Hep bir şeyleri bekleyen ruh halimiz bizi umut dolu canlılar haline dönüştürebildiği gibi bilmediğimiz bir yolda terk edilmiş bir halde de bırakabiliyordu.
Biliyordum ufacık bir güven, hayal etmeyi kolaylaştıran sıcacık bir umut bir çocuğun kalbine girdiğinde yabani tohumlar açamadan kuruyacak,yeni tohumlar büyümeye başlayacak, kimsede olmayan kokular ve renkler dünyaya saçılacaktı.
Hep bir şeyleri bekleyen ruh halimiz bizi umut dolu canlılar haline dönüştürebildiği gibi bilmediğimiz bir yolda terk edilmiş bir halde de bırakabiliyordu.
İstanbul'un üzerinde kocaman bir şemsiye vardı. Yağmur getiren bulutlara inat, gökyüzü plastik bir muşambayla kaplıydı... Bulutlar bir öpüşse yollar kaldırımlar temizlenecek, yüreğimin orta yerine çöken karanlık buhar olup uçacaktı.
Hep bir şeyleri bekleyen ruh halimiz bizi umut dolu canlılar haline dönüştürebildiği gibi bilmediğimiz bir yolda terk edilmiş bir halde de bırakabiliyordu.
Hep bir şeyleri bekleyen ruh halimiz bizi umut dolu canlılar haline dönüştürebileceği gibi bilmediğimiz bir yolda terk edilmiş bir halde de bırakabiliyordu.
…Cüzdanı çalıp çalmadığını ona hiç sormadım. Biliyordum ufacık bir güven, hayal etmeyi kolaylaştıran sıcacık bir umut bir çocuğun kalbine girdiğinde yabani tohumlar açmadan kuruyacak, yeni tohumlar büyümeye başlayacak, kimsede olmayan kokular ve renkler dünyaya saçılacaktı.
"...ufacık bir güven, hayal etmeyi kolaylaştıran sıcacık bir umut bir çocuğun kalbine girdiğinde yabani tohumlar açmadan kuruyacak, yeni tohumlar büyümeye başlayacak, kimsede olmayan kokular ve renkler dünyaya saçılacaktı."
Mesaj hala okunmamış görünüyordu. Okunmayan mesaj bir umut yaratıyor, okunup cevap yazılmayan mesaj da o an ne hissetmek istersen seni o ruh haline sokabiliyordu.