Eğer Çalıkuşu'nu tek bir kelime ile anlatacak olsaydım bu kelime kesinlikle "naif" olurdu. Sanki okurken kitabı incitmek istemedim, Feride ile hüzünlendim, Feride ile çocuklaştım, yüreğim Feride ile bir attı. Türk edebiyatının en önemli romanlarından olduğu malumumuz; okumayı sevsin sevmesin, yaşı kaç olursa olsun isteyen herkesin çok rahat bitireceği, daha doğrusu bitirmek istemeyeceği eşsiz bir eser.
Tek şikayetim Feride ve Kamran sahnelerine doymamamdır, keşke o güzelim aşkı daha fazla sayfada okusaydık.. :)
Kitaba büyük bir heyecan ve merajkla başlayıp bir o kadar büyük bir hüzün ve hayalkırıklıığı ile kitabı yarıda bıraktım. Öncelikle söylemek istiyorum ki kitabın konusu mükemmel. Ancak kitabın ortalarına ve sonlarına doğru çook yavaş bir akıcılığı olduğunu düşündüğümden dolayı kitabı yarıda bıraktım çünkü sıkıldığım için artık btiremeyeciğimi düşündüm. Bilmiyorum belki de kitaba büyük ümitlerle başladığımdan oölabilir ancak kitabın söylendiği kadar iyi olmadığını -en azından benim açımdan- düşünüyorum. Belki de bu hayal kırıklıklarının sebebi internernette, kitabı okurken 1900'lü yıllarda yapılmış bir filmine rastgelip son bölümünü izlemek olabilir. Çünkü sadece öylesine baktığım bölümde öyle ağır bir spoiler aldım ki kitaptan aşırı soğudum (nedense) Velhasılkelam, kitabın konusunun cezbedici ve güzel ancak işleyişinin ağır olduğunu düşünüyorum.
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,1bin okunma