Kitaplığın raflarından uzun, boğuk bir uğultu iniyor üstüme; herhangi bir kitabı alıp ilerideki okuma koltuğuna otursam durum uzun uzadıya değişmeyecek: açtığım sayfadan doğan sesler, ama mırıltı ama ünlem, kafatasımın içinde dolanadursunlar, aynı uğultunun eşliğinde, saatin akışına salıvereceğim içimdeki huzursuzluğu. Buna alışmışım ben.