Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Filistin halkının uzun yıllardır kendi topraklarında verdiği var olma mücadelesine tanık olurken bir babanın oğlu için katlanabileceği acıları, küçük yaşta büyük sorumluluklar almak zorunda kalan çocukları, fedakar anneleri görüp hikayeye kocaman bir adım atacaksınız ve sınırsız bir hayal gücü ve parlak zekasından başka hiçbir şeyi kalmamış bir çocukla tanışacaksınız. Bu çocuk barışa olan inancıyla hayallerinden hiç vazgeçmeden başarılı bir yetişkine dönüşerek size umut aşılayacak. Savaşın o yada bu şekilde insanların hayatını karartırken, bir badem ağacının bile onlara umut olabildiğini ve kaybede kaybede ilerlesek de umudun hep var olduğunu göreceksiniz.
104 syf.
·
Puan vermedi
Albert Caraco öyle birisi ki, Nietzsche onun yanında Pollyanna kalır...Söylediklerinde doğruluk payı olsa da, düşüncelerini çok ama çok sağlıksız bulduğumu söylemeliyim. Fikirleri arasında cımbızla seçebileceğim, hoşuma giden birkaç fikri oldu yalnızca. Bunlar da anaerkil ve ilkel toplumlara geri dönüşle ancak huzura ulaşabileceğimiz düşüncesi. Bu
İncelememe öncelikle bu güzel kitap ile beni tanıştıran kitap kardeşim Mustafa Adak'a teşekkürlerim ile başlıyorum.
~Sinan Akyüz ile bu kitapla tanıştım ama kitap bittikten sonra keşke daha önceden tanısaydım diye hayıflanıp durdum ve ardından hemen yazarın diğer kitaplarını aramaya koyuldum.
~Umut, insanoğlunun son nefesine kadar sürdürdüğü, tüm kapılar kapandığı zaman o küçücük ışığı görebilenlerin uğruna çabaladığı, en güzel ve en özel duygunun ismidir kânımca. Bugüne kadar yaşadığım zorluklar karşısında işte bu dört harfli mucizevi kelime sayesinde pes etmedim, hep inandım ve sonunda başardım. Hayatıma yön veren en yegâne duygudur benim için. Kitaba gelirsek, eğer içinizde umudun gücü adına ufacık bir ışık varsa, mutlaka okuyun. Çünkü o kadar çıkmazın içinden çıkıp, zorluklar karşısında umut etmeyi o kadar güzel şekilde anlatıyor ki yazarımız, yer yer gözyaşlarınızı tutamıyorsunuz. Töre gibi bir gerçeğin olduğu dünyada tek bir yolları kalmış olan kahramanlarımız, o yolu canları pahasına aşmaya çalışıyorlar. Nasıl mı ? Tabiki de umut ederek. İşte bu yüzden umut o kadar güçlü bir kavramdır ki töre gibi kaskatı kurallar topluluğunu bile ezip geçebilmiştir. Bu kadar akıcı ve gerçekçi bir kitabın arasına duygular o kadar güzel katılmış ki; sanki o an olayları siz yaşıyorsunuz gibi hissedebilirsiniz. İyi ki okudum, dediğim kitaplardan biri oldu benim için, yazarımızın emeğine sağlık. Sayfaları umut ışıklarıyla bezenmiş olan bu kitap, bende kalıcı bir yere sahip oldu. Umarım kitaplar ve umutlar hayatımızdan hiç eksik olmaz.
GİRİŞ
İnternet devletlerin ve şirketlerin hayatından daha öteye giderek bireylerin dünyasını şekillendirme etkisini sürdürmektedir. Toplumsal hayatın bütün kurumları da pozitif ve negatif bir değerlendirme ile bu etkinin altında hızlı değişim yaşadığı ve Friedman’ın “Küreselleşme 3.0” (2010:20) olarak adlandırdığı bu sürecin hangi boyutlarda
Bu kitap bana en sevdiğim şarkılardan biri olan "Alışırım Gözlerimi Kapamaya" yı hatırlattı okurken. Kırmızı ışıkta beklerken aniden kör olan bir adam ve körlük salgınının bütün ülkeye yayılması, sonrasında oluşan yıkım ve uygarlığın çöküşü... Ama bu insanlar zifiri bir karanlığa değil, süt gibi bir beyazlığa gömülüyorlar. Kitabi okurken
İnsanlar ikiye ayrılır: Güçlüler, EZİLENLER. İnsanlar ikiye ayrılır: Zenginler, FAKİRLER. İnsanlar ikiye ayrılır: Erkekler, KADINLAR. Ve insanlar yine ikiye ayrılır: Beyazlar, ZENCİLER. Bunu uzatabiliriz, daha elbette. Ve tüm bunları yazarken ciddiye almadınız beni değil mi? Almayın çünkü benim bildiğim yani inanmak istediğim insanlar ikiye falan
