Her çocuk ilerde büyüyüp meyve verecek bir ağacın tohumu gibidir. Çorak toprak da susuz kalırsa hebâ olur, sulanıp bakılırsa çınar olur. Merhamet, şefkat, ilgi ve alâka ise yetişmekte olan bu nâdide tohumların olmazsa olmazıdır.
Unutmamak gerekir ki çocuğun oyuncağa olduğu kadar oyun oynayabileceği arkadaşa da seyirciye de ihtiyâcı vardır. Bu sebeple çocuğumuza en sevdiği veya en pahalı oyuncakları alıp onu odasında onlarla başbaşa bırakmak iyi bir ebeveyn olmak için yeterli değildir. Hayâtın her şubesinde bizim için numûne-i imtişâl olan Allah Rasûlü ﷺ de çocuklarla bizzat oynamış, zaman zaman onlara şakalar yapmıştır. Çünkü O sâdece büyüklerin değil, herkesin peygamberiydi.
İslam'ı anlamak onun ahkâmının sırlarına ermek evvelâ selîm bir fıtrat ister. Binâenaleyh nikâhsız münâsebetleri meşrû gören hattâ evlenmeden önce flört hayâtını zarûri addeden, "evlilik aşkı öldürür" gibi terkipler kuran bir zihinden İslâm'ı anlamayı beklemek çok şey beklemek olacaktır.
"Kim güzelce abdest alarak ve vaktine özen göstererek beş vakit namazını muhafaza ederse (kılarsa) o namaz o kişi için kıyamet günü nur ve kılavuz olur. Namazı zayi eden (kılmayan) kimse Firavun ve Hamman ile birlikte haşr edilir."
Allah Rasulü ﷺ "Her şeyde hayır vardır. Sen sana faydalı olanı yapmaya çalış. Allah'tan yardım iste. Tembellik ederek âcizlik gösterme. Başına bir iş geldiğinde 'Keşke şöyle yapsaydım böyle olurdu' deme. buyurmaktadır. 'Bu Allah'ın takdiridir. O dilediğini yapar'de. Çünkü 'keşke' kelimesi şeytanın eylemine yol açar." buyurmuştur.
Sevdiğin insanı savaşta kaybetmek acı olabilirdi, ama askerlerini önemsemeyip hayatta kalmaları için gerekeni yapmadan savaşa gönderen bir lider yüzünden kaybetmek çok başka bir şeydi.