Atatürk e 152 sayfa tüm ecdadımız atamız ceddimiz.
Fâtih.
Gelmiş geçmiş en büyük ve en renkli hükümdar.
Kültürlü.
Asker.
Matematik ve diğer müspet ilimlere meraklı.
Doğu dillerini bilir.
Batı dillerini bilir.
Sultan.
Ve şair.
Avni.
Aruzu kullanmakta usta.
Gazzeleri daha meşhur.
“Fâtih olmasaydım Ulubatlı Hasan olurdum,” diyebilen bir ruh kahramanı.
Fâtih!.
İki Dünya Arasında
İki dünya arasında Doğu ile Batı İslam ile inkarın mücadelesi. Yıllardır devam etmiyor mu bu mücadele? Yıllarca bize hedef gösterilmedi mi muassır medeniyetler seviyesi? Bu seviyeye erişmek bilimle, teknolojiyle çok önemli evet fakat biz bunu şekli benzerlik olarak algılamadık mı? Bir medeniyetin çöküşü, ecdadımızın yanılgısı da burada başlamadı
Şehir Düştü!
Dünya tarihinde çok önemli bir yere sahip olan bu olayı -İstanbul’un fethini- bu sefer de görgü tanığı olan bir Bizanslı tarihçiden, Francis’ten dinliyoruz. Francis elbette bu olayın canlı tanığı olarak yaşadığı durumdan ötürü pek objektif davranamamış. Ayrıca kitaptaki cümlelerde yer alan eksiklikleri, uzun cümleleri ve birbirinden kopmuş
Fatih, fetih ve gerçekler
Fatih Sultan Mehmet, Türk tarihinde çok önemli yere sahip olan zekası, komutanlığı ve Osmanlı İmparatorluğu'nu kalkındırması tartışılmayacak ender isimlerdendir. Bu sebeple dönemiyle ilgili çokça konuşulan padişahtır. Peki Fatih'in babası 2 Murad'a "gel tahtın başına geç" veya "Truva'nın intikamını aldım" deyip demediğini, "Şehirde Latin külahı görmektense, Türk sarığı görmeyi yeğlerim" cümlesinin hangi koşullarda söylendiğini, oğlu Şehzade Mustafa'nın esrarengiz ölümünü, Ulubatlı Hasan diye birisinin gerçekten yaşayıp yaşamadığını merak ediyor musunuz? Cevabınız "evet" ise kitabı okumalısınız. Fatih Sultan Mehmet dönemi ile ilgili en çok merak edilen konuları okuyucuyu bunaltmadan, olabildiğince sadeleştirerek anlatmış Erhan AFYONCU.
Ufuklar Ardı Bizim
“Ufuklar Ardı Bizim” Şair Mehmet Ali Kalkan’ın “Gök Aradık Tuğlara” sonrası ikinci şiir kitabı. 2022 yılında, Ötüken Neşriyat aracılığıyla okurla buluşturulmuş. Yüz yirmi sayfa hacmindeki eser kırk dört şiirden oluşmaktadır. Şiir kitabı ismini, üçüncü sırada yer alan “Ufuklar Ardı Bizim” şiirinden almaktadır.
Her sanat
