Çağların en iyisiydi... en kötüsüde. Akıl çağı olduğu kadar, budalalık çağıydı da. İnanç çağıydı aynı zamanda ama inkar çağıydı da. Bir yandan aydınlık, bir yandan da karanlık bir mevsim yaşanıyordu. Umudun baharı, karamsarlığın kışıydı. Her şeyimiz vardı ama hiçbir şeyimiz yoktu. Hepimiz doğruca cennete gidiyorduk ama hepimiz cehenneme de gidiyorduk. Kısaca o çağ, bu devre öyle benziyordu ki, sesi en çok çıkan otoriteler, iyisiyle kötüsüyle ikisinin karıştırılmamasının, sadece üstünlük bağlamında yapılmasında diretiyorlardı.